Lefkoşa’da dün eylem vardı.
Lefkoşa Belediyesi’ndeki grev gündemi belirlemeye devam ediyor.
Bu arada UBP Kurultayı sonucuna ilişkin yapılan ara emri başvurusu da dün mahkemede ele alınacaktı. Ancak alınamadı.
Ve Twitter dün gün boyunca bu iki konuya odaklı tartışmalara sahne oldu.
Genelde yazımı yazmadan önce son gelişmelerle ilgili önce haberkibris.com’a, ardından da Twitter’a bakarım.
Dün de öyle yaptım.
Twitter’da yazılanlar, ülkenin durumunu ve bu durum karşısındaki farklı görüş açılarını yansıtması açısından ilginçti.
Bu arada #toparlanıyoruz hareketi #hadeyak eylemi başlattı.
Bu eylemle dörtlüler yakılarak ülkede yaşanan olaylar ve yozlaşmalara karşı tepki gösterilmesi çağrısı yapılıyor.
Kısacası ülkede yaşanan gelişmelerden ciddi rahatsızlık var.
İşte Twitter’dan sizin için seçtiğim bazı twitler:
Özdil Nami, “LTB önündeki eylemden çalışanların duyduğu memnuniyeti görmemek imkansızdı. Küçümsemeye kalkanlar olduğunu görmek üzücü ama şaşırtıcı değil”
Melis Yaba “Eylem yapanları samimi bulmayanlar, ben de sizi evde otururken samimi bulmuyorum! Bu ülke için siz ne yaptınız!?”
Tolga Atakan “LTB önü ‘yetenek sizsiniz’ seçmelerine dönmüş. Partiler, siyasiler, sendikalar, sendikacılar hünerlerini sergiliyor. Rol kapmaya çalışıyor.”
Sami Özuslu, “Yorgancıoğlu sordu: LTB’ye Eroğlu Başbakan iken verilen 10 milyon sterlin nerede?”
Kudret Özersay, “Geçti artık bunların modası en azından bağırarak konuşmayın lütfen… Meclis vekil GELMEDİ diye toplanamadı, mahkemede duruşma elektrik GELMEDİ diye yapılamadı, KKTC de aklımız hala başımıza GELMEDİ diye böyle”
Mehmet Harmancı, “Gerçekten hala eski teranelerden medet umanlar var! Avucunu ovuşturup “Aha sıra bana geliyor” kurnazlığı. Yuh be hiç mi ders alma(yız)zsınız.”
Ulaş Barış, “Yavaş ol Özkan Bey, senin eylemine gelmedik diye, gelenler Lefkoşa’yı sever de gelmeyenler sevmez? Bu ne genelleme, senin oyununu sevmedik”.
Ahmet Saydam “Memleketteki düzenin sakatlığının kişisel değil, sistemsel olduğunu görmek bu kadar zor mu yahu… Kişisel olsa, kişiler değişince düzelirdi… Önce kendi usulsüzlüklerini ve yolsuzluklarını temizleyecen, sonra bağıracan… Yapılacakları söylüyorum, ‘Mevcut siyasiler’ üzerine tıklayın ve Shift+delete yapın, son hamle empty recycle bin!”
Mahmut Anayasa “Lefkoşa Belediyesi battı, OK… Alternatif nedir? Madde madde çözüm önerisi getirmeyen siyasileri ciddiye bile almam… Hade ikna edin bizi.”
Okan Dağlı, “Hukuk UBP konusunda karar veremiyor. Ara emri normal duruşmaya döndü, top taca atılıyor. Hukuk bile bu anomaliyi düzeltmekte aciz! Siyaset aciz!”
***
Twitter’daki hava dün böyleydi.
Ülkede yaşanan sorunlar ve bu sorunların giderek büyüyor olması insanımızı tedirgin ediyor.
Siyasetin bir türlü ülke sorunlarını çözen bir araç haline dönüştürülememesi ise sıkıntıyı büyütüyor.
Muhalefet partileri iktidardaki siyasi partilerin başarısızlıkları üzerinden iktidara gelme beklentisi içerisinde hareket ediyorlar.
Bunun sonucunda ise sorunlara çözüm önerileri üretmek yerine, kolaycılığı tercih etmiş oluyorlar.
Ve ortaya dün KTHY’deki, bugün ise Lefkoşa Türk Belediyesi’ndeki tablo çıkıyor.
Bu tür tabloların ortaya çıkmaması önemlidir.
Bu tabloların ortaya çıkmasını engelleyecek siyaset üretmek esas olmalıdır.
Gelinen aşamada Lefkoşa Belediyesi’nin nasıl kurtulacağına ilişkin somut önerilere ihtiyaç var.
Seçim tek başına Lefkoşa Türk Belediyesi’ni keşke kurtarmaya yeterli olsa.
Ama öyle değildir.
Evet, gelinen noktada işin bir kısmını seçim temizler ama seçilecek kişinin ve meclis üyelerinin belediyeyi yeniden ayağa kaldıracak somut ve uygulanabilir plan ve programlarla bu görevlere talip olmaları şarttır.
Sistemin gözden geçirilmesi şarttır.
Yoksa Ahmet Saydam’ın da dediği gibi “kişilerin değişmesi tek başına yetmez”.
Umarım yaşanmakta olan tartışmalar ülkeyi doğru bir noktaya taşır…
Kurtuluşun yolu konuşmaktan, tartışmaktan, değişimden korkmamaktan ve üretmekten geçer…
