İnsan ruhu, hep bir özlem hasret ve endişe içindedir.
Geçmişe ait pişmanlıklar,
Geleceğe ait kaygılar içinde kaybolup gider.
Yürek sessiz ve sonsuz bir ağlayış içindedir.
Tıpkı ney’in gögsünde ki delikler gibi…
Duygularda pare pare eder yüreği
Ağlarken içinden
Ney eşlik eder derinden
“Aşk” dır dile gelen
Nefese can veren…
Kamışın Yaradan’a olan aşkının sesidir nükseden
İçinde ki tılsımdır
Aşk’ı dile getiren
Gündüzden geceye
Sabahdan akşama
Sevdadan hasrete
Alıp götüren…
…..
Ney dile gelir;
Önce bir kamışken
Gönlüm suda iken
Nazlı nazlı rüzgarlarla dans ederken
Güneşin ilk ışıkları ile uyanırken
Vücudumu kesip aldılar sudan
Aşk ateşi ile kuruttular
Tek tek yüreğimi dağladılar
Sonra bir nefes geçip gitti iliklerimden
Sonra sevgi
Sonra Özlem
Peşi sıra Hasret
Dinmeyen gözyaşı
Ve hiç tükenmeyen Aşk!
Oluverdi iliklerimden.
…..
Ney, aşığın elinde ki ateştir
Ney, gönülden gönüle nefestir
Ayrılığın acısı,
Aşk’ın fısıltısıdır
Dertliye deva
Kara sevdalıya şifadır
Gönül sesini duymak için
Gerçek aşka ulaşmak için
Mevla için
Sevginin nefesinde buluşmak için
Dinle!
Aşk ile
Sevda ile
Dinle!
AŞK!
İlkte son bulmaktır,
Başlangıçta bitmektir AŞK!
Yoklukta pes etmemektir AŞK!
Aşk ,
Ne mecnun
Ne Leyla
Aşk dediğin, yalnızca eşsiz yüce Mevla.
Söz az olsun!
Aşkın nefesinden gelen ses
Sadece Ney’den olsun!
Gönüllere aşkın nefesi dolsun!
Aşk olsun!