Küçük Kız’ın Senin gibi “ANNE” Oldu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Poli

Küçük Kız’ın Senin gibi “ANNE” Oldu

Aynur Hekimoglu
Aynur Hekimoglu

Zaman nasıl da insafsız…

Ve insan zamanın nasıl insafsız olduğunu rol değişiminde anlıyor.


Karnındaki ilk tekmeden sonra iki kişilik yaşıyorsun yaşamını.

Bir çift küçücük göz sana bakarken, dünya sensin aslında.

Evrende sadece sen ve o.  Yaşamın tek anlamı o, küçücük bir bedenin taşıdığı büyük bir anlam o.

Kim bilir kaç uykusuz gece ve bitkin sabahlar. Hayata beraber tutunmak, beraber büyümek adına, etle tırnak olmak….  Sevgi ile doymak, beslenmek ve şımarmak. En güzel yıllarım, tecrübelerim, ilk adımların, ilk heyecanlarım ve heycanların, ilk hecem, ilk kelimem, kurduğum ilk cümlem.

Söylediğim ilk sevgi dolu kelimem  “Anne”…

Yaşamın önlenemez hızlı akışı. Ben büyüdüm. Senden bambaşka “ben” oldum. Senin eserin “ben”, senden bir parça “ben”, candan kopan bir can ben. Yaşamın acımasız kollarında “ben” Ama yanımda hep “sen”.

Sevinçleri paylaştık, acıları hep kendine ayırdın. Yaşama çelme takıp, onu şaşırttın. Ben yolumda ilerlerken, sen hep benim yanımdaydın! Tek başına ayakta kalabilmeyi öğrendim. Tek başına kanat çırpmayı, kanat çırparak uçabilmeyi. Uçmayı özlerken heyecanla, gençlik ateşi gözümü kör etmişken ve başımda kavak yelleri eserken, bir düşüp, bir kalkarken “yine olmadı” derken, en ümitsiz anımda, kolumdan tutup kaldırırken, sen hep benim yanımda…

Artık her şeyi öğrendim. Ben çok büyüdüm. Kocaman bir kadın oldum.

Hayat senin yanında ki gibi kolay değilmiş  be anne!

Yaşam öğrettiğin gibi adil davranmıyor be anne!

Ne kadar zalim bir çark bu hep acıtıyor.

Hiç beklemediğin anda, seni eziyor…

Ve birgün maalesef o telefon çalıyor…

…..

  • Hayat durdu anne!
  • Yaşam dondu.
  • Nefesim kesildi.
  • Çığlıklarım sessizdi.
  • Gözyaşlarım sel oldu.
  • Boğazımda bir yumru.
  • Güneş kapkara oldu.
  • Sağ yanım bomboştu.
  • Elim ayağım koptu,

Çünkü; artık ANNEM yoktu……

 

Sol yanım acıyor Anne!

Senin adın geçince, bazen dayanamayıp haykırıyorum; içime damlıyor gözyaşlarım.

Merak etme!

Öğrettiğin gibi dimdik omuzlarım ve başım. Yaşam zorlaşsa da, öğrettiklerin aydınlatıyor yollarımı, gerçek ve korkunç çark dönerken, zaman yavaş yavaş öğütüyor bütün kuşakları.

Bu nasıl acımasız bir çark annem!

Fotoğraflar sarardıkça uzaklaşıyor çocukluğum. Geçmişin bir daha yaşanmayacak olmasının acısı  çöküyor yüreğime.

Herşey eskiyor annem, eskidikçe daha da büyüyor.

Ahh annem şimdi  anladım seni…anladıkça içimde ki “sen” büyüyor.

 

Yalnız kaldığım bu sağır akşamlarda, hesap soruyorum anılarıma:

İçimde ki sensizlik, içimdeki boşluk hep çıkmaz sokaklarda…

Sen su imişsin annem, sen rüzgar, sen toprak

Karlar içinde, sıcacık bir kucakmışsın annem

Çocukluğumu kaldırıp sakladığım yüklükmüşsün annem.

Ben gidiyorum Anne!

Toprağını öpeyim.

Kim bozuyor toprağını, kim koparıyor çiçeklerini,

İzin verme ne olur!

Hemen düzelteyim mis kokan güllerini.

Ben yine gelirim, sende rüyamda gel ve öp beni,

Mutlaka gel anne…

Gidiyorum Anne vakit doldu.

İşte kapanıyor gözlerim.

Tek yapabildiğim,

Öğrettiğin gibi ellerimi kaldırıp gökyüzüne.

Ve başımı öne eğip dua ediyorum…

Üzülme Anne yine gelirim,

Bak şimdi kızına iyi bak!

Kızın kocaman bir kadın oldu,

Dinle beni ne olur! Gülümse yüreğime, gül!

Sağ yanım boştu ama, canıma can doldu.

O küçük kızın…

Senin gibi bir ANNE oldu…

Rahat uyu CENNET ANNEM…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar