Gözler TCMB'nin faiz kararına çevrildi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
EkonomiTürkiye

Gözler TCMB’nin faiz kararına çevrildi

TC Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını yarın açıklayacak. Banka bir önceki toplantıda politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tutmuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında yarın toplanacak.

Aynı gün saat 14.00’te faiz kararı açıklanacak. Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmuştu.


Politika faizinin sabit bırakılması bekleniyor

Ekonomistlerin politika faizindeki değişikliğe ilişkin beklentilerinin medyan değeri, faizin yüzde 50’de sabit bırakılması yönünde oldu. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 45 olarak hesaplandı. Yıl sonuna ilişkin beklentilerini paylaşan ekonomistlerden 2’si yıl sonunda politika faizinin yüzde 50, 1’i yüzde 47,5, 5’i yüzde 45 ve 2’si yüzde 40 olacağını öngördü.

Piyasa Katılımcıları Anketi

TCMB’nin piyasa katılımcıları anketine göre ise cari ay ve 3 ay sonrası için beklenti yüzde 50 oldu. 12 ay sonrası için politika faizi beklentisi de yüzde 38,18’den yüzde 37,11’e düştü.

PPK toplantı özeti

TCMB Para Politikası Kurulunun 25 Nisan’daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Özette, küresel büyüme görünümü yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir iyileşme gösterirken, iş gücü piyasalarındaki sıkılığın devam ettiği belirtildi.

Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 2,1 ile 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceğinin tahmin edildiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğünün değerlendirildiği vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:

“Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse birinci çeyrek Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Ayrıca ABD ekonomisi büyüme eğilimi diğer büyük ekonomilerden olumlu ayrışmıştır. Jeopolitik gelişmeler ve enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir. Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, enflasyonda gözlenen katılık, jeopolitik gelişmeler ve emtia fiyatlarına ilişkin risklerin artmasına bağlı olarak piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir.”

Özette, diğer taraftan gelişmiş ekonomilerin büyüme, enflasyon görünümleri ve para politikalarına yönelik beklentilerin farklılaşmaya başladığı, artan küresel belirsizlik ile birlikte risk iştahının ve gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının son dönemde dalgalı bir seyir izlediği aktarıldı.

Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığı belirtilen özette, şu ifadeler yer aldı:

“Söz konusu adımlar, politika faizinin mevduat ve kredi faizlerine aktarımını güçlendirmiştir. Türk lirası mevduat faizleri, önceki PPK toplantısı haftasından bu yana 1071 baz puan artarak, 19 Nisan itibarıyla yüzde 60,34 seviyesine yükselmiştir. Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizlerindeki yükseliş de politika faiz oranlarındaki artışın ötesinde gerçekleşmiş, bu faizler sırasıyla 871 ve 554 baz puan artarak yüzde 68,29 ve yüzde 81,54 olarak gerçekleşmiştir Konut kredisi faizleri, 229 baz puan artış göstererek yüzde 44,94 seviyesine yükselirken taşıt kredisi faizleri son dönem kampanyaların etkisi ile 1933 baz puan azalarak 19 Nisan 2024 itibarıyla yüzde 23,76 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan 6 Nisan 2024 tarihinde kredi kartı işlemlerinde uygulanan azami akdi faiz oranlarının yüzde 3,66’dan yüzde 4,25’e yükseltilmesiyle, kredi kartı harcamalarının da kredi büyümesinde dengelenme sürecine katkı vermeye başladığı görülmektedir.”

Özette, bununla birlikte, etkileri yakından takip edilen ve yurt içi talepte dengelenme süreci açısından önem taşıyan bir unsur olarak, düşük tutarlı tasarruf mevduatları ile yüksek tutarlı mevduatlara önerilen faizler arasındaki farkın artarak devam ettiğinin gözlendiği bildirildi.

Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği kaydedilen özette, “Uygulanan parasal ve miktarsal sıkılaştırıcı adımların etkisi ile bir önceki PPK döneminden bu yana belirgin şekilde yavaşlayan toplam kredi büyümesinin yurt içi talepteki dirençli seyri zayıflatması beklenmektedir. Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması önceki PPK toplantısı haftasından bu yana azalarak, yüzde 4,12 seviyesinden yüzde 3,28 seviyesine gerilemiştir. Söz konusu oran, ihtiyaç kredilerinde yüzde 4,59’dan yüzde 2,49’a; bireysel kredi kartlarında ise yüzde 5,34’ten yüzde 5,01’e gerilemiştir.” ifadesi kullanıldı.

Özette, şu bilgilere yer verildi:

“Taşıt kredilerindeki ortalama büyüme oranları negatif bölgede kalmaya devam etmiş ve önceki PPK toplantısı haftasından bu yana taşıt kredileri haftalık ortalama büyümesi yüzde -1,29 olarak gerçekleşmiştir. Türk lirası ticari kredilerde de yavaşlama devam etmiş, 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 3,34 seviyesinden yüzde 1,64 seviyesine gerilerken, kur etkisinden arındırılmış YP ticari kredilerde bu oran yüzde 1,28 seviyesinden yüzde 2,89 seviyesine yükselmiştir.”

“TCMB, makro finansal istikrarı koruyacak şekilde makro ihtiyati politikaları sadeleştirmeye devam etmektedir”

Özette, TCMB’nin makro finansal istikrarı koruyacak şekilde makro ihtiyati politikaları sadeleştirmeye devam ettiği belirtildi.

Bu kapsamda, 6 Nisan 2024’te yapılan duyuruda, menkul kıymet tesisine tabi döviz yükümlülükleri için uygulanan tesis oranının yüzde 4’ten yüzde 1’e düşürüldüğü ve kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisinin sonlandırıldığı anımsatılan özette, bunun yanında, yükümlülük için menkul kıymet tesisi uygulamasının yakın zamanda sonlandırılacağı bilgisinin paylaşıldığı kaydedildi.

Özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Diğer taraftan, 25 Nisan 2024 tarihli duyuru ile Türk lirası mevduat payının artırılması ve kur korumalı mevduattan Türk lirası mevduata geçişin desteklenerek parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi amacıyla, TL’ye geçiş ve ayrıca yenileme ile TL’ye geçiş hedeflerini sağlayan bankaların zorunlu karşılıklar üzerinden alacakları faizler politika faiz oranları ile ilişkilendirilerek kurala bağlanmıştır. Buna göre, TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına TL’ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz üst sınırının, politika faizinin yüzde 80’i olarak belirlenmesine karar verilmiş ve böylece söz konusu sınır yüzde 36 seviyesinden yüzde 40’a yükseltilmiştir. KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına yenileme ve TL’ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz oranı üst sınırı ise politika faiz oranının yüzde 60’ı olarak belirlenerek yüzde 25 düzeyinden yüzde 30’a çıkarılmıştır. Bu sayede TL mevduatların finansal kesime olan maliyeti azaltılarak, mevduat faizinin daha yüksek bir seviyede oluşması ve dolayısıyla ekonomik birimlerin hem TL tasarruflarının hem de TL varlıklara olan talebinin artması amaçlanmaktadır. Zorunlu karşılıklara uygulanacak söz konusu faizlerin kurala bağlanmasıyla birlikte politika faizine bağlı uyarlamaların kendiliğinden olması hedeflenmiştir.”

TCMB brüt uluslararası rezervlerinin önceki PPK toplantı haftasından bu yana 2,44 milyar dolar artarak 19 Nisan 2024 itibarıyla 126,3 milyar doları seviyesine yükseldiği bildirilen özette, şu ifadelere yer verildi:

“Küresel risk iştahındaki zayıflamaya karşın, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) mart ayı PPK kararı sonrası benzer gelişmekte olan ülke CDS primlerinden belirgin derecede olumlu ayrışarak 24 Nisan 2024 itibarıyla 310 baz puan seviyesine gerilemiştir. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 24 Nisan itibarıyla sırasıyla yüzde 9,6 seviyesine gerilerken 12 ay vadeli kur oynaklığı yatay bir seyir izleyerek yüzde 20,1 seviyesinde gerçeklemiştir. 2023 yılı haziran ayından itibaren 2,27 milyar ABD doları Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına ve 3,62 milyar ABD doları hisse senedi piyasasına olmak üzere toplam 5,89 milyar ABD doları net portföy girişi gerçekleşmiştir.”

 

Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar