Ulaştırma Bakanlığı, Ombudsman Dizdarlı'nın sorularına cevap verdi! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mayıs 9, 2024
Kıbrıs

Ulaştırma Bakanlığı, Ombudsman Dizdarlı’nın sorularına cevap verdi!

Ulaştırma Bakanlığı

İşte o açıklama:
“Devlet İhale Tüzüğü'nün burada uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ancak buna rağmen birden fazla teklif alınarak rekabetçi bir ortam oluşturulmaya çalışılmıştır.

Alınmış Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak yapılan davette şart olarak, İdare'nin herhangi bir mali külfet altına girmemesi konulmuştur.


Kapalı zarf içerisinde gelen tekliflerin, teklif veren şirket yetkililerinin de hazır bulunduğu ortamda hepsinin açılarak içinden en düşük fiyat veren iş ortaklığından müşavirlik hizmetinin alınmasına karar verilmiştir.

Ombudsman Yasalara uygun biçimde vazifesini yapmak yerine "Google İstihbaratçılığı"na soyunmakta ya da "Google istihbaratçılarından bilgi almaktadır.

Ombudsman, rapor olduğunu iddia ettiği belgede, hukuki durumu incelediğini beyan ettiği bölümde de eksik ve taraflı davranmış, KKTC halkının menfaatlerini düşüneceğine görevli şirket olan T&T'nin avukatlığına soyunmuştur. Bu bölümde görevli şirketin bu bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını iddia ederek Şartname, Sözleşme hükümlerini yok saymaktadır. Ombudsman yasal sınırlar içerisine dönerek görevli şirketin avukatlığını bırakmalı ya da istifa edip görevli şirketin avukatlığına başlamalıdır.

Ombudsman, 38/1995 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi Yasasının 13. ve 14. Maddelerini ihlal edilerek davranmıştır.”
21 Ocak 2016 tarih ve OMB.0.00-1/O l-l 6/24 sayılı yazı ile KKTC Yüksek Yönetim Denetçi (Ombudsman) tarafından KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı ve dağıtım için de KKTC Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı'na bir rapor gönderilmiştir. Bu raporun Bakanlar Kurulu'nun 14 Ekim 2015 tarih ve Ö (K-1) 449-2105 numaralı kararına dayalı olarak hizmet alımına yönelik bir rapor olduğu ve 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi Yasası kuralları çerçevesinde hazırlandığı iddia edilmiştir.

Bizzat Ombudsman, ilgili yasa maddesine dayalı olarak 06 Ocak 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptığını itiraf etmektedir. Halbuki bizzat kendisinin tabi olduğu Ombudsman Yasası'nın Ombudsman'ın bağlı olduğu yasaklar başlıklı 14. maddesi, Ombudsman'ın görevi sırasında elde ettiği yazılı ve sözlü tüm bilgi ve belgeleri yargısal işlemlerden sorumlu makamlar hariç hiçbir kişi ve makama veremeyeceğini ifade etmektedir. Ancak Ombudsman henüz raporunu oluşturmadan bir basın açıklaması yaparak Yasayı açık bir şekilde ihlal ederek yetkisini aşmıştır. Ayrıca bir raporun nasıl hazırlanacağı açık bir şekilde Ombudsman Yasası'nda belirtiliyor olmasına rağmen açıkça buradaki kurallar da ihlal edilerek ilgili kişi ya da kişilerden herhangi bir belge, bilgi ve değerlendirme almaksızın bir rapor düzenlediği iddia edilmektedir. Açık Yasa ihlalleri bir tarafa konulacak olursa kişilerin onur, haysiyet ve geçmiş birikimleri hiçe sayılıp toplum nezdinde küçük düşürmeye yönelik hasmane davranışlar Ombudsman'ın görev ve yetkileri ile bağdaşmamaktadır. Bu yaklaşımlarıyla açık bir biçimde yasaya aykırı davranan, görev ve yetkilerini ihlal eden Ombudsman, bir an önce gereğini yapmalı ve istifa etmelidir.

Tüm bunlara rağmen henüz bir rapor oluşturmadan Yasaya aykırı biçimde basın açıklaması yapan Ombudsman'ın gerçeğe aykırı ve saptırılmış beyanlarına karşılık devlet terbiyesi içerisinde Ulaştırma Bakanlığı'nca 8 Ocak 2016 tarihinde bir basın açıklaması yapılmıştır. Aşağıda bu açıklamanın metni bulunmaktadır:

"Kamuoyunda bilindiği üzere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhııriyeti Ercan Havaalanının yetersiz olan kapasitesinin geliştirilmesi, yenilenmesi ve işletilmesi amacıyla 25 Mayıs 2012 tarihinde 24/2012 Sayılı Özelleştirme Yasası uyarınca Merkezi İhale Komisyonu MİK

95/2012 Sayılı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havaalanı’nın "İşletme Haklarının Devredilmesine ilişkin" ihale'ye çıkılmıştır. Bu ihale sonucunda, 17 Aralık 2012 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı'na uygun olarak ihaleyi kazanan ve Rekabet Kurulu tarafından uygunluk görüşü verilen Türkiye Cumhuriyeti'nde kurulu Taş Yapı İnşaat ve Taahhüt Sanayi Ticaret A.Ş. ile Terminal Yapı ve Ticaret Ltd. Şti. 'nin ihale şartnamesine uygun olarak yeni kurduğu T&T Havalimanı İşletmeciliği İnş. San. ve Tic. Şti. Ltd. ile 10 Aralık 2012 tarihinde KKTC Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmesine ilişkin İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi, Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmek Suretiyle Verilmesine İlişkin Yönetim ve İşletim Sözleşmesi ve Ercan Havaalanı’nın işletme Haklarının Devredilmesine İlişkin Yapım Sözleşmesi ve 26 Aralık 2012 tarihinde ek sözleşmeler imzalanmıştır.

T&T Havalimanı İşletmeciliği İnş. San. ve Tic. Şti. Ltd. ile Bakanlığımız arasında imzalanmış bulunan bu sözleşmeler açıkça İdare'nin kontrollük hizmetlerini yetki vereceği müşavir firma/kuruluşlar eliyle yürütebileceği ve İdare'nin belirleyeceği esaslar dahilinde kontrol ve denetim yapabileceği belirtilmekte olup, bu kontrol ve denetimin yapılması kamu menfaati bakımından bir zorunluluktur. Bu gerekçeyle. Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun 14.10.2015 tarihli Ö(K-I)449-2105 Karar No'lu Ulaştırma ve Haberleşme Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılması Çerçevesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve/veya Türkiye Cumhuriyeti 'nden Teknik ve Hukuki Konularda Hizmet Alımı 'na ilişkin kararı dikkate alınarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmesi Projesi yapım, yönetim ve işletim işlerine ilişkin izleme, değerlendirme, müşavirlik kontrollük ve hukuk hizmetlerine yönelik toplanan teklifler

değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler ışığında Bakanlığımızca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havaalanı’nın işletme Haklarının Devredilmesi Projesi yapım, yönetim ve işletim işlerine ilişkin izleme, değerlendirme, müşavirlik, kontrollük ve hukuk hizmetlerinin referansları arasında Havaalanları müşavirlik tecrübesi olan ve en uygun teklifi veren Diamond Green Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketi ile APCO Teknik Müşavirlik ve Taahhüt Anonim Şirketi arasında kurulan iş Ortaklığı 'ndan alınması uygun bulunmuştur. Bu karar alınırken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yasaları ve kamu menfaati esas alınmıştır.

Alınmakta olan kontrolörlük hizmeti ile T&T Havalimanı İşletmeciliği İnş. San. ve Tic. Şti. Ltd.'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havaalanı’nın "İşletme Haklarının Devredilmesine İlişkin" İhale Şartnamesi, İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi ve bunların ekleri ile değişiklikleri kapsamında yüklenmiş bulunduğu sorumluluklara uygun davranması ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havaalanı'nda ve inşası devam eden yeni Havaalanı'nın mümkün olan en üst düzeyde Kuzey Kıbrıs Türk halkına hizmet vermesi amaçlanmaktadır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için, Bakanlığımız kamu yararına uygun araçlarla denetim yapmaktadır.

Kamu menfaatleri gözetilerek yapılan değerlendirmeler sonucunda yapılan Müşavir seçimi Ombudsman Emine Dizdarlı tarafından "özel bir şirket olan T&T'nin istediği konuda, istediği kişiden ve istediği kalitede hizmet almakta serbest iken" denilebilecek raddede eleştirilmiştir. Ombudsman Emine Dizdarlı, zaten işi yapmakla yükümlü olan T&T Havalimanı İşletmeciliği İnş. San. ve Tic. Şti. Ltd. 'in, aynı zamanda kendisini denetleyebilecek şirkete de karar vermesinin gerekliliğini iddia etmesi, Ombudsman olarak Kıbrıs Kıbrıs Türk halkının menfaatleri karşısında özel bir şirketin menfaatlerini üstün tuttuğunun açık bir ibaresidir. Bu gerekçeyle, Ombudsmanlık ve Denetim kültüründen uzakta bugüne kadar yapmış olduğu tüm işlemlerin kamu yararına tekrar incelenmesi gerekliliği doğmuştur.”

Bu yolla Ombudsman'ın Yasayı açık ihlal eden eylemine rağmen sorduğu tüm sorulara basın açıklaması yoluyla cevap verilmek zorunda kalınmıştır. Ancak bu eylemiyle yetinmeyen Ombudsman, bu defa rapor olduğunu iddia ettiği ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarını ilgili makamlara göndermiştir. Şimdi ise yine Yasaya aykırı bir yöntem izleyerek ilgili Bakanlık olan Ulaştırma Bakanlığı'na herhangi bir başvuruda bulunup bilgi, belge ve değerlendirme talep etmeden yazdığı iddialarına karşılık devlet nezaketi ve kuralları içerisinde tekrar cevap verilmek durumunda kalınmıştır:

Hukuk devletine ve kişilik haklarına saygı ve inancı bulunması gereken Ombudsman bu temel kurallara uymadan basın açıklaması yoluyla şahsıma basın açıklaması tahtında sorular sorduğunu belirtmekte ve açıkça Yasayı ihlal ettiğini itiraf etmektedir.
SORU1: KKTC Ulaştırma Bakanlığı, uhdesine düşen bu idari sorumluluğu yurt dışında bulunan şirketlere verirken kararını veya bu konuda karar alırken yasalarla belirlenen kriterleri dikkate aldı mı? Hizmet bedeli, 11.250.000 ABD Dolar olan bu iş ile ilgili neden ihaleye çıkılmadı?

YANIT1:Bakanlığımız, Bakanlar Kurulunca verilen karar gereğince idari sorumluluğunu yerine getirirken İdare'ye herhangi bir mali külfet getirmeyen dolayısıyla teklif verenlerce istenecek hizmet bedelinin İdare tarafından ödenmeyeceği hem teklif şartı olarak belirtilmiş hem de bu şartı kabul edenlerle imzalanan Sözleşme'de İdare'nin aylık sözleşme bedeliyle ilgili herhangi bir mükellefiyet altına girmeyeceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla Devlet İhale Tüzüğü'nün burada uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ancak buna rağmen birden fazla teklif alınarak rekabetçi bir ortam oluşturulmaya çalışılmıştır.

Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir.
SORU2: Bakanlık tarafından ihaleye çıkılmadığına göre TC'de kayıtlı bulunan şirketler bu durumdan nasıl haberdar oldular? Onlar adına elden teklifi kim veya kimler yaptı?

YANIT2:Dünyanın uygar her yerinde ve TC'de de uygulandığı üzere Bakanlığımızca uzman ve tecrübeli kamu kurum ve kuruluşlar ile irtibata geçilerek Bakanlığımızca alınmak istenen müşavirlik hizmetinin kim ya da kimlerden ve hangi usul ve yöntemlerle alınabileceği görüşülmüş ve nihayetinde ilgili firmalar teklif vermeye davet edilmiştir. Alınmış Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak yapılan davette şart olarak, İdare'nin herhangi bir mali külfet altına girmemesi konulmuştur. Böyle bir şart, davetli sayısını azaltmış ve sonunda üzerinde teklif verenin ismi ve adresi ile teklifin hangi işe ait olduğu belirtilen kapalı üç teklif zarfı alınmıştır. Bu üç firmanın teklifleri ise firma yetkililerince Bakanlığımıza getirilmiştir.

Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir. Ombudsman Yasalara uygun biçimde vazifesini yapmak yerine "Google İstihbaratçılığı"na soyunmakta ya da "Google istihbaratçılarından bilgi almaktadır.
SORU3. İhalesiz ve elden yapılan teklifler ışığında Bakanlık nasıl bir karara vardı?

YANIT3:Yukarıda da belirtildiği üzere herhangi bir ihale zorunluluğu bulunmayan bir husus ile ilgili kararımızı, Bakanlığımıza üzerinde teklif verenin ismi ve adresi ile teklifin hangi işe ait olduğu belirtilen kapalı zarf içerisinde gelen tekliflerin, teklif veren şirket yetkililerinin de hazır bulunduğu ortamda hepsinin açılarak içinden en düşük fiyat veren iş ortaklığından müşavirlik hizmetinin alınmasına karar verilmiştir.

Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir.
SORU4. 09 Aralık 2014 tarihinde toplam 10.000 TL. sermaye ile kurulan Diamond Green Yöentim ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.'nin ve APCO Teknik Müşavirlik ve Taahhüt A.Ş.'nin yöneticileri kimlerdir? KKTC Ulaştırma Bakanlığı, hangi referansı veya kıstası göz önünde bulundurarak böyle bir seçim yaptı?
YANIT4:
Ombudsman bu şirket yöneticilerini öğrenmek için mi bu soruyu sormaktadır. Yoksa zaten "Google istihbaratçılığı" yoluyla elde ettiği bilgileri teyit ettirip aynı zamanda bu şirket yetkililerinin KKTC'de bir işe teklif vererek zaten suç işledikleri algısını mı yaratmak istemektedir.
Sorduğu bu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün olmadığı gibi anlaşılan o ki Ombudsman'lık görevini tam olarak yapmama konusunda ısrar etmektedir. Zira KKTC Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmesine İlişkin İhale Şartnamesi madde l.c.i. bendi, uygulama ve detay projeleri ile mesleki kontrollük de dahil olmak üzere tüm bedellerin görevli şirket tarafından karşılanacağını bir şart olarak getirmiştir. Şartname ayrıca İdare’nin isterse kontrollük hizmetlerini kendisinin ve/veya proje müellifınin ve/veya yetki vereceği müşavir firma ve kuruluşlar eliyle bu hizmeti yapabileceğini düzenlemiştir. Bu ihale şartnamesine dayalı olarak ihaleye giren katılımcılardan olan T&T ihaleyi kazanmış ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ni imzalamıştır. Bu Sözleşme'nin 3 q maddesi ise İdare’nin isterse kontrollük hizmetlerini kendisinin ve/veya proje müellifınin ve/veya yetki vereceği müşavir firma ve kuruluşlar eliyle bu hizmeti yapabileceğini düzenlemiştir. Daha sonra Sözleşme'nin bu maddesine ekleme yapılarak İdare'nin kendi kadrolu personeli ile resmi kurum kuruluş personelinin her türlü ücreti ve ücretle ilgili giderlerinin İdare'ye ait olacağı belirlenmiştir.

Dolayısıyla Bakanlığımız kontrollük hizmetlerini, hem kendisi hem KKTC hem TC ilgili kurum ve kuruluşları hem de firmalar aracılığıyla güçlü bir şekilde yaptırmaktadır. Bu firma ve kuruluşların hiçbiri birbirinin alternatifi değil ve rakibi değildir. Tamamen İhale Şartmanesi ve Sözleşmelere uygun olarak bir uygulama yapılmaktadır. Ombudsman anlaşılan o ki bu kadar fazlaca kurum kuruluş aracılığıyla görevli şirket olan T&T'nin kontrol edilip denetlenmesini istememektedir. Bakanlığımızın buradaki hedefi Vatanımıza hizmet edecek güzel ve etkili bir havalimanını kaybedilen zamanları da dikkate alarak hızlı bir şekilde tamamlayıp hizmete açmaktır.
SORU5: Yurt dışında kurulan bu şirketlerle ilgili herhangi bir araştırma yapıldı mı? Yöneticileri ile ilgili iyi karakter belgesi alındı mı?

YANIT5:Teklif veren şirketlerin tamamı ile ilgili yapılan araştırmalarda herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır. Dolayısıyla araştırma yapılmıştır. Bu şirketlerin yöneticileri ile ilgili olarak herhangi bir suç işlediklerine dair kayda da rastlanmamıştır.

Ayrıca sorduğu soruya kendi kendine verdiği cevaba katılmak mümkün değildir.

Ombudsman, rapor olduğunu iddia ettiği belgede, hukuki durumu incelediğini beyan ettiği bölümde de eksik ve taraflı davranmış, KKTC halkının menfaatlerini düşüneceğine görevli şirket olan T&T'nin avukatlığına soyunmuştur. Bu bölümde görevli şirketin bu bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını iddia ederek Şartname, Sözleşme hükümlerini yok saymaktadır. Ombudsman yasal sınırlar içerisine dönerek görevli şirketin avukatlığını bırakmalı ya da istifa edip görevli şirketin avukatlığına başlamalıdır. Görevli şirket şu ana kadar Bakanlığımızın aldığı hizmet karşılığı olarak Şartname ve Sözleşme hükümleri gereği iki aylık ödeme zorunluluğu bulunan bedeli ödemiştir.

Tüm bu veriler ışığında 38/1995 sayılı Yasa'nın Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsman) yetkisi dışında olan konular başlıklı 13. maddesi uyarınca Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsman'ın) yetkisi dışında bulunan konular arasında Anayasa ve Yasaların Bakanlar Kurulu'na verdiği görev ve yetkiler sayılmıştır. Bu madde bağlanımda benzer şekilde Ombudsman, Bakanlar Kurulu'nun kararı ile talimatlandırdığı bir hususta ilgili Bakanlığı denetlemeye çalışması yetki aşımı anlamına gelmektedir. Ayrıca yine aynı madde çerçevesinde, Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman)'nın bir müracaat yapılması veya duyum alması durumunda konuyu ilgili makama iletmesi gerekmektedir. Ancak Ombudsman böylece bir müracaat ve duyumu Bakanlar Kurulu'na ya da Bakanlığa bildirmemiş aksine 6 Ocak 2016 tarihinde basın açıklaması yapmıştır.
38/1996 Sayılı Yasa'nın Yüksek Yönetim Denetçisi'nin (Ombudsman) bağlı olduğu yasaklar başlıklı 14. maddesine göre "Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), görevi sırasında elde ettiği yazılı ve sözlü tüm bilgi ve belgeleri yargısal işlemlerden sorumlu makamlar dışında hiçbir kişi ve makama veremez" demektedir. Madde hükmüne göre 6 Ocak 2016 tarihinde Ombudsman, yapmış bulunduğu basın açıklaması ile Yasanın 14. maddesi ile kendisine yasaklanan bir eylemi yapmıştır.

Yine aynı Yasa'nın Yüksek Yönetim Denetçisi'nin (Ombudsman) çalışma yöntemi ve rapor başlıklı 16. maddesine göre Ombudsman görevini yaparken Bakanlar'la direk olarak temas edebileceği, soruşturmakta olduğu konu hakkında yazılı veya sözlü bilgi ve belge sunulmasını isteyebileceği açıkça belirtilmiştir. Ombudsman'ın direk olarak temas etmesine imkan veren bu hükmü yok sayması ve madde 14 ile yasaklanan bir eylemi de yapmış olması 38/1996 Sayılı Yasanın Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsman) istifası veya görevine son verilmesi başlıklı 7. maddesi uyarınca Yüksek Yönetim Denetçisi'nin (Ombudsman) vakar ve onuru ile bağdaşmayan veya haysiyet ve itibarı kırıcı veya görev icaplarına uymayan davranışlarından dolayı hakkında disiplin soruşturmasını gerektirmektedir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar