Yeşilin yedi tonu Karadeniz izlenimleri ve Cittaslow kardeşliği - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
PoliSeyahat

Yeşilin yedi tonu Karadeniz izlenimleri ve Cittaslow kardeşliği

Hasan Karlıtaş

Geçtiğimiz hafta, Lefke Turizm Derneği öncülüğünde, 100 kişinin katılımı ile düzenlenen “Karadeniz Kültür Turu”, Kıbrıs gibi yeşil fakiri bir yerden, yeşilin her tonunu ve sulak alanları görme açısından bizlere, çok özel manzaralar sundu. Kıbrıs’lı Türkler arasında Karadeniz’in bu kadar sevilmesinin nedeni, Kıbrıs’ta özlemini çektiğimiz yeşil doku, serin hava ve su kaynaklarının zenginliği olsa gerek.

 Akdeniz’den Karadeniz’e Yolculuk – Her yolculuk geri dönüş içindir!


Beş gece altı gün süresince devam eden turmuz süresince, çok güzel ve özel anılar biriktirerek Kıbrıs’a döndük. Yolculuğa çıkarken, Kıbrıs’ın 45 derece sıcağından bir nebze olsun uzaklaşıp, Karadeniz’in serin havasını bulmayı hedeflemiştik. Lakin, Karadeniz’de küresel ısımanın etkisinden olsa gerek, son yılların en sıcak mevsimi ile bizi karşıladı. Ancak son gün, yağan yağmurun getirmiş olduğu tazelik, hepimize iyi ki buradan ayrılmadan yağmuru da gördük dedirttirdi.

Dolu dol bir içerikle planlanan turumuzun güzergahı şu şekilde gerçekleştirildi ; Fındık üretim merkezi Ordu, farkı bir heyecan uyandıran teleferik, çok özel bir deniz ve şehir manzarsına sahip Boztepe, Cittaslow (sakin şehir) Perşembe, Yason Burnu, Hoynat Adası, Giresun, Tirebolu Çay Fabrikası, Trabzon Atatürk Köşkü, Ayasofya Kilisesi, kart postalık manzaralarıyla tüm turizm broşürlerindeki yerini alan Uzungöl, Artvin, Borçka, Hopa, Cittaslow Şavşat, 27. Sahara Kültür ve Sanat Festivali, doğal mucize Şavşat Karagöl, Adı kara kendi yeşil göldeki yansıma manzaraları, Karadeniz’deki yaylaların en bilineni Ayder Yaylası, muhteşem Gelin Tülü Şelalesi, Fırtına Vadisi, Zil Kale ve “Sevdaluk” dizisinin çekildiği taş köprü.

Mesafelerin uzun olması, beş gece de beş farklı otelde konaklamak ve 100 kişi ile yola çıkmak, başlangıçta bizleri endişelendiren noktalardı. Ancak, Lefke Turizm Derneği Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımızın özverili çalışmaları, tura katılanların anlayışı ve görülen yerlerin güzelliği, tur öncesinde zorluk gibi gözükenleri, güzel anılara dönüştürdü. Bu vesileyle, emeği geçen Kıbrıs ve Türkiye acentelerimize, rehberlerimize, muavin ve şoförler arkadaşlarımıza bir kez daha çok teşekkür ederiz.

 ayder yaylası

Bu kadar güzelliğin içinde üzüldüklerim ve endişelendiklerim de oldu!

Doğu Karadeniz, barındırdığı doğal ve kültürel değerleriyle eşsiz bir bölge. Karadeniz’e yapılacak yolculuk, doğanın kalbine dokunma hissi uyandırıyor. Geçen haftaki ziyaret, benim Karadeniz Bölgesine yapmış olduğum üçüncü ziyaret. Tur süresince gözlemlemiş olduğum bazı olumsuzluklara, değinmeden bu yazıyı tamamlamak istemiyorum. Karadeniz’in en bilinen çekim merkezi Uzungöl. Burası hakikaten, çok özel bir bölge. Lakin plansız gelişim, altyapı eksikliği ve yapılaşma ilerisi için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Arab turist akını ile hemen hemen tüm hizmetler o pazara yönelik olarak dönüştürüldü. Çok küçük yaşta çocuklara dahi motorlu taşıt kiralanıyor. En fazla ziyaretçi çeken yayla özelliğindeki, Ayder Yaylası’nın çevresi çok doğal olsa da, merkez olarak belirlenen alan, turizm hareketinin etkisiyle altyapı, kaldırım ve park yeri planlaması yapılmaksızın gelişiyor. Sürdülebilir çevre dostu bir planlama ile gelişim yönetilmeli. Perşembe Yason Burnu, harika bir doğal alan. Turizm çekim noktası olarak geliştirilmesi, çok ciddi bir potansiyel yaratır. Altyapı, tuvalet ve kafe hizmetleri geliştirilirse, bölge ziyaretçileri için çok özel bir durak olabilir.Ve son gözlemim. Trabzon Ayasofya Kilisesinin bir bölümünün camiiye dönüştürülmesiyle, muhteşem güzellikteki tavan süslemelerinin ve duvarlardaki bazı duvar süslemelerinin paravanlarla kapatılması. Böylesi özel bir eser, orijinaliyle yani kilise özelliğiyle ve zengin süslemeleriyle turizmde ön plana çıkarılmalı… Mevcut halini görüp de eleştirmeyen ziyaretçi sanırım yok.

Cittaslow Kardeşliği

Karadeniz’in Cittaslow üyesi Belediyeleri; Perşembe ve Şavşat bizleri çok özel bir ilgi ve misafirperverlikle karşıladı. Şavşat Belediyenin halkçı Başkanı Ahmet Sinan Öztürk’e, Belediye ekibinden muhteşem insanlar Filiz Özcan ve Ertuğrul Özcan’a, Perşembe Belediyesi Meclis üyesi çok değerli cittaslow gönüllüsü Nedim Saka’ya, Perşembe Belediyesi müdürü Faruk Acartürk ve diğer yetkilileri ekibimizi çok güzel ağırladılar. Ordu Olay Gazetesine ve üstad Arif Kalafat’a da özel ilgilisinden ötürü teşekkürü bir borç bilirim. Cittaslow ruhu ve kardeşliği bu olsa gerek. Cittaslow’un en temel ilkeleri, insani değerlere, özgünlüğe, yerelliğe ve yaşanılan bölgenin doğasına sahip çıkmaktan geçiyor. Her iki Belediyemizde de, bunun en güzel yansımasını yerinde deneyimleyerek gözlemledik.

Yaşanılan şehrin doğasını ve kültürünü koruyup, ona sahip çıkarak, geleceğe taşıma sorumluluğundan daha anlamlı ne olabilir ki !

Şavşat’a geçtiğimiz sene karlı zamanında, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya ile bir ziyaret gerçekleştimiştik. Kar manzarları bizlere unutulmaz deneyimler yaşatmıştı. Geçen sene yazdığım bir yazıda Şavşat için şu cümleleri kullanmıştım; “Cittaslow Şavşat, içinizdeki huzur çağrısına yanıt alabileceğiniz, özel bir durak. Güvenl, dost canlısı ve yeşil. Karagöl’ün beyaz göle dönüşmesini izlemek, benzersiz bir keyif… Bembeyaz kar manzaraları ve Karagöl çevresinde kızak yapan çocukların ve ruhu çocuk kalmış insanların sevinçleri aklımızda yer eden görüntüler olarak iz bırakıyor… Şavşat’ın, yeşil hali de, beyaz hali de eşsiz… Burada Kulağa hoş gelen mit tadında, güzel anılar biriktirdik. İnsanların samimiyetini, demokratik duruşunu, muftağını, şehrin ruhunu ve kar üzerinde yanan ateşin etkisini beğendik….”

Bu sefer şehrin yeşil halini gördük. Beyaz tamam, yeşil tamam. Sırada sonbahar var. Özellikle, fotoğraf meraklılarına, beklentilerinin çok üzerinde malzeme vereceğinden kuşkunuz olmasın. Yolunuzu düşürmeye ve sessizliğin çağrısına kulak vermeye fazlasıyla değer…

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in geçtiğimiz sene Şavşat’ta gerçekleştirilen Cittaslow toplantısındaki konuşması aklıma geliyor ; “Hiçbir cittaslow bir diğerine benzemez. Her kent, kendine özgüdür. Cittaslow şehirleri, yaşanılası yerlerdir. Cittaslow, varış ve bitiş noktası belli olmayan, uzun bir yolculuk. Apayrı bir sorumluluktur. Cittaslow üyesi şehirlerde, Dünyayı değiştirecek bakış açıları yaratabiliriz.”

 

Karadeniz’den Akdeniz’e dönüş

Altı günün neticesinde, yeşilin yedi tonunundan, sarı ve toprağın yedi tonuna, Akdeniz’e yani memleketimize dönüş yaptık. Kıbrıs’lı Türkler arasında Karadeniz’in bu kadar sevilmesinin nedeni, bizde olmayan yeşil doku, serin hava ve su kaynaklarının zenginliği olsa gerek. Ziyaret için Haziran ve Temmuz ayları tavsiye edilse de, her mevsim başka güzel. Karadeniz, adeta masalla gerçek arasında yaşanan, şairane bir güzellik…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar