Haftanın ekonomik ve parasal gelişmeleri ve yatırım teşviki - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Haftanın ekonomik ve parasal gelişmeleri ve yatırım teşviki

Onur Borman

KKTC’de Temmuz sonu itibariyle, açıklanan enflasyon bir aylık % 1.07, ve yıllık enflasyon ise %23.2 olarak gerçekleşti.

Geçen ay yıllık % 24.69 idi. Biraz düşme eğilimi var.Temmuz ayının en yüksek artışı haberleşme ile sağlıkta oldu. Haberleşmede % 9.73, ki bir aylık çok yüksek bir artış, sağlıkta ise %6.68 ki yine oldukça yüksek. Diğer gruplarda daha düşük olduğu cihetle ortalamada % 1 küsura düştü. Türkiye ile kıyaslarsak Haziran sonu itibariyle yıllık %15.71 ve TCMB Başkanı açıklamasına göre yıl sonu öngörüsü % 13.9’a düşürüldü. Temmuz henüz resmen açıklanmadı.


KKTC ile yıllık %10’a yakın bir enflasyon farkı var. Fiyat denetimlerine ihtiyaç var, dövizler birkaç aydan beri düşme eğiliminde olduğu halde fiyatlar aynı hatta bazı grup mallarda artış var. Aşırı kârla gereksiz fiyat artışları enflasyon artışlarına neden oluyor ve tüm kesimlerin hem maliyetlerini hem de alım gücünü etkiliyor, devlet bütçesine de gerek alımlar gerekse her türlü ödemeler için olumsuz çok yönlü etkileri var.

Türkiye’de enflasyon düşüş sürecine geçmesiyle, uzun bir zamandan beri faizleri düşürme eğilimi, geçen hafta TCMB kararı ile gerçekleşti ve faizlerde sert bir düşüş kararı alındı. İlk etapta döviz kurlarına etkisi olacağı endişeleri, karar öncesinde oldukça değerlendirildiği cihetle önce bir şok etkisi yaptı ancak aynı gün kısa sürede piyasalarda kabul gördü ve kurlarda da tam aksine hafta içinde düşüş yaşandı. Tabiidir ki faizler saptanırken her halükârda ülkenin enflasyon oranı göz önünde tutulur. Çünkü TL’sına verilecek faizde kişiler ve piyasalar reel getiriye göre hareket eder. Reel getiri tatmin edici seviyede bulunursa piyasalarda kabul görür. Aksi halde ya dövize veya başka yatırım alanlarına döner. Mevduatlarda özellikle son geçen yılın tecrübesi ile hane halkı dövize yönelmiş hem döviz mevduat oranları toplam mevduata göre % 54’lere kadar çıkmıştır ki şimdiye kadar bu oranı görmemiş, hem de dövize olan talep de döviz fiyatlarını daha da arttırmıştı. 2018’e göre şimdiye kadar bir yılda döviz mevduatları 35.5 milyar$ artış göstermişti. Mevduat artışlarında TL’den dövize kayma olmuştu.

Şimdi, son zamanlarda gerek ekonomik dengelerdeki düzelme seyri gerekse enflasyonda bu yıl özellikle son aylarda her ay düşüşün sağlanmış olması ve düşme eğiliminin devam edeceğine olan işaret ve yetkililerin beyanatları tatminkâr bulunmuştur ki gerek hane halkı gerekse piyasalar dövize olan talebi düşürmüştür. Hatta bu hafta toplam mevduatlar içindeki döviz mevduatı %0.11 artarken, TL mevduatları % 2.25 artmıştır. Bir haftada TL mevduatları 24 milyar TL arttı. Toplam mevduatlar 2trilyon 355milyar TL oldu. Tabii ki enflasyon dışındaki diğer ekonomik dengelerin de olumlu yönde gitmesi, açıklanan ihracat rakamlarının toplam dış ticaret hacmi içinde hem miktar hem oran olarak artması, ithalatın ise sürekli düşme eğilimi içine girmesiyle (alım gücünün düşmesi ve iç talep azaldığı cihetle), dış ticaret açığının çok azalması, döviz talebine veya ihtiyacına olumlu katkı sağladı. Cari açığın da oldukça düşmesinin kur düşüşünde etkisi büyük olmuştur. Enerji fiyatlarının artmaması ve düşmesinin de etkisi oldu.

Geçen hafta içinde açıklanan Temmuz sonu itibariyle aylık ve yıllık ihracat rakamları ümit vericidir. İhracat geçen yıl Temmuz ayına göre dolar bazında %8.3, bir ay öncekine göre %4.5 artışla 16 milyar $ oldu. Bir aylık ithalatta ise %8’e yakın azalma ile 19 milyar$ gerçekleşti. Toplamda 12 aylık ihracat 179 milyar küsur, ve ithalat 203 milyar $’a düşerek dış ticaret açığı 23 milyar$’a düştü. Geçen yıl dış ticaret açığı 55 milyar$ idi.(İhracat 168, ithalat 223milyar$) Geçen yıla göre 32 milyar$ açık azalmıştır. Döviz ihtiyacına katkısı oldu.

Üretimin ve ihracatın arttırılması için Eximbank’ın kredilerde KOBİ oranını  %75’e çıkarılacağı, faizlerinin de %11’lere düşürüleceği açıklandı.

Türkiye’de toplam mevduatlar 2trilyon 355 milyar TL oldu. (TLve Döviz) toplam krediler ise 2 trilyon 424 milyar TL. % 100’ün üzerinde .Kredi hacminde genişleme devam etti. Kaynak ihtiyacı söz konusu , gerek iç gerek dış kaynak. Ayrıca Bütçe 6 aylık gerçekleşmede  80 milyar TL açık verdi. TCMB İhtiyatlarının yeni Torba Yasa ile Hazineye aktarılması öngörülmektedir. Ekonomik dengeler açısından her yıl dışticaret ve cari açık verirken bütçe dengesi çok olumlu ve faiz dışı fazlaları vardı. Bu yıl ilk defa önemli miktarda açık veriyor. Diğer taraftan ticaret dengesi ile cari açık ise olumlu seyrediyor.

KKTC’de bankalar sistemi içinde mevduatlar toplamı en son yayınlanan Mart 2019’a göre 23.9 milyar TL, krediler ise 15.3 milyar TL sıdır. Mevduatın krediye dönüşüm oranı % 69.7  düşük orandadır. Önceki dönemde de %71 idi. Yatırımlar ise çok az orandadır. Yatırıma yönlendirme politikalarına ihtiyaç vardır.

KKTC’ de Yatırım derken hatırıma gelen Yurt inşaatları için bunca verilen kredilerin artık doyum noktasına ulaştığı kanaatindeyim . Çünkü ölü yatırım haline dönüşmüş durumdadır.. Yapılan bu yurtlar bir çok bölgelerde geçen yıldan beri boş boş binalar şeklinde durmaktadır. Veya yarı boş. Ve başka amaçlara yönelik kullanılmakta veya kullandırma durumunda kalınmaktadır ve kalınacaktır. Örneğin bu binalarda öğrenci olmayan kişilere kiralama takip ediliyor mu? Hiç zannetmiyorum.!  Acaba kaçta kaçı öğrenci? Teftişi yapılıyor mu?

Dolayısıyla doyum noktasına ulaşılan bu tür bina yapımı için kişilere yönelik değil, toplumun geneline ve ekonomiye ve toplum geneline yarar sağlayacak başka alanlara Hükümetin avantajlı finansman sağlaması  daha çok toplum yararına olacaktır..   Kalkınma Bankasının bunun yerine üretimi teşvik edici istihdamı çoğaltıcı yatırımlara finansman sağlaması gerektiği kanaatindeyim.  İleride yine ihtiyaç duyulursa bu projelere tekrar dönülebilir.

Aslında teşvikler verilirken belli bir süre sonra israfa dönüşürse ekonominin gelişimini engeller. Çünkü finansman kaynakları daha yararlı yeni projelere verilmesi gerekir. İlgili sektör belli bir seviyeye ulaşınca ülkenin eksik olan diğer sektörlerine verilmelidir. Her teşvikte bu böyle olmalı. Teşviklerin genelde dünyada uygulama şekli budur. Hele kaynaklar da kıt ise azami fayda sağlanması şarttır..

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar