Bataktan kurtarıldı, kara geçti - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Kıbrıs

Bataktan kurtarıldı, kara geçti

Bataktan kurtarıldı

 

ZOR GÜNLER BİTTİ: İflasın eşiğine gelerek kapatılacağı konuşulan Koop-Süt doğru yönetim ve çalışanlar ile Koop-Sen’in fedakarlığı sayesinden bataktan çıkarıldı. Koop-Süt’ü 22 milyon TL borçla devralan yeni yönetim kurulu bu borcun 11 milyon TL’sini ödedi. Geriye sadece yeni yönetim kurulunun eski yöneticilerden yapılandırılmış olarak devraldığı 11 milyon TL’lik Kooperatif Merkez Bankası borcu kaldı


DÖRT BİR YANDAN MÜCADELE: Koop-Süt Müdürü Salih Yücesoylu görevi devraldıktan sonra hellim konusunda hem Türkiye hem de Güney Kıbrıs ile mücadele ettiklerini açıkladı. Türkiye’de hellim adı altında hellim olmayan bir ürün üretildiğini kaydeden Yücesoylu, Güney Kıbrıs’ın ise hellimin tescili için Brüksel’e başvurduğunu anlattı

DUBAİ’DE SATILIYOR: Koop-Süt, Türkiye şirketi Pınar aracılığıyla hellimini Arap pazarına soktu. Pınar Şirketi ile yapılan uzun görüşmeler sonucu Koop-Süt, Pınar ambalajlı altında KKTC’de ürettiği hellimleri Dubai’de satıyor

Ceren ÖZBİL

Yaklaşık iki yıl önce iflasın eşiğine gelen Koop-Süt yeni yönetiminin ve Koop-Sen’in fedakar adımlarıyla batmaktan kurtarıldı. 2012 yılında toplam 22 milyon borcu olan kurumun şu anda sadece Kooperatif Merkez Bankası’na olan 11 milyon TL’lik borcu kaldı. Kurum yeniden yapılandırılan bu borcunda taksitlerini düzenli olarak ödüyor. Ayrıca Koop-Süt 2013 yılında 1 milyon TL’ye yakın kara geçti.
Koop-Süt Müdürü Salih Yücesoylu, 2012’de batma noktasına gelen kurumun nasıl kurtarılma noktasına getirildiğini anlattı.

Zor dönemlerden geçti…
2012 yılında batma noktasına gelen Koop-Süt’ün Türkiye’deki bazı firmalara satılacağı dahi gündeme gelmişti. Ancak kooperatiflerin 120 bin TL’lik Koop-Süt hisselerinden alması ve çalışanların maaşlarını düşmesini kabul etmesiyle kurum batmaktan kurtarıldı.

“Siyasi erk hiç inanmadı”
Koop-Süt Müdürü Salih Yücesoylu, Koop-Süt’ün batma noktasına gelip Türkiye’deki bazı firmalara satılacağının gündeme geldiği dönemde Koop-Sen’in çok ciddi tartışmalara ve eylemlere girdiğini anlattı. Yücesoylu günün sonunda o dönemki siyasi erkin Koop-Süt’ün kooperatiflere devredilmesini kabul ettiğini ancak buna rağmen Koop-Süt’ün bu bataktan kurtulacağına inanmadığını ifade etti.
15 tane kooperatifin 120 bin TL karşılığı Koop-Süt hisselerinden satın aldığını belirten Yücesoylu, hisselerin çoğunun Kooperatif Merkez Bankası’nda kalmasına rağmen bankanın elini ayağını kurumdan çektiğini belirtti.

“22 milyon TL borçla teslim aldık”
Hisselerin kooperatiflere devredilmesinin ardından 7 kişilik yeni yönetim kurulu belirlendiğini ve ardından göreve çağrıldığını anlatan Yücesoylu görevi devraldıklarında Koop-Süt’ün 11 milyon TL’si Kooperatif Merkez Bankası olmak üzere toplam 22 milyon TL borcu olduğunu anlattı. Yücasoylu şu şekilde konuştu:
“Yönetim kurulu seçildikten sonra bizi göreve çağırdılar. Kendi ekibimizi kurduk. Bu aşamaya geldiğimiz de Kooperatif Süt Fabrikası’nun11 milyonu Kooperatif Merkez Bankası’na olmak üzere toplam 22 milyon TL borcu vardı. Hedefimiz Koop-Süt’ü bataktan kurtarmaktı. Burada yeni örgütlenme biçiminde en büyük katkıyı çalışanlar ve sendika yaptı.”

“Çalışanlar maaşlarından yüzde 40 feragat etti”
Koop-Süt bataktan kurtulması için Koop-Sen’inde çalışanlarında elini taşın altına koyduğunu ifade eden Yücesoylu, çalışanların bir takım sosyal haklarından feragat edip maaşlarının da yüzde 40 oranında düşmesini kabul ederek işe devam ettiğini söyledi. Yücesoylu göreve gelmeden önce kurum üretiminin dibe vurduğunu ve sattığı ürün parasını da toplayamaz duruma geldiğini kaydetti. Bu nedenle göreve gelir gelmez satış politikalarını değiştiğini anlatan Yücasoylu üretimi artırdıklarını ve bayilik sistemine geçtiklerini belirtti. Yücesoylu, Kıbrıs Türk halkının da Koop-Süt’e sahip çıkmasıyla kurumun toparlanmaya başladığını ifade etti.

“Beş altı ay içinde toparlanmaya başladı”
Uygulanan politika ile birlikte kurumun beş altı ay içinde toparlanmaya başladığını kaydeden Yücesoylu şu ifadeleri kullandı:
“Bir baktık ki yavaş yavaş uyguladığımız proje hayata geçiyor ve meyvelerini alıyoruz. Şirkete para akışı başlıyor, üretim artıyor, pazarlama sorunları kalkıyor, iş rayına giriyor. Kıbrıs Türkü kendi malına sahip çıkınca bu işleri yapmak bizim için çok daha kolay oldu. Sürekli basında gündeme geldik. 2013’ün ortalarından sonra baktık ki artık borçlarını ödeyebilen bir kurum üretimini artırabilen bir kurum ve Kıbrıs Türkü’nün güvenini almış bir kurum haline geldik.”

“İhraç kapıları kapanmıştı”
Bozuk yönetilme döneminde Koop-Süt’ün ihraç kapılarının kapandığını belirten Yücesoylu, uluslararası fuarlar vasıtasıyla da bu kapıları yeniden zorladıklarını belirtti. Yücesoylu bu fuarlar sayesinde yavaş yavaş ihraç kapılarını açtıklarını belirtti ve “Koop-Süt’ün çok eski bir kurum olması ve Kıbrıs Türkü’nün öz malı olması ihracat pazarlarımızda da bizim lehimize oldu” dedi.

“Sadece Kooperatif Merkez Bankası borcu kaldı”
Koop-Sen’in elini taşın altına koyması, çalışanların fedakarlık yapması ve ihracat kapılarının yeniden açılmasıyla kurumun başarıya daha hızlı ulaştığını söyleyen Yücesoylu, 2013 yılı sonunda kurumun 1 milyon TL’ye yakın kara geçtiğini kaydetti. Yücasoylu şu şekilde konuştu:
“ İhracat pazarlarımızı bu fuarlar nedeniyle açtıktan sonra döviz girdisi başladı. Çünkü Arap ülkelerine de giriyoruz. Tekerleği yavaş yavaş döndürmeye başladık ve yol aldık. Yol alırken önemli olan girdi ile gelen para ve çıkan paranın dengelere oturmasıydı. 6 ay da bunu da başardık ve ödemeler dengesi kurduk. Şu anda geriye dönüp baktığımızda bütün borçlar ödenmiş sadece Kooperatif Merkez Bankası’na 10 yıl vadeli yapılandırılmış olarak aldığımız 11 milyonluk bir borcu ödemeye devam ediyoruz. Bunun dışında diğer tüm borçlarımız ödedik. Çalışanlarımıza maaşlarını günü gününe ödedik.”

“İlk önce inanılmadı”
İflas etmek üzere olan bir kurumun kara geçtiğine inanılmadığını ve kuruma denetçiler gönderildiğini anlatan Yücesoylu, “3 ay boyunca maaş alamayan çalışan daha iyi motive oldu. 2013 yılı sonunda bu kurum ilk defa 1.8 milyon TL brüt kar, vergileri dışında ise 1 milyon TL’ye yakın kar elde etti. İlk önce inanılmadı. ‘Elinizde sihirli değnek mi bu işi yaptınız’ dendi. Günlerce burada denetim yapıldı. Günün sonunda çıkan raporda bizim 1 milyon TL net karımız görüldü. Bu başarıda en büyük payın çalışanlarda olması nedeniyle 2013 yılı sonunda maaşlarına 300’er TL’lik zam yaptık. Az maaş alanda çok maaş alanda eşit zam alsın diye bu zammı yüzdelik oranı olarak yapmadık. 2014’e 1 milyon TL’ye yakın karla girdik” şeklinde konuştu.

“Batak dönemini atlattık, sert zemine bastık”
2014 yılı itibariyle kurumun ham süt alma oranını artırdığını ifade eden Yücesoylu satışını da ayni oranda artırdığını belirtti. Yücesoylu, Koop-Süt’ün batak dönemini atlatıp sert zemine bastığını kaydederek bu yolda emin adımlarla yürüdüğünü vurguladı.

“Süt konusu çok karışık”
Ülkedeki süt sektörünün karışık olduğunu kaydeden Yücesoylu, dünyanın KKTC’yi tanımaması ve KKTC’nin ambargolar altında olması nedeniyle ihracat pazarının iyice daraldığını ifade etti. Yücesoylu bu nedenle sadece Türkiye ve Arap ülkelerine ihracat yapılabildiğini ifade etti.

“Hellim konusunda büyük mücadele”
Hellim konusunda hem Türkiye hem de Güney Kıbrıs’la mücadele verdiklerini anlatan Yücesoylu, Türkiye’de hellim adı altında ancak hellim olmayan bir üretim yapıldığını Güney Kıbrıs’ın ise hellimi tescil ettirmek için Brüksel’e başvurduğunu söyledi. Yücesoylu şu şekilde konuştu: “Güney Kıbrıs hellimi Avrupa’da tescil ettirmek için Brüksel’e başvurdu. Bu hellimi kendilerinin ürettiğini söylediler ve Avrupa Birliği’ne tescil etmek istediler. Avrupa Birliğine resmi müracaat yaptı. Bizde dedik ki siz bundan şikayetçisiniz şikayet edebilirsiniz Avrupa Birliği’ne… Önümüzde yeni bir cephe açıldı. Biz Güney Kıbrıs’la 2008 yılından beridir hellim tescili konusunda çok ciddi mücadele veriyoruz. Bu Kıbrıs Cumhuriyeti Mahkemelerine kadar taşındı. Brüksel’de lobi faaliyetlerine taşındı. Bu işin öncülüğünü de sanayi odasına devrettik. Sanayi Odası bizim en güzide kurumlarımızdan bir tanesi. Sanayi Odası ve Hellim Denetleme Kurulu bu işi diğer imalatçı firmalarla birlikte yürütüyor. En son tarih Şubat dendi. Taleplerimiz bizim 3 konudaydı.”

“Türkiye’ye hellim satmakta zorlandık”
Bir yandan Güney Kıbrıs’la hellim tescili konusunda kavga devam ederken diğer yandan Türkiye’ye Türkiye’de hellim adı altında başka bir ürün üretilmesi nedeniyle Türkiye’ye satmakta zorlandıklarını anlattı. Yücesoylu bu konuda yargıya başvurduklarını anlatarak şu şekilde konuştu: “Biz Türkiye’ye hellim satmakta çok zorlandık. Bunun sebebi de Türkiye’de hellim adı altında hellim olmayan bir ürün yapıldı. Bizde dedik olamaz. Bu Kıbrıs’a özgü bir ürün. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Tarım Bakanlığı’na müracaat yaptık. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Tarım Bakanlığı da bu müracaatımızı dikkate değer buldu. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki ilgili kurum bize coğrafi tescil verdi. Doğrudur dedi. Bu ürün Kıbrıs ürünüdür. Dolayısıyla bu ürün Kıbrıs’ta yapılacaktır diye coğrafi tescil verdi. Türkiye şu anda yasal boyutta hiçbir hellim yapılmaması gerekir. Biz bunu defalarca dile getirdik. Her ne halse neticeye varamadık. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile görüştük, sonunda mahkemeye taşıdık. Bu tescili verdi o zaman uygulamasını yapacak. Sanayi Odası öncülüğünde Türkiye Cumhuriyeti’ndeki hellim imalatçılarına yargı yolunu açtık. Çok ciddi firmalar bu ürünü hem yapma niyetindeydi hem de yapıyordu. Ne zaman ki coğrafi tescil uygulaması tartışmaları gündeme geldi çoğu firma yapmaktan vazgeçmeye başladı ve bize yönelmeye başladı.”

“Türkiye’deki firmalara hellim yapıyoruz”
Koop-Süt olarak Türkiye’de hellim talebinde bulunan firmalara hellim yapmaya başladıklarını anlatan Yücesoylu ancak bu hellimleri yaparken üzerinde Kıbrıs’ta yapılmıştır yazısı olduğunu ifade etti. Yücesoylu, hellimlerin üzerinde Kıbrıs’ta yapılmıştır ibaresinin bulunması için ciddi tartışmalar yaptıklarını anlattı.

“Dubai pazarına girdik”
Türkiye’de bulunan Pınar firmasının kendilerinden Dubai’ye ihraç edilmek üzere hellim istediğini kaydeden Yücesoylu bu şekilde Dubai pazarına da girebildiklerini belirtti. Yücasoylu, “Arap pazarında Dubai’de Pınar’ın resmi bir şirketi var. Bize dediler ki Pınar adı altında hellim yapın bu hellimi biz Pınar ürünü olarak Arap pazarında pazarlayalım. Uzun süreli tartışmalardan sonra anlaştık. Biz şu anda Dubai’deki Pınar’a çok yüklü miktarda mal üretiyoruz. Ürettiğimiz malı bunlara gönderiyoruz” şeklinde konuştu.

“Pazara sabit bir fiyatla girmeliyiz”
Kıbrıs Türk Süt İmalatçıları’nın uluslararası fuarlarda farklı fiyat uygulamaları yaptığını kaydeden Yücasoylu, Güney Kıbrıs’ın hellimleri 7 buçuk Euro kilosu olarak satış yaptığını Kıbrıslı Türklerin ise verdiği en yüksek fiyatın 6 dolar olduğunu anlattı. Yücasoylu sabit fiyat uygulaması yapılarak ihracat için verilen sübvansenin de üreticilere verilebileceğini söyleyip, bu konuda mücadele başlattığını belirtti.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar