Kur ve faizle ilgili yazacağım zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inden söz etmek mümkün değil. Çünkü ne kur politikası ne de faiz politikası nede para politikası bizim uhdemizde değildir.
Dolayısıyla yukarıda bahsettiğim 3 politikanın ana yurdu Türkiye Cumhuriyet’ini her zaman takip eder yazımı ona göre yazmaya çalışırım.
TCMB Başkanı Erdem Başçı tercihini “kurun artışına karşı faizi artırmama” yönünde yaptı. Ne faizleri artıracak ne de faizleri düşürecek. Kurun yükselmesine karşı gerekirse 128 milyar dolar rezervi olan TCMB’nin tüm dolarları satabileceğini ifade etti. Enflasyonun % 6,2 ye gerileyeceğini doların ise uzun vadede 1,92’ye geriletme hedefi olduğunu söyledi.
TCMB döviz satış yoluyla piyasaya müdahalesini yükseltti. TCMB faizi yükseltmeyecek fakat, döviz kurunu da serbest bırakmayacak.
Kur artışı ihracatçılar için önemli. Hızlı kur artışı maliyetleri yükseltiyor. Çünkü hammadde dolarla fiyatlanıyor. Dolayısıyla kur artışı ihracatçılar için yararlı değil. Kurun artışı daha çok ithalatı etkiliyor, ithalat pahalılaşıyor. Hatta ithalatı düşürüyor çünkü ithal mallara olan talep pahalılıktan dolayı düşüyor.
Yüksek döviz kuru pahalı ve az ithalat piyasa durgunluğu ve enflasyon demektir. Buradaki zarar sadece enflasyonu arttırmakla bitmiyor çünkü birçok reel sektör firmaları dövizle borçlanıyor. Her kur artışı zarara yol açar. Kur artışı kur farkı zararına yol açar. Bu durum ise yapılacak olan karı büyük oranda götürür. Bunun yanında sermaye de erir. 2001 krizini hatırlayalım. Devalüasyondan ötürü birçok banka ve birçok şirket kapanmıştı. Türkiye’de ve KKTC’de de 2001 krizi çok pahalı bir kriz olmuştu. Türkiye 2001 krizinden çok dersler çıkardı. Aynı hatanın tekrarlanacağını ben sanmıyorum. 2001 krizinde borsada işlem gören şirketlerin %12’si batmıştı. Böyle bir durum Türkiye için intihar olur. Yatırımcıların %65’i yabancı ve yabancıların borsadan çıkışı TC finans piyasasının nerdeyse sonunu getirir. Yüksek kur artışına Türk Lirası’nın çok hızlı değer kaybına Türkiye fazla dayanmaz. Dolayısıyla sonuna kadar kur artışına karşı savaş vermek zorundadır.
Devalüasyona ekonomi dayanamaz ve resesyona girer. Türkiye’nin bunu göze alabileceği aklıma en son gelecek bir çılgınlık olur.
