Canlı yayında Başbakan Ersin Tatar’a sorduk;
“Sayın Başbakan Türkiye’den para gelecek mi?”
“Önümüzdeki hafta geliyor” demedi.
“Hayır gelmeyecek” da demedi.
“Çalışmalarımız, görüşmelerimiz devam ediyor, geçen gün telefonda da görüştüm, protokol var” falan dedi.
“Türkiye’den para gelmezse KKTC çökecek” değerlendirmeleri var.
Bu değerlendirmeler son derece gerçekçi verilere dayanıyor.
Hükümet, elindeki nakitlerle 2 aylık memur maaşlarını ödeyebildi, 60 bin kişiye 2 aylık 1500 lira ayırabildi.
Hepsi o kadar.
Maliye Bakanı gelirlerin yüzde kırklara düştüğünü söyleyip duruyor.
Gelirler yüzde yüz iken maaşları anca ödeyenler yüzde kırk gelirle aynı maaşları nasıl ödeyecekler?
KKTC ekonomisinin acıklı durumu sokağa çıkma yasakları kalktığında ve devlet ile özel sektör açıldığında net bir şekilde görülecek.
Hükümet o acıklı günler için iç borçlanma yapmayı planlıyor.
Yaklaşık 2 milyar lira gibi bir parayı borçlanıp, yaz sonuna kadar durumu idare etme düşünülüyor.
Peki sonrası?
***
Türkiye’nin KKTC’ye para göndermeyeceğine dair kesin bir bilgim yoktur.
KKTC’den giden bir talep vardır.
Telaffuz edilen rakam da 4 milyar liradır.
Fakat bu telaffuza verilen cevap yoktur.
Konuyla ilgili ortalıkta çeşitli tevatürler dolaşmaktadır ama doğrusu ben pek itibar etmiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıslı Türklere çok kızgın olduğu ve “tıbbi yardım yapalım ama para göndermeyelim” dediği falan.
Türkiye’nin de zor durumda olduğu ve sessiz sedasız para bastığı falan.
Bunları geçelim ve yalın gerçeğe geri dönelim.
Türkiye’den para almanın bir tek kendi işi olduğunu iddia eden ve bu noktadan siyasi propaganda yapan Başbakan’ın eski hallerinden eser yok artık.
Zırt-pırt Ankara’ya uçan, olmadı telefon diplomasisi yapan Başbakan Yardımcısının sessizliği manidardır.
Anlıyorum ki Türkiye’den para gelmeyecek.
Bekleyenler boşuna bekler.
Herkes, kendi çaresinin başına bakmaya baksın.
