Çürük elma - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Çürük elma

Ahmet OkanAhmet Okan

İngiliz edebiyatında önemli yeri olan şair Percy Shelley “Ozanlar dünyanın benimsenmemiş yasakoyucularıdır” der.

Genç yaşta ölen şairin hayat hikayesi oldukça acı vericidir; 30’unda ölür…


Şair Oxford’a devam ederken bir arkadaşı ile yazdığı “Ateizmin Gerekliliği” adlı makale nedeniyle üniversiteden atılır; bu görüşlerinden dolayı onu babası da reddeder.

Evli olmasına rağmen Mary Şhelley adlı genç bir kızla tanışır, ona aşık olur ve birlikte yaşarlar, bu kız “Frankestein” adlı eserin yazarıdır.

Bir yelken kazasında denizde kaybolur.

Cesedi karaya vurunca orada düzenlenen bir törenle bedeni yakılırken o sırada bir arkadaşı şairin kalbini ateşin içinden alır ve kalbi Mary’e verir.

Şairin kalbi babasının adını taşıyan oğlu tarafından saklanır ve yıllar sonra oğul Percy ölünce kalbi de onunla mezara gömülür.

Mezar taşında “kalplerin kalbi” yazıyor…

Bir şiirinde şu satırlar vardır:

beni yerden kaldırın,
öldüğüm, bayıldığım, düştüğüm!
bırak aşkın yağmur olarak yağsın
dudaklarıma ve solgun gözkapaklarıma
yanaklarım soğuk ve beyaz, ey tanrım!
kalbim hızla çarpıyor, deli gibi…
ah, al kalbimi, senin kalbinin üstüne bastır
eğer kırılacaksa eninde sonunda
bırak kırılsın orada…

Şairler henüz yazılmayan yasaları zamanından önce koyarlar, bu yüzden olmalı yaşadıkları dönemlerde pek anlaşılmazlar ve hayat onlara dar edilmek istenir.

Şair sözü ile hayata estetik veriyorsa, bir söze söz ekliyorsa, henüz söylenmemiş bir şeyi söylüyorsa, henüz zihinlerde var olmayan düşünceleri dile getirebiliyorsa yaşadığı zamanda tehlikeli bir varlıktır!

Bu tür ozanlara dünyadan çok örnekler verilebileceği gibi Türk dilini kullanan şairlerden de örnekler vermek mümkündür, zaten okurun aklına birçok isim düşmüştür, yazmaya gerek yoktur…

Albert Camus “Politika din değildir, din olmaya kalktı mı Engizisyon’dur” der.

Bu söz söylendiği dönemde belki anlaşılmıyordu dünyanın birçok yerinde ama bugün gayet iyi anlaşılıyor değil mi?

Dini politika olarak kullananlar yasakoyucu olan şairleri sevmezler; ellerinden gelse onları ateşlerde yakabilirler; yazmasınlar diye parmaklarını kırabilirler; görmesinler diye gözlerini oyabilirler…

Bugün oldu birçok yazar düşüncelerinden ötürü içerdeyse; zulüm altındaysalar ve bugün oldu din politika olarak kullanılıyorsa, ne denebilir?

İnsanlığın yediği elma hâlâ  çürük…

Yazımızı “Ölü Ozanlar Derneği” nden bir öğrencinin şiiriyle bitirelim:

 

Yarını düşlüyoruz ve yarın gelmiyor;

Gerçekten istemediğimiz zaferler düşlüyoruz.

Yeni gün çoktan geldiği halde,

Yeni bir gün düşlüyoruz.

Yapılması gereken savaşlardan kaçıyoruz.

 

Çağrıyı duyuyoruz; ama hiç önemsemiyoruz,

Gelecek henüz bir planken, o gelecek için ümitleniyoruz.

Her gün kaçtığımız bilgeliği düşlüyoruz,

Kurtuluş elimizdeyken, kurtarıcı için dua ediyoruz.

 

Ve hâlâ  uyuyoruz.

Ve hâlâ uyuyoruz.

Ve hâlâ dua ediyoruz.

Ve hâlâ  korkuyoruz…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar