AB’NİN YARDIMINI GÖRMEDİNİZ Mİ?:
Bir de başkalarını politika yapmakla suçlarlar. Maliye Bakanı, AB’nin güneye verdiği yardımın yanına iki sıfır katıp söyledi, Armağan Candan, 700 milyon değil, 6,6 milyondur diye açıkladı, tık yok. Neler gönderdiklerinin listesi bugün yayınlandı. Bir tanesi de çıkıp, teşekkür bile etmedi. Doğrudan yok farz ettiler. Bu politika değil midir? Birincisi, siz KKTC’nin dış dünyaya kapalı olmasını istiyorsunuz; ikincisi, o yardımın gelmesi için başkalarının çaba gösterdiği bilinmesin istiyorsunuz, bu kadar basit. Yazık…
BUNUN NERESİ SİYASET:
Çalışma Bakanı Bakanlık işten durdurmaları yasakladı biliyorsunuz. Dün bu yasaklamanın işçinin lehine olmadığını yazmıştık. Çünkü devletin işsizlere dört ay boyunca ailevi durumuna göre 2 bin liranın üzerinde “işsizlik parası” ödemesi gerekiyor. Kısacası Sayın Bakan 2 bin kusur alması gereken işçiye 1500 lira vermeyi matah bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyor. Kusura bakmasın ama bizim değil kendi açıklamaları akıl karıştırıyor…
AĞUSTOS BÖCEĞİ GİBİ 40 YIL:
Güney Kıbrıs, kamuda ve özel sektörde çalışan 300 binden fazla personelin tümünün Nisan ayı maaşını ödeyeceğini açıkladı. Ödemeler bütçe fazlasından karşılanacak. 2020 yılının ilk iki ayı için 212,3 milyon Euro’luk bütçe fazlası varmış. Gel de çıldırma. Hadi birkaç yıldır Türkiye’den katkı tam olarak gelmiyor ama ya ondan önceki 40 yıl? Gak dedikçe gönderdi, guk dedikçe gönderdi. Sonunda geldiğimiz hale bakın. Biz ne yaptık, o paraları kalkınma için kullanmayanları, adam gibi bir ekonomik sistem, adam gibi bir vergi sistemi yerine, çar çur edenleri tekrar tekrar seçtik. Şimdi ağlamaya hakkımız var mıdır?
İSLİM ARKADAN GELİYOR: Sokağa çıkma emirnamesini yayınladıkları anda yasanın öngördüğü ceza 100 Kıbrıs Lirasıydı. Düzeltilmesi gerektiği o günden yazıldı çizildi. Aradan on günden fazla geçti, nihayet vakit bulabildiler. Halbuki yasağı getirirken, bu düzenlemeyi de yapsana? Bak Türkiye’ye uygulamayı 3150 lira cezayla başlattı. Nihayet asgari ücretin yüzde 10’u diye belirlemişler. Sonra da iyi yönetiyorlarmış…
BASININ İHTİYACI KURUMSAL DESTEK:
Ne ironi; basın çalışanlarıyla, kumarhane çalışanları aynı pakette değerlendirilecekmiş. Bir kere basın kuruluşları çalışıyor. Kapalı değiller. Ancak gelirleri sıfırlanmış durumda. Öncelik, basın işletmelerini kurtarmak olmalıdır. Yaşayabilsinler diye… Yoksa ‘varsın kapansınlar, biz işten duranları ödeyelim” mantığı mı var?
EVDE KALAMIYORUZ:
Ne söylesen ne desen boş. Adamların kafası almıyor. Rica ettiler olmadı, yasak koydular yine olmadı. Ne varsa ille o sokağa çıkacak. Yüze yakın insan yasağa rağmen her gün ve gece sokaklarda geziyor. Kimse kusura bakmasın ama, bu yakalananlar ülkede izinle kalıyor ve yasağı ihlal ediyorsa, kolundan tutup yollayacaksın, bunun ırkçılıkla falan da alakası yok. Şakası bile olmaz ama, Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, virüsle mücadele kararlarına uymayanlar için, “önlemlere uymayanları vurun gitsin” mi demek lazım…
