Spor psikolojisi çalışan arkadaşlar bilir; Özellikle ‘başarısızlık’ çok çabuk bi’şekilde alışkanlık haline gelebilir. İşte bi’defa bu moda girdiniz mi önce ‘öğrenilmiş yetersizlik’, arkasına da ‘öğretilmiş çaresizlik’ durumsalını siz kapak yaparlar. Hele hele bu süreç vahşileştikçe de kazanamamak veya mağlubiyet konusu size koymaz. Özetle tam da bir ‘kabullenme’ edâsında bir sürecin sürer durumu vûkû bulur. Sonrası mı? Çatoz Hellimi gibi adamı yerler. Yazık, hâlbuki Serdarlı takımı genç teknik adamı Sedat oğlumla çok iyi başlamştı bu lige. Arkasından gerçekleşen transfer uyuşmazlıkları yanısıra, futbolu-yönetici arasındaki çatışmalar hatırlarsanız devre arası spor medyasının merkezine oturmuştu. Günler günleri kovalarken bizim Serdarlı da ha’bir mağlubiyet ve de beraberlikler takınmı oldu ilk devrenin son periyodundan itibâren. E ikinci devre? Sürer durum aynen üç beraberlik ve de iki mağlubiyetle devam etti. E dün? E dün de rakipleri ligden kopan ve de hafta içi 120’lik bi’Pepsi yapan yorgun Küçük Kaymaklı’ydı. Daha maça başlar başlamaz Kaymaklı’nın günündeki ismi Bayram Anday sağ ayağının iç üstüyle topu tavandan doksana çaktı. Arkasına da Ahmet Coşkun’nun soldan driplingini ve gol vuruşunu izledik. Devre 2-0 kapandı. Tam da “maç artık böyle biter” deme arifesindeyken hiç de hesapta olmayan bi’nevi bi’atom karınca oyuna girdi. Adı mı? Sevgili Ali Küçükoğlu. Bizim adam önce soldan kaleyi sobelemeye başladı ve de daha ikinci girişmesinde golü yazdı, alın sizde 1-2. Arkasına hızını alamayıp yine kaleyi soldan döven Ali’ye bu defa da günün verimsiz ismi katıldı; Adeleke iki hamlede maçı berabere getirdi. Serdarlı tam da geriden gelip maçı çevirecekti ki Kaymaklı’dan önce Kingsley, sonra da soldan atıp sağdan yazan müthiş performans Tansel tabelaya: “Ey Serdarlı; sen de play-out oynayacak Kaybedenler Kulübüne üye takımlardan birisin”i yazdı. Maçın hakemi Kerem talebem mi? 90 dakika süperdi ta ki ihraç olmak isteyen Taşçı’yı sahada tutmak isteyinceye kadar. Neyse, bundan sonraki maçlarınızda başarılar a dostlar..
