6 Kasım’da Mısır’da başlayacak olan 27. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı’ndan (COP27) öncesi konuşan BM Genel Sekreteri António Guterres ise dünya liderlerinin bu tehditlere orantılı bir şekilde cevap vermesi gerektiğini vurguluyor.

Lancet raporu, dünyada halihazırda koronavirüsün etkileriyle mücadele etmeye devam eden sağlık sistemlerinin iklim krizine bağlı aşırı hava olaylarından nasıl etkilendiğini aktarıyor.

Durum acil ama çözüm yolları var

2022 yılında dünyanın birçok yerinde hava sıcaklıklarında rekor kırıldı.

İngiltere’de 40 dereceye çıkan sıcaklıklar Avrupa’nın birçok yerinde daha hissedildi ve bazı ülkelerde orman yangınlarına neden oldu.

Aşırı hava olayları Pakistan ve Çin’i de etkiledi. Pakistan’da yaz aylarında yaşanan sel olaylarında binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Olağanüstü sıcak havaların sağlık üzerindeki etkileri arasında kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıkları ve sıcak çarpması yer alıyor.

Sıcak hava aynı zamanda ruh sağlığını da olumsuz etkileyebiliyor.

Lancet çalışmasına katkıda bulunan uzmanlar durumun acil olduğunu ancak çözüm yolları bulunduğunu vurguluyor.

Rapor, “Bu zorluklara rağmen, temiz enerji ve enerji verimliliğine hızlı bir geçişin dünyada milyonlarca insanın hayatını kurtarabileceğine dair net kanıtlar var” diye sonlandırılıyor.

BM Genel Sekreteri António Guterres, öncelikli olarak küresel sera gazı salımlarının yüzde 80’inden sorumlu olan G20 ülkelerinin hareketlenmesi ve yenilenebilir enerjiye geçişe öncülük etmesi gerektiğini belirtiyor.

Guterres, “Fosil yakıt bağımlılığımız kontrolden çıktıkça insanların sağlığı, geçim kaynakları, hane bütçeleri ve ulusal ekonomiler daha yoğun bir şekilde sarsılıyor” diyor.

2020’de hava kirliliği 4,7 milyon kişinin ölümüne neden oldu

BM Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) son raporunda ise dünyada giderek artan sıcak hava dalgalarından etkilenen çocuk ve savunmasız topluluklara yardım etmek için acil eylem planı ve fon gerektiği vurgulandı.

Araştırmacılara göre iklim değişikliği, bulaşıcı hastalıkların daha hızlı yayılmasına da yol açıyor.

Amerika kıtasının dağlık bölgelerinde ve Afrika’da geçtiğimiz 60 yıl içinde sıtmanın bulaşıcı olduğu ayların sayısının arttığı tespit edildi.

Fosil yakıt emisyonları hava kirliliğine en büyük katkı sağlayan etkenlerden bir tanesi.

Lancet Countdown raporundaki bulgular, hava kirliliğine maruz kalmanın 2020 yılında 4,7 milyon kişinin ölümüne neden olduğuna işaret ediyor.

Bu ölümlerin yüzde 35’i (1,3 milyon) doğrudan fosil yakıtlerden kaynaklanıyordu.

Rapor, iklim değişikliğinin etkilerinin aynı zamanda gıda güvensizliği, enerji yoksulluğu ve artan hava kirliliği gibi diğer krizleri de şiddetlendirdiğini bildiriyor.

BBC İklim Muhabiri Justin Rowlatt’ın analizi

Bugün yayımlanan Lancet raporu bir seferberlik çağrısı.

Raporu hazırlayanlar, bulguların COP27 katılımcılarına durumun ne kadar acil olduğunu kanıtlamasını umuyor.

Ancak iklim zirvesinin önünde çok fazla zorluk var.

Öncelikle gelişen ülkeler, fosil yakıtlarla zenginleşen ve iklim krizine ağırlıkla neden olan ülkelerin bu krizle mücadele etmek için gerekli finansal yatırımı sağlamasını bekliyor.

Gelişen ülkeler aynı zamanda geçtiğimiz yıllarda varılan anlaşmalar doğrultusunda gelişmiş ülkelerin 2020 yılından itibaren ödemesi beklenen 100 milyar dolarlık yatırımın ödenmemiş milyarlarca dolarlık kısmının hesabını da soracak.

COP27’yi düzenleyen Mısır hükümeti bir “güven krizi” yaşanabileceği konusunda uyarıyor.

Öte yandan gelişmiş ülkelerin büyük bir kısmı giderek artan hayat pahalılığı ve enerji ile gıda fiyatlarında artışla uğraşıyor.

Bu ülkelerin bir kısmı Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlıyor.

Mısır’da hararetli müzakerelere hazırlıklı olun.