Türkiye ve KKTC’de Yükseköğretim Kurumları Sınavıları(YKS) Haziran ayında yapılacak.
Bu üniversiteye giriş sınavı da yıllar içerisinde çeşitli isimlere dönüştü. ÖSS, ÖYS, YGS, LYS ve daha hatırlamadığım birçok isme sahip oldu. Bu yıl da YKS oldu. Tabii ki konumuz bu değil… Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Türkiye’deki üniversitelerde KKTC’li öğrencilere ayrılan kontenjanları açıkladı. Lisans düzeyinde 118 farklı bölümde 163 kontenjan ayrıldı. Geçmiş yıllarda bakanlığın açıkladığı ihtiyaç fazlası bölümlere Türkiye üniversitelerinde kontenjan verildiğini de görmüştük. Ancak bu yıl DPÖ ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı dersini iyi çalışmış… Bu konuda bir çelişkiye rastlamadım. Haziran ayında yapılacak YKS sınavlarına KKTC’den 1793 kişi girecek. Tabii ki önemli olan bunların ne kadarı başarılı olacak. Bırakınız başarılı olmayı kazananların kaçı kazandığı okula gidecek. Çünkü geçmiş yıllarda gördük ki Türkiye’de kazanılan bölüm ve üniversiteler yerine KKTC’deki üniversiteler tercih ediliyor.
Peki bu kontenjanları kim talep ediyor? Elbette KKTC Milli Eğitim Bakanlığı taleplerini YÖK’e bildiriyor, YÖK de bu konuda karar alıyor. Ancak anladığım kadarı ile KKTC sadece bölümleri talep edebiliyor. Üniversite ve şehir talep etmek yetkisi yok. Bunu belirleyen YÖK… Bu noktada ortaya şu sorun çıkıyor. Üniversiteleri ve şehirleri belirleyen YÖK olunca Kıbrıslı öğrencilerin pek da tercih etmediği birçok şehirdeki üniversitelerde kontenjan ayrılıyor. Örneğin Kıbrıs’taki kaç aile çocuğunu Düzce, Afyon, Niğde, Bilecik, Bandırma, Amasya, Sakarya, Karabük, Kütahya, Kırıkkale, Yalova ve Muğla’daki üniversitelere gönderir? Açıkçası ben da merak ediyorum. Bu şehirlerde şu anda kaç Kıbrıslı öğrenci öğrenim görüyor?
Lisans düzeyinde ayrılan kontenjanlar arasında çok iyi üniversiteler de var. Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ, Hacettepe Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi bunların bazıları olarak göze çarpıyor.
Boğaziçi ve ODTÜ’de Kıbrıslı öğrencilere ayrılan kontenjanlara geçen yıl kaç Kıbrıslı öğrenci girdiğine baktığımızda büyük oranda bu bölümleri kazanacak puanları elde edememişiz. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi’nde bu yıl Fizik Öğretmenliği(İng), Kimya Öğretmenliği(İng), Psikoloji(İng) ve Tarih(İng) bölümlerinde Kıbrıslı öğrencilere kontenjan ayırlmış. Geçen yıl Fizik Öğretmenliği’ne bir kontenjan ayrılmış ve bir kişi girmiş, Kimya Öğretmenliği ve Psikoloji’da ayrılan kontenjanlar boş kalmış.
ODTÜ’de de durum bundan farklı değil. ODTÜ’de Felsefe(İng), Biyoloji(İng), Fizik(ing) bölümlerinde ayrılan toplam yedi kontenjanın sadece biri dolmuş. Bu noktadan hareketle küçük bir araştırma sonrasında özellikle sayısal puanda KKTC genelinde ilk ona giren gençlerin ODTÜ ve Boğaziçi’ndeki bu bölümleri kazanabilecek puanları elde ettiğini görüyoruz. Peki bu bölümleri neden tercih etmiyorlar? Elde ettikleri puanlar ile daha iyi ve kendilerine daha yararlı olacağını düşündükleri bölümleri tercih ettiler. Bir de ülkede fizik ve kimya öğretmenliğine ihtiyaç varsa, öğrencilerin bu bölümleri tercih etmeleri için daha farklı özendiriciler ve teşvikler devreye girmesi gerekiyor. Belli ki özellikle İngilizce Fizik ve Kimya öğretmenliğinde ülkede ciddi bir ihtiyaç var. Özellikle kolejlerde bu konuda çalışacak öğretmen eksikliklerin olduğu biliniyor.
Kısacası YÖK’ün bizlere fazla kontenjan ayırmasından çok nitelikli kontenjanlara ihtiyaç var. Sayının fazla olması oralara çok sayıda öğrenci gittiği anlamı taşımıyor. Daha az kontenjan, daha gidilebilir şehirler, kazanılabilecek bölümler çok daha tercih edilir olacaktır. Önümüzdeki yıllarda DPÖ ve Milli Eğitim Bakanlığı bu konuyu da dikkate alıp ona göre talepte bulunursa çok daha iyi olacaktır. O zaman belki daha çok öğrencimiz bu kontenjanlardan yararlanabilir.
