Kadınların neredeyse yarısı, huzursuz bağırsak sendromu sorunu yaşıyor ve bu nedenle seks hayatlarında istedikleri performansı elde edemiyorlar.
İşte tam olarak bu utanç hissi kadınların, yanlış zamanda gaz çıkarma korkusu taşımalarına ve seksten uzak durmalarına neden oluyor. Midede biriken gaz ise en utanç verici olanıdır. Sonuçta kaçınız, özellikle de hayatınıza yeni giren birinin önünde gaz çıkartmak konusunda rahat olabiliyor ki? Tam olarak da bu utanç hissinden ötürü kadınların neredeyse yüzde 30’u gazlarını uzunca bir süre içinde tutarak inanılmaz acılar çekiyorlar.
Healthista’nın editörü Anna Magee konuyla ilgili açıklamalarda bulundu:
“Birçok insan, bağırsak semptomlarını ilişkilerinin ilk 1-3 ayında partnerlerine anlatırken, %7’sinin partneriyle paylaşması bir yılı bulabiliyor. Ayrıca uzun süredir ilişkisi olanların yüzde 5’lik bir kısmı hala partnerlerine bu durumu açmış değil.”
Dr. Smale bu utanç hissinin kültürel olduğunu belirtti:
“Midedeki gaz konusunda utanç kültüreldir. Bildiğimiz kadarıyla huzursuz bağırsak sendromu yaşayanların üçte biri erkeklerdir. Ama geçmişte bu konuyla ilgili konuşulduğunda erkeklerin bunu dert etmediği görüldü. Kadınlar bu konuyla ilgili stres yaşarken, erkekler bunun daha çok komik olduğunu düşünüyorlar. Bu da aslında biyolojik bir şeyden ziyade toplumsal beklentiyle ilgili. Gaz genellikle kalın bağırsakta şekerin fermantasyonundan oluşur. Ayrıca gazlı içecekler ve maden suyu da sebep olur.”
Peki gazınız geldiğinde tutmak zararlı mıdır?
“Sizi rahatsız hissettirebilir ama daha kötüye gitmez veya herhangi bir ciddi duruma sebebiyet vermez. Böyle zamanlarda sırt üstü uzanın, kalçanızı havaya kaldırın, bir bacağınızı diğer dizinizin üzerine atın. Böylece gazı çıkarabilirsiniz. Veya köpek pozisyonunda kalçanız havaya bakacak şekilde deneyin.”
Dr. Smale ayrıca kabızlık yaşadığınız durumlarda da tuvalette olduğunuz zaman ayaklarınızı tabureye uzatmanızı öneriyor:
“Squat pozisyonu hareketleri insanlar için daha doğal pozisyonlardır. Çünkü ormanlarda eskiden yaptığımız hareketlere ve yaratılış biçimimize uygun.”