“Küçük İnsanlar” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Mayıs 5, 2024
Köşe Yazarları

“Küçük İnsanlar”

Ahmet OkanAhmet Okan

Sokak der geçersin.

Hanayı var,


Bir köşede yatırı,

Ahşap kapıları,

Pencere niyetine yuf delikleri,

Avluları,

Sündürmeleri,

Ağaçları…

O sokakları yazsaydın tarih olacaktı…

Bakar yanından geçerdin.

Geçerken biri laf atmışsa o Çoronik’ti.

Hani karşısında el arabasıyla Osman Gezer,

Bir köşede Aylakçı durur,

Arabaların arasında seçilen şapkalı kişi de Karanfilli Cemal Dayıydı.

Kulağında her daim kırmızı bir karanfil…

Yazsaydın tarih olacaktı…

Tarih, ne Lala Musata Paşa’nın Kıbrıs’ı nasıl fethettiği ile sınırlı ne Lüzinyan ne Venedik’le…

Osmanlı tarihi üzerine bir tarihçi şöyle der:

 “Bu topraklarda Osmanlı’dan başlayarak tarihçilik vakanüvis geleneğinden etkilenmiştir. Vakanüvis, yani tarihçi aslında sultanın yanında olan bir devlet görevlisidir. Dolayısıyla vakaları kaydederek olan bitenleri sarayın gözünden aktarmasından daha doğal bir durum olamaz. Bu gelenek Cumhuriyet kurulduktan sonra da devam etmiştir. Tek adam kültü bize Osmanlı’dan mirastır.”

Bisikleti beğenmez arabalara heveslenirdin,

Kerpiç evlerden nasıl kaçacağını hesaplardın ve o sokaklardan,

Mini etek giyen kızları,

Parka giyen delikanlıları küçümser,

Dejenere oldular derdin…

Yaşadığın sokakta kaç ev var saymadın,

Yazdığın bütün mektupları gün geldi yırtıp attın,

Bıraksaydın,

Tarih olurdu.

Kim bilir ebedi ve edebi…

Hisarlara, çocuk parklarına Bayram yerleri kurdun,

Köyden kasabadan bütün adadan insanlar gelirdi,

Dizlikli Kıbrıslılar,

Ellerinde bohçaları sepetleri,

O bayram coşkusu,

O toprak fırınlar,

O tahta masalardaki ziyafetler,

Davul zurna sesleri,

Ve bir köşede Ahmet Becerikli, Ahmet Altıparmak, Nadi’de.

Darbuka, keman ve zil,

Akdeniz’de Kıbrıs akşamları…

Ahalinin küçük ve mütevazı hayatı vardı,

Küçümserdin…

Keşke bunlar yazılsaydı; bir tarihi yaşardın farkında değildin…

Cenazelerin yerine bile dayanamadın,

Ki kaç medeniyet görmüştür,

Söküp attın,

Bayram yerlerine dayanamadın,

Ki kaç nesil gelip geçti o yerlerden,

Kaldırdın…

Geriye baktığında bir şey bulamazsan,

Sen nesin?

Yukarıda adını verdiğimiz tarihçi “küçük insanlar” ın tarihini yazmakta.

Sultanların değil.

Onları vakanüvisler yazmış nasıl olsa…

Kendini anlatacaksın,

Köşeleri bucakları,

Kahveleri, meydanları,

Sinemaları,

Aşkları,

Abdi Çavuş’u,

Arasta’yı.

Buralardan gelip geçenleri,

Bakkallara, kahvelere girip çıkanları,

Terzileri berberleri,

Berberlerdeki muhabbetleri,

Neyi yaşıyorsan yani,

O “küçük insanlar” ı.

Ki yaşadığın yer kendin gibi olsun,

Daima…

Yoksa,

Ne yapsan çare değil,

Teker teker kaybolursun,

Gün gelir yoksun…

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar