Değirmencioğlu'nun günlük ekonomi yorumu! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Ekonomi

Değirmencioğlu’nun günlük ekonomi yorumu!

Değirmencioğlu'nun günlük ekonomi yorumu!

Türk mali piyasaları açısından oldukça önemli bir gün

Belki de Sn. Başçı başkanlığında son kez toplanacak TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının sonucu TSİ14:00’de kamuoyuna duyurulacak


TCMB’nin 13 ay ardından faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan indirime gideceğini tahmin ediyoruz

Finans piyasalarında her daim 2 + 2 = 4 etmiyor. Mevcut iyimser konjonktürde, ölçülü bir adım, hisse senedi ve tahvil piyasasına alım getirebilir

Ancak üzerine basarak tekrar etmekte fayda var. Kısa vadeli yalancı baharlardan sıyrıldığımızda orta vadeli risklerin giderek arttığını düşünüyoruz

FED’in halen daha faiz artırım döngüsünde olması TL açısından şimdilik risk yaratmasa da, elbette bir noktada yaratacaktır

Özellikle, kur cephesinde anlamlı geri çekilmelerin kademeli olarak döviz açık pozisyonların gözden geçirilmesi anlamında kollanması gerektiğini düşünüyoruz

Brüksel terör saldırısı ardından Brexit riskinin biraz daha artması sterlin üzerinden ilave baskı kurmaya başladı (bakınız grafik)

Ø  Piyasa Özeti ve Yorumu

İçerde gözler bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrildi. Toplantı olağan olmakla birlikte günün önemi büyük görünüyor. Sn. Erdem Başçı’nın başkanlığında belki de son kez toplanacak olan PPK’dan faiz koridorunun üst bandında indirim beklentisi genele yayılmasa da, bizim görüşümüz bugün üst bantta ölçülü de olsa faiz indirimi olacağı yönünde. Karar TSİ14:00’da kamuoyuna duyurulacak. Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, en son 24/02/2015 tarihinde % 11,25 seviyesinde olan üst bantta 50 baz puan indirime giden PPK, kabaca 13 aydır politika duruşunu koruyor. Hatırlanacağı üzere, dün de bültenimizde geniş bir açıdan konuya yaklaştığımız üzere, seneye oldukça negatif başlayan küresel piyasalar, Ocak sonundan itibaren karamsar havadan küresel merkez bankalarının kordineli sayılabilecek adımları ile sıyrılırken, risk iştahı da son haftalarda ciddi anlamda arttı. Çin’den yayılan endişelere karşı Çin’li otoroitelerin Yuan’a değer kazandıracak önlemler alarak sermaye çıkışının önüne geçmesi, Japonya Merkez Bankası’nın likidite adımları ve negatif faiz uygulamasına geçmesi, devamında Avrupa’nın daha da daha da genişleyerek faiz oranlarını daha da düşürmesine oyun bozmayarak FED’in de katılması bir anda felaket senaryolarının yerini iyimserliğe terk etmesine neden oldu. Ocak sonuna nazaran kabaca % 25 değer kazanan borsa istanbul hatta lütfen şaşırmayın % 40’a yakın değer kazanan Brezilya borsasının risk iştahının ne kadar güçlü olduğunu herhalde açıklamaya yetiyor. Yabancı yatırımcının ilgisinin artması ile USD/TL kurunun 3,06’lı seviyelerden hızla 2,84 seviyesine kadar gerilemesi, enflasyon üzerindeki kur geçişkenliğinin yarattığı maliyet baskısını hafifletmeye yettiğini düşünüyorum. Öte yandan, enflasyonun da baz etkisi ile korkulanan aksine çift haneli rakamlara ulaşmadan hafif de olsa geri çeklimesi ve uzun vadeli enflasyon beklentilerinde görülen düzelmenin de yardımı ile TCMB’nin elinin kuvvetlendiğini düşünüyoruz. Elbette, siyasi cepheden gelen faiz indir yönündeki telkinleri de göz önüne alırsak, bugün faiz koridorunun üst bandında ölçülü de olsa bir adım atılabileceğini düşünüyoruz. Elbette sorulması gereken soru şu: Olası bir faiz indiriminin TL ve TL cinsi yatırım araçlarında yönelik etkisi ne yönde olur? Hisse senedi piyasasının 83binli seviyelere ulaşması asldına gelinen seviyenin bir yere kadar beklentinin de fiyatlara yansıdığını gösteriyor. Mevcut iyimser konjontürde, görüşümüzün kısa vadeli olduğunun altını tekrardan çizmek koşulu ile, TL ve TL cinsi yatırım araçlarının hırpalanmayacağını düşünüyoruz. Hele hele, şu anda küresel mali piyasalar, FED’in tahmin edildiği kadar hızlı ve agresif faiz artırmayacağının kutlaması ile meşkulken. Ancak, dün de bir çok yönden analtmaya çalıştığımız üzere, cari açıkla savaşta petrolün katkısının azalmaya başlaması, iç güvenlik endişeleri ile turizm gelirlerinde görülecek ciddi anlamda azalma, Haziran ayında FED’den beklenen faiz artırım, yeni TCMB Başkanı’nın faiz konusnudaki tutumu ve son olarak Rıza Saraf’ın tutuklanmasının siyasi yansımaları olabileceğinden duyulan endişeye paralel TL ve TL cinsi yatırım araçlarında görülecek yalancı baharların uzun süre korunamayabileceğini düşünmeye devam ediyoruz.

Ø  TCMB faiz oranları

TCMB’nin bugün 13 ay ardından ilk kez faiz koridorunun üst bandında indirime gitmesini bekliyoruz. Piyasa açısından şu anda temel alınan faiz oranı aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere mavi çizgi olan ortalama fonlama maliyeti (% 8,91). Söz konusu oran, TCMB’nin 1 hafta vadeli repo ihale yöntemi ile politika faizi olan % 7,50 ve geriye kalan kısmını ise faiz koridorunu üst bandı olan % 10,75’den verdiği fonlamanın ortalamasını oluşturuyor. TCMB’nin sıkı duruşuna paralel, piyasa şartlarının sıkıntılı olması ve TL’nin değer kaybını engelleme adına haftalık repo ihalesi ile likiditeyi kısması ve fonlamayı üst banttan yapması ile piyasa faizlerini yukarıya itebiliyor. Şu anda, gerek sıcak para girişlerinin artması, gerekse FED’in faiz artırım hızını yavaşlatması ve Avrupa, Çin ve Japonya gibi Merkez Bankalarının piyasa desteğini artırmasına paralel TCMB’nin bugünkü olumlu konjonktürün de yardımı ile üst kordiroda ölçülü bir adım atmasını bekliyoruz. Ölçülüden de kastımız 25 veya 50 baz olmaktadır.

Kaynak: TCMB & Reuters

Ø  GBP/TL kurunda psikolojik 4 seviyesine doğru adım adım ilerliyoruz

Risk iştahının oldukça canlı olmasından ötürü değer kazanan Türk Lirası, öte yandan İngiltere’de 23 Haziran tarihinde düzenlenecek referandum öncesinde artan Brexit riski, haliyle GBP/USD paritesinden de aşağı yönlü baskı yarattı. İki para biriminin çarpımından elde edilen kurun da (GBP/TL = USD/TL x GBP/USD) matematiksel bir gerçek olarak değer kaybetmeye başladığını görüyoruz. Teknik resim, 4,06 seviyesinin altında gecelik kapanış yaşanması durumunda kademeli olarak psikolojik 4 hatta 3,92 seviyelerine kadar bir gevşemenin önünü açabilir. Bizim baz senaryomuz, İngiltere’nin AB’de kalacağı yönünde bulunuyor. Bu nedenle gevşemeleri yılın ikinci yarısını gözeterek (23Haziran sonrası) alım yönünde kollanması gerektiğini düşünüyoruz.

Kaynak: Reuters

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar