Arkadaşlarımızla, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti olan Praha (Prag) gezimiz sonrası şehirden 130 km uzaklıktaki yerleşim yeri olan Karlovy Vary’i de gezip görmeden ülkemize geri dönmek olmazdı. İşte bu haftaki yazı dizimde sizlerle Karlovy Vary ile ilgili gezi yorumlarımı paylaşacağım.
Karlovy Vary, Çek Cumhuriyeti’nin Bohemya bölgesindedir. Almanya sınırına olan uzaklığı ise sadece 30 kilometredir. Bu yerleşim yeri eskiden ‘Karsbald’ olarak biliniyordu. Karlsbald’ın kelime anlamı ‘Kralın Banyosu’ demektir. IV. Karl köpeği ile avda avlanırken suya düşen bir geyiğin düştüğü suda haşlandığını görür. Bu olaydan yola çıkılarak yapılan incelemelerde bölgede sıcak su kaynaklarının olduğu keşfediliyor. Bunun akabinde ise 16.cı yüzyılda Karlovy Vary’de 220 civarında kaplıca yapılıyor. Birçok kişiye şifa veren bu kaplıcalardan tarihte adını duyduğumuz devlet adamları, sanatçılar, sporcular gibi pek çok kişi yararlanıyor. Bu kişiler arasında bir dönem böbreklerinden rahatsız olan Mustafa Kemal Atatürk de vardır. Ayrıca Rus Çarı Petro, Kafka, Beethoven, Kazonova gibi ünlü kişilerin Karlovy Vary’de kaldıkları ve bu kaplıcalarda tedavi oldukları bilinmektedir. Hatta, Atatürk Karlovy Vary’i o kadar beğenmiş ki Yalova’daki termal kaplıca tesislerini bu yerleşim yerinden esinlenerek yaptırdığı söylenmektedir. Kaplıcaları yanı sıra porselenleri ve kristalleri ile gözde olan şehir Hluboka Nehri ile ikiye ayrılır. Nehrin iki yakasına geçişler nehir üzerine kurulan köprüler ile sağlanıyor. Köprü üzerinde durup da etrafınıza baktığınız zaman 17.ci yüzyıldan günümüze kadar gelen tarihi renkli binaları, yüzlerce çeşmeyi ve tabii ki köprüleri görürsünüz. Şehri yaşanır kılan bir başka güzel tarafı ise şehir genelinde açık havada dahi sigara içilmemesidir. Herkesin uyduğu bu uygulama ile şehir oksijeni bol sağlıkla yaşanacak bir şehre dönüşmüştür. 2011 yılında yapılan sayımda şehir nüfusunun 320 bin olduğu biliniyor.
Nasıl gidilir
Kıbrıs çıkışlı şehre ulaşım için 2 alternatifiniz vardır. Birincisi, Ercan Havalimanı üzerinden Istanbul aktarmalı 2 saat 40 dakika süren uçuşla Prag’a gidersiniz. İkincisi, Larnaka Havaalanını kullanarak yine Prag’a uçarsınız. Bilet ücretleri €120’dan başlamakta olup talep doğrultusunda bu ücret ya ayni kalmakta veya artmaktadır. Prag uçuşunuz sonrası Prag Florence terminaline geçip saat başı kalkan otobüslerle Karlovy Vary’e 1.5 saatte ulaşırsınız. Prag – Karlovy Vary tek yön bilet fiyatları €3.99’dan başlamaktadır. (www.flixibus.com.tr)
Eğer Avrupa’nın herhangi bir ülkesindeyseniz Karlovy Vary havalimanına da farklı şehirlerden uçabilirsiniz. Şehir merkezi ile havalimanı arası 7km’dir. Havalimanı sonrası şehir merkezine gitmek için ise 6 numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz.
Prag – Karlovy Vary arasında sefer yapan trenler de vardır. Eğer tercihinizi demiryolundan yana kullanacaksanız böyle bir yolculuk 2 saat 30 dakika sürmektedir. Böyle bir yolculuk€12’dan başlar. Tren istasyonundan şehre gitmek için ise 12-13 numaralı otobüslerin sunduğu hizmetten yararlanabilirsiniz. Bizler Karlovy Vary’e gitmek için tren yolculuğunu tercih etmiştik.
Prag’ın her sokağında bulunan küçücük kiosklardan günü birlik düzenlenen paket turlardan yana da tercihinizi kullanıp şehrin keyfini çıkarabilirsiniz.
Şehir içi ulaşım
Şehir merkezine vardıktan sonra hiçbir ulaşım aracı almadan şehri yürüyerek gezmenin en güzel alternatif olduğunu düşünerek gezmeye başladık. Elimizde harita ile dolaşmak yerine akıllı telefonumuza Google maps’i indirdiğimizden şehri çok daha kolay gezdik. Sizler şehir içindeki ulaşımda yürümeyi değil de otobüs veya taksi kullanmak istiyorsanız bu da mümkündür. Taksilerin şehrin farklı yerlerinde durakları vardır.
Gezilecek yerler
St. Peter & St. Paul Katedrali: 1893 – 1898 yılları arasında kentin Krale Jiriho bölgesinde yapılmıştır. Katedralin, altın renginde kubbeleri dış cephesi ise mavi renktedir. Ortodoks kilisesi olup dıştan baktığınız zaman tıpa tıp Moskova yakınlarındaki Ostankino ‘da bulunan Rus Ortodoks kilisesini andırmaktadır.
St. Luke Balmumu Kilisesi: Neo – Gotik yapı tarzında olan kilise gezenleri müthiş vitrayları ile büyülemektedir. Vitrayların yanı sıra kilise içindeki politikacılar, sanatçılar ve sporcular gibi pek çok ünlünün balmumu heykelleri de kiliseyi gezenleri hayretler içerisinde bırakmaktadır.
Moser Cam Müzesi: 1875 yılında kuruldu. Kentteki cam ustalarının şovlarla birlikte yaptıkları el emeği göz nuru olan cam ürünlerini gezip görebilirsiniz. Müze çıkışında bulunan hediyelik eşya satış bölümünden de isterseniz çeşitli cam eşyalarından satın alabilirsiniz.
Carlsbad Plaza Hotel: 1918 yılında böbreklerinden rahatsızlanan M.K.Atatürk’ şehre gelerek bu otelde konaklamıştır. Carlsbad Plaza Hotel’inde kaldığını gösteren levha ise UNESCO’nun 1981 yılını Atatürk yılı ilan etmesi ile otelin kapısına asılmıştır. Bu levha üzerinde ’Türkiye Cumhuriyeti kurucusu M. Kemal Atatürk burada kalmıştır’ yazıyor. Yine bu dönemde Atatürk’ün kaldığı otel odası ise müzeye dönüştürülmüştür. M.K. Atatürk’ün 21 gün kaldığı bu otelde tuttuğu günlüğü daha sonra yayınlanması kaydı ile Prof. Afet İnan’a teslim etmiş.1983 yılında ‘Karlsbad Hatıraları’ olarak günlük ve notlar yayınlamıştır.
St. Maria Magdalena Kilisesi: Kilise Çek mimar Lanac Diezenhofer tarafından yapılmıştır.
Mill Colonnade: Kentin merkezinde olan binanın dış cephesi tarihi sütunlarla çevrilmiştir. Şifalı suların aktığı çeşmeler binanın çevresinde olup buradan da su içebilirsiniz.
Şifalı Sular: Şifalı sular şehrin her yerine yapılmış olan çeşmelerden akmaktadır. Eğer isterseniz hediyelik eşya dükkanlarında satılan yöreye has dizayn edilmiş porselen bardaklardan alıp şifalı sulardan içebilirsiniz. Şehir genelinde farklı sıcaklıklarda olan 13 çeşme vardır.
İklim
Karasal iklime sahip olan ülke genelinde olduğu gibi Karlovy Vary’de de kışlar soğuk ve karlı geçer. Yaz ayları en sıcak geçen aylardır. Şehri ziyaret etmek için en güzel aylar Haziran, Temmuz, Eylül ve Ekim aylarıdır. Soğuk ve karlı hava sizi üşütmezse bizler gibi Noel döneminde de kente gitmenizi özellikle tavsiye ederim. Karlovy Vary merkezinde kurulan tahta kulübelerdeki Noel tezgahlarını dolaşmak sıcak yerel şaraplardan yudumlamak ve tabii ki alışveriş yapmak inanılmaz zevklidir.
Nerede kalınır
Şehir genelinde konaklayabileceğiniz farklı spa otelleri vardır.Golden Key Boutique Hotel(4*) €100, Hotel Palacky (4*) €90 , Astoria Hotel &Medical Spa( 3*) €60 gecelik fiyatları olan otellerin yanı sıra Spa Hotel Iris, Carlsbad Plaza Medical Spa Hotel’de konaklayabileceğiniz alternatiflerdir.(www.booking.com)
Ne yenir
Popüler olan Karlovy Vary’de çok farklı restoranlar ve kafeler vardır. Şehir genelinde patates ve sebzeli garnitürlerle pişirilen et yemekleri tüketilir. Et çeşitleri domuz, sığır ve tavuk olmak üzere farklı alternatifler sunar. Rizek, tavuk eti ile yapılan ve şnitzeli andıran bir yemek türüdür. Yöresel Çek yemeklerini Restaurant Embassy’de, İtalyan mutfağından seçmeleri ise merkezdeki Grand Restaurant Pupp’da yiyebilirsiniz. Mix Cafe, kentin en ekonomik mekanıdır. Chebsky Dvur ise yemek çeşitleri olduğu kadar dekorasyonu ile de tercih edilmektedir. Duvarları doldurulmuş kuşlarla, yemek salonu ise baştan başa antika mobilyalarla dekore edilmiş bir restorandır. Kağıt helvaları meşhur olan şehirde çikolatalı, tiramisulu, fındıklı gibi farklı tatlarda hazırlanmış kağıt helvaları kentin hemen hemen her yerinden alıp yiyebilirsiniz.
Becherovka, Karlovy Vary’nin bitkisel bir likörüdür. 1807 yılında Josef Becher tarafından yerel bir eczanede yapılmıştır.
Festivaller
Karlovy Vary’de yıl boyu farklı festivaller düzenlenmektedir. Bunlar arasında en popüler olanı temmuz ayında yapılan ve birçok ülkenin katıldığı Uluslararası Film Festivali’dir. Folklor Festivali ise şehirde Eylül ayında yapılmaktadır. Farklı kültürlerden toplulukların katıldıkları bu festivalde şarkılar, danslar ve folklor gösterileri yer alır.
Ne alınır
Karlovy Vary’nin kağıt helvaları, porselenleri ve kristalleri şehrin olmazsa olmaz hediyeliklerindendir. Şehre ait küçüklü büyüklü porselen bardaklar, kase veya avize gibi kristaller ve çeşitli ebatlardaki buzdolabı magnetleri alabileceğiniz hediyeliklerdir.
Oksijeni bol, açık havada bile sigara içilmesinin yasak olduğu bu termal şehri gezmemişseniz Prag’a kadar gitmişken gezmenizi tavsiye ederim. Haftaya bir başka Şirin’ce GEZİyorum’ da buluşuncaya kadar sağlıkla kalınız.
