Gazetecilerin belâlısı korona virüsü - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Gazetecilerin belâlısı korona virüsü

Bekir AzgınBekir Azgın

Şu korona virüsü dünyanın başına belâ kesildi. Özellikle de Türk gazetecilerinin başına. Bu virüsün adının nasıl yazılması gerektiği konusunda bir türlü karar veremediler. Önüne gelen istediği gibi yazıyor. Türk dili gazete sayfaları arasında doğranıyor. Sakın “mübalağa ediyorsun” demeyin. Çünkü etmiyorum.

Gelin birlikte bir gazetenin aynı günkü haberleri arasında bir gezinti yapalım. Hem de Türkiyenin en büyük gazetesinde. (Hala en büyük mü bilmiyorum.) Bir zamanlar “Türkiye basınının amiral gemisi” olarak kabul edilen Hürriyet gazetesine. Gerçi benim gördüğüm kadarıyla son zamanlardaki gazete, amiral gemisinden çok cumhurbaşkanlığı yatına benziyor.


Ancak Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan, gazetesinden pek memnun. 29 Nisan günkü yazısında öteki gazeteleri tarafsız olmamakla suçlayan yazar kendi gazetesi için şöyle diyor: “Hürriyet ise… İdeolojik ve takıntılı gazetecilik anlayışından uzak durmanın sağladığı özgüvenle… Salgın hakkında en doğru, en dürüst, en kapsamlı yayını yaparak okurlarının takdirini kazandı, kazanmaya da devam ediyor.”

Benim takdirimi kazandığını hiç sanmıyorum. Sayın genel yayın yönetmeni galiba kendi yazısından başka bir şey okumuyor. Aksi takdirde aşağıda sıralayacağım çelişkili durumları kendisi de görür ve çaresine bakmaya çalışırdı. Aşağıdaki alıntıların hepsi de 14 Nisan günkü Hürryet’in internet gazetesinden alınmıştır:

“ABD Başkanı Donald Trump, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin ülkedeki ilk tahminlerin aksine virüs kaynaklı ölümlerin 100 binden daha az olabileceğini açıklamıştı.”

“BTB Genel Başkanı Haydar Baş, memleketi Trabzon’da, ailesinden 8 kişi ile ‘Covid-19’ testleri pozitif çıkınca hastanedeki Corona Virüsü tedavisine alındı.” (Bu cümlenin aksamaması ve kolay anlaşılabilmesi için “kişi ile birlikte” olarak yazılması gerekirdi.)

“Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı kırsal Karaköy Mahallesi halkı, koronavirüs vakalarının artması üzerine evden çıkmıyorlar.” (Kim çıkmıyor? Halk çıkmıyor. “Halk çıkmıyorlar” olur mu?)

“Bakan Kasapoğlu, Türkiye’nin devlet millet işbirliğiyle Corona Virüs belasından kurtulmaya çalıştığını dile getirerek …”

“İngiltere Başbakanı Boris Johnson da corona virüse yakalanmış ve yoğun bakıma alınmıştı.”

“Yeni tip Corona Virüs (Kovid-19) taşıyan bir kişinin, sosyal mesafeye uymadığı takdirde ayda 406 kişiye virüs bulaştırabileceği belirtildi.”

“Rusya’da son 24 saatte rekor bir yükselişle 2 bin 774 yeni koronavirüs (Covid-19) vakası tespit edildi. “

Gözümden kaçan oldu mu bilmiyorum ama aynı gazetenin içinde bir virüsün bu kadar farklı adı olmamalıydı. Bunlardan bir tanesi doğru ise ötekileri yanlıştır.

Hangisinin doğru olduğuna geçmeden önce bir gün sonraki Hürriyet’teki gülünç duruma göz atalım: “FIFA ve Bilim Kurulu’ndan corona virüsü açıklaması!… Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs hayatı durma noktasına getirirken FİFA Evelina Christillini kritik toplantı sonrası sürpriz planı duyurdu.” (15.04.20) (Herhalde “FİFA’nın kritik toplantısından sonra Christillin bir açıklama yapıp planı duyurdu” demek istiyor. Ama ondan daha ilginci, peş peşe gelen iki cümlede virüsün adının farklı yazılmış olmasıdır.)

Gelelim evkafın su meselesine. Yukarıda kalın punto ile işaretlediğim yazımlardan hangisi doğru?

  1. Bu virüsün ve hastalığın adı özel isim mi yoksa cins ismi mi? Özel isimse büyük harfle, ama tutarlı olmak açısından tümünü büyük harfle, cins ismiyse hepsini küçük harfle yazmamız gerekir. Kanımca bu kelime cins ismi olduğu için küçük harfle yazılmalıdır. Aksi halde malarya, veba, kolera, kuş gribi, nezle, domuz gribi gibi kelimeleri de büyük harfle yazıyor olacaktık.
  2. Corona ile covid kelimeleri nasıl yazılmalı? Yani İngilizce’den alındığı gibi mi yazılmalı? Hayır yazılmamalı çünkü Batı dillerinden birini bilmeyen bir Türk bunları “korona” değil, “corona” olarak, koviti de “covid” olarak telâffuz edecek. Kovit-19’u yazarken kelimenin sonundaki “d” harfini de “t”ye dönüştürmek gerekir. Türkçe dilbilgisinde kural öyle.
  3. Korona ile virüs kelimeleri bitişik mi yazılmalı? “Bileşik sözcük” ise, evet. Nurettin Koç “Yeni Dilbilgisi” adlı kitabında bileşik sözcüğü şöyle tanımlıyor: “İki ya da daha çok sözcüğün kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluşan ve anlamlı tek bir birim işlevi gören sözcüğe bileşik sözcük adı verilir.” Bizi ilgilendiren “koronavirüs” ve “koronavirüsü” bileşik sözcüklerine benzer örnekler de verir. Açıkgöz, balıkadam, taşköprü, başkent,akciğer, aslanağzı, balkabağı, ateşböceği, şişkebap (şişkebabı yerine), şişköfte (şişköftesi yerine). Ve Koç şöyle devam ediyor: “Bu kaynaşıp kalıplaşma sırasında, bileşiği oluşturan sözcükler, kendi sözlük anlamlarını az çok yitirirler.” Koronaya verilen isimlerde herhangi bir anlam kayması olmuyor. Korona, taç olarak kalıyor; virüs de virüs olarak. Zaten zahmet edip koronayı “taç” olarak Türkçe’ye çevirseydik kimse “taçvirüs” veya “taçvirüsü” gibi saçmalıklar ne yazar ne söylerdi.
  4. O değil, bu değil, peki nedir? “Korona virüsü” alıştırma defteri, masa örtüsü, Kıbrıs adası, bahçe kapısı, veba mikrobu, grip virüsü, kuş gribi virüsü, kızamık aşısı gibi belirtisiz isim tamlamasıdır. Ve ayrı yazılması gerekir.

Gazetede entelektüel düzey yerlerde sürünüyor. Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, farklı haberlerde korona için kullanılan çeşitli isimlerden hiçbiri doğru değildir.

XXXXX

Haftanın esprisi

Amerika’da koronadan ölenlerin sayısı, 10 yıl süren Vietnam savaşında ölenlerin sayısını aştı. Ve Trump, başarılı olmakla övünüyor. Üstüne üstlük Amerikalıların yarısı ona inanıyor.

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar