“Şükürler olsun!…” diyerek başlamak yeni bir yaşa
Yıllar geçti
Geçtikçe bana bir şeyler öğretti
Öğrettikçe biraz daha büyüttü
Öğrettikçe biraz daha acıttı
Biraz daha mutlu etti
Biraz daha sorumluluk yükledi
Bazen aldı savurdu başka bir yere
‘Buradan başla!’ dedi
Hiç acımadı,
Acıttıkça biraz daha güçlü kıldı
Tam güçlüyüm derken
Ayağıma bir çelme takdı…
Geçti karşıma gülümsedi
‘Hayatın süprizleri’ dedi.
Dizlerimin kanamasına aldırmadan
“Ayağa kalk!”
‘Tekrar başla!’ dedi
Dediği dedik
Bildiği bildik
Hiç taviz vermedi bu yaşıma kadar.
Bazen, bir parmak bal çaldı ağzıma
Mutlu etti beni
Çocuk gibi sevinirken
Çocukluğumu özletti bana…
Çocukluğumda biriktirdiğim bozuk paralar ile
Umutlar satın aldırdı
Umutları önüme kattı; “Hadi yürü!…” dedi
Yürüdüm kırk beş yıl…
Bazen sabah uykusu kadar tatlı geldi
Bazen sabaha varmayan geceler kadar uzun ve acımasız
Bazen deniz kenarında çay, simit kadar keyifli
Bazen bir kase çorbayı paylaşacak kadar lezzetli
Bazen küçük bir not kağıdında ki sevgi sözcükleri kadar sıcacık
Bazen sevdiklerimi elimden alacak kadar gerçek
Bazen arkamdan vuracak kadar acımasız
Bazen yalancı baharlar kadar sahte
Bazen sıcacık bir gülümseme kadar dostane,
Acıları öğretirken bile…
Ertelemeden yıllara meydan okuyor
Sen ertelesen bile o devam ediyor geçmeye…
Küsmüyor
Kırılmıyor
Bıkmıyor
Umursamıyor
Her yıl
Kocaman gülümseme ile geliyor
Yeniden.
Yanağına bir buse konduruyor
“İyi ki doğdun!”
Şanslı İnsan!!!
Ne diyebilirim ki, Hayat!
Her halinle keyiflisin
“İyi ki doğmuşum!…” o zaman.