Ahmet ÖZSOY
Futbolda ara transfer dönemi sona erdi. 1.Transfer sezonu olduğu gibi 2.Transfer sezonu (kiralık) da lig başladıktan 1 hafta sonra bitti.
Federasyon takımları düşünüyor olabilir bu uygulamayı sürdürürken. İşte transfer edilen oyuncu iyi çıkmaz ise, beklentileri karşılamaz ise değişebilsin diye falan gibisinden.
Belki Avrupa’da da böyle, Türkiye’de de. Ancak bizim ülkemizde her uygulamayı Avrupa’ya, Türkiye’ye göre de ayarlamamalıyız.
Bizim ülkemize gelen özellikle yabancı uyruklu futbolcuların kariyerleri internetten görülebilir ancak fiziksel durumlarını anlamak pek mümkün değildir. Antrenman eksikleri, sağlık durumları hatta gelecek planlamalarını anlamak önceden mümkün olmuyor. Menajerleriz sözü, sözleşmeler üzerinden herhangi bir yaptırım uygulama imkanımız yoktur bizim gelecek oyuncuya.
Ama Türkiye’de ve Avrupa’da durum böyle işlemiyor. Ve onlarda lig başladıktan sonra transfer yapılabiliyor, sözleşme fesih edilebiliyor ve o oyuncu da başka kulübe hatta başka ülkeye gidip transfer olabiliyor. Oyuncu ile sözleşme imzalaması gibi, fesih etmesinin de bir bedeli var kulüp için.
Bu yüzden de diyorum ki bizim ülkemizdeki transfer sezonu tarihleri değişmelidir. Pazartesi sona eren kiralık transfer sezonunda üzücü bir transfer değişimi gerçekleşti. Bonservisi Ülkü Yurdu’nda olan Joseph Cihangir’de ilk devreyi tamamladı. Cihangir ikinci devrede Joseph’i kadrosunda düşünmedi ve son gün başka oyuncu alarak Joseph’i boşa çıkarttı.
Kimse de Joseph’i son gün transfer edemeyince olan oyuncuya oldu. Adam hem boşta kaldı, hem parasız kaldı, hem de ülkeden ayrılması gerekti ve bunun içinde de Joseph’e geçtiğimiz sezon forma giydiği Göçmenköy kulübü ile ana sponsoru Nicosia Finans Direktörü Abdullah Uluçhan sahip çıktı. Apo başkan Joseph’e sahip çıkmasa adam ülkede ya kaçak kalacaktı ya da başka şeylere başvurmak zorunda kalacaktı.
Şimdi burada sorun Cihangir’in son gün oyuncuyu boşa çıkartması mı sizce? Cihangir’i suçlayabilir miyiz? Veya bonservisini elinde bulunduran Baf’ı? Eğer suçlamak istersek suçlarız tabi. Ancak bir de perdenin diğer tarafına geçmemiz gerek. Mesela yine Cihangir’i düşünelim. Sezonun ilk devresinde kadrosunda bulunan Mishali ligin de en golcü oyuncuları arasında iken aniden Cihangir’den ayrılma kararı aldı ve gitti. Diğer oyuncusu Luka ise kampa bile katılmıştı Cihangir ile ancak ülkeye döndükten sonra “ben vazgeçtim gidiyorum” dedi. Peki Cihangir’in suçu ne bunda? İlk devre şampiyonluğa oynarken tüm planlar bozuldu. Sadece Joseph değil yani burada mağdur olan. Kulüplerimiz de bu oyuncuları alırken tüm riskleri ile birlikte alıyor. Oyuncu aniden çekip gidebiliyor.
En azından bu transferlerde mağduriyetin yaşanmasına bir nebze önleyebilmek için sezon başlamadan transferler gerçekleşmeli ve bitirilmeli. Takımlar maçlar başladıktan sonra oyuncularla yolları ayıramasın, futbolcular da sezona hangi takımda başlayıp hangi takımda kalacaklarını bilsin.
