Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ve Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Elçin Yoldaşcan, tüm dünyada depresyon oranlarının giderek arttığını belirterek, “Bu oran son raporlarda yetişkinlerde %5,0 ve 60 yaşından büyük yetişkinlerde %5,7 olarak belirtiliyor” ifadesini kullandı.
Anti depresif ilaç satışlarında da aynı şekilde bir artış yaşandığına dikkat çeken Yoldaşcan, özellikle pandemi, sosyal yaşamdan kopuş, artan ekonomik sıkıntılar, daha uzun çalışma saatleri, mevsimsel değişiklikler, felaketler, dünyada olagelen savaşların depresyon görülme hızını arttıran başlıca nedenler olduğunu aktardı.
Prof. Dr Yoldaşcan, depresyonun herkesin başına gelebilecek bir hastalık olduğu hatırlatmasında bulunarak, “Depresyonun bir zayıflık işareti olmadığı unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
Depresyonun kalıcı üzüntü ile karakterize bir hastalık olduğunu belirten Yoldaşcan, “Normalde zevk aldığınız aktivitelere karşı ilgi kaybı, günlük aktiviteleri gerçekleştirmede zorluğun eşlik etmesi ile karakterizedir” dedi. Depresyon yaşayan kişilerde ayrıca enerji kaybı, iştahta değişiklik, az ya da çok uyumak, endişe, yetersiz konsantrasyon, kararsızlık, huzursuzluk, değersizlik duygusu, suçluluk veya umutsuzluk gibi duyguları olabileceğini de aktardı.
Depresyonun tanısının uzman kişilerce koyulması gerektiğinin altını çizen Yoldaşcan, tedavilerin yapılmaması durumunda hastalığın ilerleyebileceğini ve kişinin kendine zarar verebileceğini kaydetti. Ayrıca bazen de kişinin depresyona girdiğini düşünerek, uzman desteğine başvurmadan eczanelerden reçetesiz anti depresif ilaçları almasının olumsuz sonuçları olabileceğini anımsatarak, “Kişi daha kötüye gidebilir ya da aynı bulguyu verebilecek başka önemli hastalıkların tanısında geç kalınabilir” bilgisini paylaştı.
Yoldaşcan, kişinin bazen güvenebileceği biri ile konuşmasının doğru çözümler bulması konusunda iyi geleceğini ancak yeterli olmayacağı hatırlatmasında da bulunarak, “Profesyonel yardım isteyin. En yakınınızdaki sağlık çalışanı veya doktor başlamak için iyi bir yerdir” dedi.
Kişilerin yapabileceği bazı girişimlerin de olduğunu aktaran Yoldaşcan, “Önceden zevk aldığınız aktiviteleri yapmaya gayret gösterin, arkadaşlarınız ve ailenizle bağlantıda kalın, düzenli olarak egzersiz yapın, olabildiğince düzenli yeme ve uyku alışkanlıkları geliştirin” önerisinde bulundu.
Yoldaşcan, özelikle alkol alımından ve bağımlılık yapıcı maddeleri kullanmaktan kaçınılması gerektiğine de dikkat çekerek, bu durumun depresyonu daha da kötüleştirebileceğini belirtti.
Tanı ya da destek için kişilerin bazen hekime başvurmaktan çekindiği hatırlatmasında da bulunan Yoldaşcan, “Doğru yapılan desteklerle tedavisinin de olduğu ve kişinin hayata bağlandığını unutmamak gerekir” ifadesini kullandı.
