Kim ne derse desin, bana göre Hasan Topaloğlu; “lafla” değil, sergilediği “performans” ve çeşitli takımlara kazandırdığı “kupalarla”, ülkemizin “başarılı” sayılan “üç-beş” teknik direktöründen bir tanesi. Şimdi ise; 6. haftada, Aksel, Nurcan ve Şenol’suz 4 puanla devraldığı Türk Ocağı’nı ‘dipsiz kuyudan’ çıkartmak için, ara transfere kadar, özellikle evinde oynayacağı karşılaşmalarda mutlak üç puana oynayacak ve toplayacağı ‘maksimum’ puanlarla da, ikinci devrede ‘hedefine’ doğru, ‘çıkışa’ geçecek. Peki Ocak bu hedefine ulaşacak düzeyde oynadı mı?
Lapta teknik direktörü Hüseyin Çağer ise, ilk defa Lapta düzeyinde 1. Lig takımının doğrudan ‘sorumluluğunu’ üstlendi. Çağer, Lapta’nın sahası olmayınca, deplasmanda oynadığı ilk dört haftada ‘başarısız’ gözüktü ise de, ‘uyum’ sorununu atlattıktan sonra ‘tırmanışa’ geçti ve ilerisi için güven veren bir teknik direktör portresi çizdi. Ve bu karşılaşma için koyduğu hedefin, ‘yenemezsen-yenilme’ olduğu da, kurduğu kadro ve yaptığı değişikliklerden belli oldu. Zaten Çağer, maç sonunda Havadis’e verdiği “Puan veya puanlar almaya geldik ve istediğimizi de aldık” şeklindeki demeciyle kendi gerçeklerini ortaya koydu. Sonuçta Lapta en azından istediğini aldı. Ya Türk Ocağı?
Aslında, karşılaşma ile ilgili yazılacak çok önemli bir şey yok. Her iki takımda kontrollü başladı. Takımlar orta alanı kalabalık tutup, ileride tuttukları Ocak’tan önce Şenol ve Özcan’a, daha sonra da sadece Şenol’a. Lapta’dan da Erdoğan, Cevdet ve çıkıncaya kadar Kemal Göktaş’a atılan uzun ‘kontra’ toplarla netice almaya çalıştı. Ancak bu toplar “dan-dun” olduğu için,duvara çarpar gibi geri döndü ve dolayısı ile oyunu yönlendirecek oyuncu ve oyun zihniyeti olmayınca da “pozisyon” üretilemedi.
‘Tatsız, tuzsuz ve pozisyonsuz’ karşılaşmanın 31. dakikadaki ilk gollük atağını, topa vurmak yerine pas veren Şenol harcadı. 44. dakikada Erdoğan’ın kullandığı serbest vuruşun üst direkten geri döndü. 73.dakikadaki korner atışında İ. Kırşan’ın kafa vuruşunda top, Ocak müdafaası tarafından kale çizgisinden çıkartıldı. Şenol bittikten sonra oyundan atıldı. O kadar.
