Para çok proje yok - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
KıbrısManşet

Para çok proje yok

manşet1

Hükümetin bütçe performansı tamamen “yerel gelirlere” kaldı. Türkiye ile olan Mali ve İktisadi İşbirliği Anlaşması neredeyse askıda.

Savunma giderleri dışında Türkiye’den katkı yok denecek düzeyde. Gerekçe hükümetin performansı.

KÖTÜ PERFORMANS: KKTC Gelirler Bütçesinde “TC Yardım ve Kredileri” kalemi altında ayrılan kaynağın 2016’da yüzde 51.92’si, 2017 Haziran ayı sonu itibarı ile de yüzde 16’sı kullanılabildi. 2017’kullanılan kaynağın yarısı ise koşulsuz verilen “savunma giderleri hibe kalemine” ait


MALİ DİSİPLİN ASKIDA: 2009 sonrası hükümetlerin, 2016 yılına kadar, hassasiyetle ele aldığı mali disiplin, UBP- DP hükümeti ile askıya alındı. Kamu maaş yükü arttı, maaş ödemek için borçlanmaya gidildi, enflasyon hesapları tutturulamadı, reformlar sözde kaldı

SÜREKLİ BORÇLANMA: Merkez Bankası duyurulara göre Hükümet, 25 Nisan 2016’da 60 milyon TL, 14 Haziran 2016’da 40 milyon TL ve 20 Aralık 2016’da ise 80 milyon TL, 29 Haziran 2017 tarihinde de 50 milyon TL’lik iç borçlanmaya gitti. 16 ayda toplam iç borçlanma 230 milyon TL

TÜRKEŞ ZORA GİRDİ: 2017’de 150 milyon TL’lik bütçe açığına destek kaleminden 84 milyon TL, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Tuğrul Türkeş’in araya girmesi ve “kefilim” demesi ile kullanılabildi. Ancak KKTC hükümeti reformlara odaklanmadı, Türkeş “işini yapamayan bakan” pozisyonuna düştü

 Hasan DÜZGÜN

Maliye Bakanlığının İnternet sayfasındaki verilere göre 1 milyar 836 milyon 488 bin 587 TL olan Türkiye’nin yardım ve kredileri Haziran 2017 sonu itibariyle yüzde 16 düzeyinde kullanılabildi.

Kullanılabilen 290 milyon 866 bin 394 TL’nin yüzde 48’i ise herhangi bir koşula bağlı olmayan savunma hibelerinden oluşuyor.

Merkez Bankası’nın İnternet sayfasından yaptığı duyurulara göre Hükümet, 25 Nisan 2016’da 60 milyon TL, 14 Haziran 2016’da 40 milyon TL ve 20 Aralık 2016’da ise 80 milyon TL iç borçlanmaya gittti. 2016 yılında toplam borçlanma miktarı 180 milyon TL. 29 Haziran 2017 tarihinde 50 milyon TL’lik iç borçlanma rakam 18 ayda 230 milyon TL’ye ulaştı.

Mali disiplin terk edildi, 255 milyon TL kullanılamadı

Aynı yılda mali disiplinin terk edilmesi ve reformları gerçekleştirilmemesi nedeniyle Türkiye’den temin edilemeyen bütçe açığına destek ve reform destek ödeneği katkılarının toplam miktarı ise 255 milyon TL.

Beklenenin üzerinde çıkan enflasyon oranları nedeniyle eşel mobil sistemine bağlı olarak bütçede karşılığı olmayan 150- 200 milyon TL’lik ilave maaş ödemesi zorunluluğu ciddi bir nakit sorunu yaratmış durumda.

Bütçenin yüzde 32’si

Maliye Bakanlığının verilerine göre 5 milyar 695 milyon 598 bin 315 TL olan 2017 tadil bütçesinin yüzde 32’si dış yardımlardan oluşuyor.

1 milyar 836 milyon 488 bin 587 TL olan dış yardımların yanı sıra yerel gelirler de 3 milyar 652 milyon 409 bin 728 TL düzeyinde. Yerel gelirler KKTC’nin yıllık cari harcamalarını dahi karşılayamıyor.

2013 yılında yerel gelirlerin cari harcamaları karşılama oranı yüzde 84,76 iken 2016 yılında bu oran yüzde 96,53’e çıkmış durumda.

CTP- DP hükümetinin 2013 yılında koyduğu hedef ve yaptığı çalışmalar doğrultusunda 2018 yılı itibariyle KKTC’nin yerel gelirleriyle cari harcamalarının tamamını karşılayabileceği yapı oluşmak üzere.

Ekonomideki büyüme de öngörülenin altında

Yerel gelirler her yıl beklenen düzeyde arttığı halde UBP-DP hükümeti döneminde mali disiplinin terk edilmesi ve Türkiye katkılarının ülke ekonomisini büyütmek ve mali disiplini sürdürülebilir kılmak için kullanılamaması ise ciddi bir kriz olarak değerlendiriliyor. Havadis, UBP-DP hükümeti döneminde Türkiye katkılarının ne düzeyde kullanılabildiğini inceledi

2016 “Yeniden borçlanma dönemine” girme yılı

2016 yılında 1 milyar 404 milyon 380 bin 406 TL olan toplam Türkiye katkılarının yüzde 51,92’si kullanılabilirken, tarihte ilk kez Türkiye’nin KKTC’ye sunduğu bütçe açığına desteğin yüzde 40’ını kestiği görülüyor.

Reform destek ödeneğinin ise sadece yüzde 12,5’i kullanılabilmiş. 2016 yılında mali disiplini bozan ve reformları gerçekleştirmeyen UBP-DP hükümeti, bütçede oluşan açığı kısa vadeli kamu borçlanmaları ile kapattı.

Merkez Bankasının İnternet sayfasından yaptığı duyurulara göre Hükümet, 25 Nisan 2016’da 60 milyon TL, 14 Haziran 2016’da 40 milyon TL ve 20 Aralık 2016’da ise 80 milyon TL iç borçlanmaya gittti. 2016 yılında toplam borçlanma miktarı 180 milyon TL.

2016’da mali disiplin terk edildi

Aynı yılda mali disiplinin terk edilmesi ve reformları gerçekleştirilmemesi nedeniyle Türkiye’den temin edilemeyen bütçe açığına destek ve reform destek ödeneği katkılarının toplam miktarı ise 255 milyon TL.

Bu tabloya göre 2016 yılında artan yerel gelirlerle birlikte düşünüldüğünde, her yıl faizler nedeniyle yükselerek 6 milyar TL’nin üzerine çıkan iç borcun faiz ödemeleri için bütçe ayırabilecekken uzun yıllardan sonra hükümetin yanlış politikaları sonucu borç faizi ödeme hedefinden uzaklaşılarak yeniden borçlanma dönemine girildi.

2017: Mali kriz kapıda

2016’daki performans düşüklüğünü Türkiye ile protokolün geç imzalanmasına ve reformlar için gereken hazırlık süresine bağlayan UBP-DP hükümeti, 2017’de de mali disiplini yeniden tesis etmeye ve reformlara dönük hiçbir çaba sergilemedi.

Buna bağlı olarak Haziran maaşlarını ödeyebilmek için 29 Haziran tarihinde 50 milyon TL’lik iç borçlanmaya gidildi.

Artan yerel gelirlere rağmen mali krizin eşiğine gelen ülkenin yeniden ayağa kalkabilmesi için yeni bir siyasi konjonktüre ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Zira beklenenin üzerinde çıkan enflasyon oranları nedeniyle eşel mobil sistemine bağlı olarak bütçede karşılığı olmayan 150-200 milyon TL’lik ilave maaş ödemesi zorunluluğu ciddi bir nakit sorunu yaratmış durumda. Türkiye kaynaklarına erişimin çok düşük düzeylerde kaldığı mevcut siyasi konjonktürde bu nakit açığının borçlanma ile kapatılması da mümkün görünmüyor.

“İlave kaynak yok” mesajı verildi

Havadis’in yaptığı incelemeye göre 2017’de Türkiye’den kaynak akışı neredeyse durma aşamasına geldi. Sunduğu yardımların ekonomik büyüme ve mali disiplininin sürdürülebilir kılınması ve buna bağlı olarak KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durmayı başararak reformlar sonrasında Türkiye ile göbek bağının kesilmesi konusunda oldukça hassas olan Türkiye, UBP-DP hükümetine protokol dışı ilave kaynak temin etmeyeceği mesajını 20 Temmuz ziyaretlerindeki görüşmelerde net olarak vermiş bulunuyor.

 Kırmızı alarm

Bu veriler ışığında uzmanlar 2017’nin ikinci yarısında cari harcamalara ilişkin çok ciddi sıkıntıların başgöstereceğini, Eylül ayından itibaren cari ödemelerin durma noktasına gelebileceğini işaret ediyor. Krizden çıkışın tek yolunun ise KKTC’de iç ve dış mali kaynakların etkin ve verimli kullanılacağı, kaynakların ekonomik büyüme ve mali disiplini sürdürülebilir kılınmak üzere tahsis edileceği yeni bir siyasi konjonktürün oluşması olduğu üzerinde duruluyor.

ek1  ek2  ek3 ek4

2017’de Türkiye katkıları neredeyse hiç kullanılamadı

Maliye Bakanlığının İnternet sayfasındaki verilere göre 1 milyar 836 milyon 488 bin 587 TL olan Türkiye’nin yardım ve kredileri Haziran sonu itibariyle yüzde 16 düzeyinde kullanılabilmiş durumda.

Kullanılabilen 290 milyon 866 bin 394 TL’nin yüzde 48’i ise herhangi bir koşula bağlı olmayan savunma hibelerinden oluşuyor.

Reel sektöre destek ve yatırım hibeleri toplam temin edilebilen miktarın yüzde 24’ünü oluştururken, geriye kalan yüzde 29 ise bütçe açığına katkı kaleminden. Elde edilen bilgilere göre bütçe açığına katkı için bu yıl bütçede 150 milyon TL varken bu miktarın yüzde 56’sı olan 84 milyon TL temin edilebilmiş durumda.

Şubat ayında 64 milyon TL, Mart ayında ise 20 milyon TL  bu kalemden KKTC gelirler hanesine yazılmış görünüyor. Şubat ve Mart aylarında yapılan bu aktarımların dönemin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in “ben kefilim” demesi üzerine gerçekleştiği ancak KKTC hükümetinin reformlara odaklanmamasının Tuğrul Türkeş’i de zorda bıraktığı tahmin ediliyor.

En dikkat çekici husus ise 2013-2015 döneminde başlatılan bir uygulama ile KKTC kamu maliyesinin desteklenmesi için ayrılan kaynağın büyük kısmının 2016-2018 döneminde de reform destek ödeneği kalemine aktarılmış olması.

Yapısal Dönüşüm Programı kapsamında kamu sektörü, finans sektörü ve reel sektör başlıkları altındaki toplam 29 reform eyleminin hiçbirisinin tamamlanmamış olması nedeniyle 2017 yılında reform destek ödeneği kapsamındaki 540 milyon TL’nin KKTC tarafından hiç kullanılamadığı görülüyor.

manşet1

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar