Çocuklarımızdan beklemememiz gereken beş şey - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
EğitimYaşam

Çocuklarımızdan beklemememiz gereken beş şey

çocuklar-ve-eğitim

1-Çocuklarınızın hep iyi olmasını beklemeyin.

Düşünecek olursanız, çocuklarınızın “iyi olmasını” beklemenin bir mantığı yok. Kimse her zaman iyi değildir. Herkesin berbat günleri vardır. Herkes bazen yapmaması gereken şeyler yapar. Herkesin doğru şeyleri yapmaktan saptığı günleri vardır. Çocuklarınızın “iyi olmasını” beklerseniz onlardan gerçekten ne beklendiğini öğrenmelerine de engel olursunuz.


“İyi” ile ne kast ettiğinizi iyice açıklayın: “Oyuncaklarını kız kardeşinle paylaşmanı istiyorum” gibi. “Çok iyi bir çocuksun” demek yerine, “Kardeşine kitap okuduğun için teşekkür ederim” ya da “Oyuncaklarını kendin topladığın için teşekkür ederim” deyin.

Kimse her zaman iyi değildir, bu yüzden çocuklarınıza fazla yüklenmeyin. Öncelikli olmayan ve çocuğunuza ya da başkalarına zarar vermeyecek bazı “kötü şeyleri” görmemezlikten gelmeniz, ebeveynlik yolculuğunuzun biraz daha rahat geçmesini sağlar.

2-Çocuklarınızın yaşlarından büyük davranmasını beklemeyin.

Çocukların pek çok yönü vardır. Bir an melek gibi olurlar, hemen ardından sizi delirtebilirler. Bazen meraklıdırlar, bazen sessiz, bazen de sinsi davranırlar. Yine de çoğunlukla yaşlarına uygun davranırlar. Çocukların keşfetmeye, denemeye ve aptalca şeyler yapmaya ihtiyacı vardır. Bırakın yapsınlar.

Çocukların çocuk olduğunu unutmayın. Yaşından daha büyük davranan çocuklarınız konusunda dikkatli olun. Çocuğunuzun yaşından büyük davranması onun yetişkin olduğu anlamına gelmez.

3-Çocuklarınızın diğer çocuklar gibi davranmasını beklemeyin.

Oğlunuzun fazla konuşkan ve kızınızın daha içine kapanık olduğunu ya da kızınızın sınıfının en kısası olduğunu fark etmeniz normaldir. Hepimiz bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde çocuklarımızı diğer çocuklarla kıyaslarız. Bu normal olmakla birlikte, bu kıyaslamaları ifade etme biçimimiz çocuklarımızı incitebilir.

Araştırmalar, kardeşler arasındaki karşılaştırmanın, “zayıf” olduğu söylenen kardeş üzerinde yıllarca süren olumsuz etkiler bıraktığını gösteriyor. Çocuklarımızı onlardan daha iyi durumdaki başka çocuklarla kıyasladığımızda onlara yeterince iyi olmadıkları mesajını göndererek başkaları gibi olmaları gerektiğini söylemiş oluruz.

Benzer şekilde, başkalarından iyi oldukları konularda kıyaslama yaptığımızda da, onlara kendileri gibi olmaktansa her zaman başkalarından daha iyi olmak zorunda olduklarını hissettiririz. Oğlunuz çok az çaba harcasa da, arkadaşlarının gerisinde kalmadığı için, aldığı vasat sonuçları kabul ederseniz ona en az seviyede çaba harcamanın kabul edilebilir olduğu mesajını vermiş olursunuz.

Çocuğunuza, ondan elinden gelenin en iyisini yapmasını beklediğini öğretin, elinden geleni yapması yeterlidir. Çocuğunuzun güçlü ve zayıf yönlerine odaklanın, arkadaşlarının ne yaptığına değil. Gerçekçi hedefler belirleyin. Araştırmalar “büyük” hedefler konduğunda çocukların çok zorlandığını gösteriyor.

4-Çocuklarınızın size sürekli boyun eğmesini beklemeyin.

Bazen, yanınızda başkaları olup olmamasına bağlı olarak çocuklarınızın davranışlarına farklı tepkiler verdiğinizi fark etmiş miydiniz? Ebeveynlik alışkanlıklarımızın çoğunu çevremiz belirler. Sosyal kuralları, hatta aile kurallarını ve değerlerini bazen benimsemeyebiliriz ama yine de çocuklarımıza bu kuralları dayatırız.

Yeterince iyi bir ebeveyn olduğunuza inanın ve kendi tercihlerinizin yanında durun. Çocuğunuzun sizi izlerken çok şey öğrendiğini unutmayın. Kendi inandığınız şeyleri savunursanız çocuklarınıza da inançlarının değerli olduğunu öğretmiş olursunuz.

Çocuğunuzun başlı başına bir birey olduğunu kabul edin. Ebeveyn olarak önceliklerinizi ve değer yargılarınızı tanımlayın.

5-Çocuğunuzun sizden farklı olmasını beklemeyin.

Çocuklar, özellikle de küçük yaşlarında ebeveynlerinin bir uzantısı gibidir. Çocuklar bizim bir şeyler biriktirdiğimizi görürlerse, kendileri de biriktirmeye başlarlar. Hayatımızda olanları olumsuz algılarsak çocuklarımız da çevrelerine olumsuz bir bakış açısıyla bakmaya yatkın olurlar. Öfkelendiğimizde bağırdığımızı duyarlarsa, insanın duygularını ifade etmek için bağırmasının kabul edilebilir bir yöntem olduğunu düşünürler.

Çocuğunuza nasıl davranması gerektiğini söylemeyin, bunu kendi davranışlarınızla gösterin. James Baldwin’in söylediği gibi; “Çocuklar büyükleri pek dinlemezler ama anında taklit ederler.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar