İlişki Durumu: Karışık yayına girdiği günden itibaren izleyici ikiye bölündü. Dizinin tatlı, şirin ve eğlenceli bir uyarlama olması yanı sıra, bir problem vardı. Dizinin başrolündeki Seren Şirince’nin boyunun kısa, kilosunun idealden biraz fazla olması ve ortamda fıstık gibi Eda Ece varken dalyan gibi iki tane adamın kızımıza yazılması büyük problemdi!
Yolda gördüğünüz bir kadına ya da bir adama “kısasın, popon büyük, şurada sırım gibi biri var sen kimsin çık dışarı!” filan deseniz ne kadar ayıp değil mi? Seren Şirince belki de hayatı boyunca duymadığı bu tarz alakasız eleştiriyi son derece iyi rol yaptığı, belki de hikayeyi ve diziyi taşıdığı bir noktada oyunculuğundan başka her şeyle eleştirildi. Kendisini İlişki Durumu: Karışık’tan önce BenimO reklamlarında görmüş olmanız olası. Ülkemizdeki “komik bile olsam ciddi görünmeliyim, şuradan da biraz göğsüm görünsün de azıcık seksi olayım!” tarzındaki genç oyuncuların aksine kendisi tam bir romantik-komedi oyuncusu. Şimdi burada Oscar alacak ya da akademiyi ayağa kaldıracak bir oyunculuktan elbette bahsetmiyorum ama kızımız gerçekten aurası ile bulunduğu ekranı en tatlı ve sempatik haliyle dolduruyor. Karşısında Berk Oktay ve Pamir Pekin gibi iki tane Yunan Heykeli misali adam varken o gayet yavru bir kediyi sever gibi durumdan eğlence çıkarabiliyor. Şahsen ben iyi bir oyuncu bile olsam karşımda iki tane öyle adam varken o kadar da cool olamazdım!
Dizinin diğer oyuncuları gerçekten standartlar üstü güzel insanlar. Eda Ece o hafif kuzeyli havası ile oldukça hoş bir kadın, Pamir Pekin ve Berk Oktay zaten bahsetmeme gerek bile yok, birisi tescilli güzel diğeri tescilli güzel olmaya gerek olmadan tescillli! Magazin takip edenler bilirler Hülya Avşar son yirmi yılın en yakışıklı adamı olarak Pamir Bey’i işaret etmişti. İşin bir diğer acayip tarafı da bu hikayedeki güzellik-normallik-aşırılık detayı artık televizyon izleyicisi tarafından çok seviliyor. Yani eskiden kendimizi Tuba Büyüküstün yerine koymak isterdik, şimdi biraz daha gerçekçi olabiliyoruz, en azından kadınlar durumun biraz daha farkına vardı! Kaldı ki yaz dizilerinde durumun farkındasınızdır, kadınlar biraz daha normale çekilip, aşırı kadınsılıktan uzaklaştırılırken, erkekler daha kaslı ve daha romantik.
Tekrar diziye dönecek olursam, Full House adlı Kore dizisinin uyarlaması. Banu Kiremitçi Bozkurt gayet de güzel uyarlıyor, Nurseli İdiz gibi eskiden tanıdığımız ve sevdiğimiz insanlar da kadroda. Seren Şirince Ayşegül rolünde gerek sakarlıkları, gerek ayarsızlıkları, gerek ara sıra diğerleri gibi “güzel” olma çabaları olsun izleyenleri eğlendiriyor. Bu arada kendisi asistan, tezgahtar ya da aşçı filan değil baya baya senarist olmaya çalışan bir kızımız! İlk bölümde arkadaşları katakulli yapıp elinden evini aldılar da hikaye ordan açıldı. Dizi kış aylarında aynı başarı ile devam eder mi? Onu şimdiden kestirmek zor, Karşısına Acun Ilıcalı yarışmaları ve ağır soslu dramlar gelecek. Şahsi fikrimce ben de pek romantik-komedi sevmeyen biri olarak tercihimi dramdan ya da yarışmadan kullanacağımdır ancak bu Seren Şirince’nin bu işi iyi kıvırdığını görmemi engellemiyor. Mad Men’de Joan Harris karakteri ile Christina Hendricks nasıl o “klasik” güzellik algısını yıktıysa ben aynı etkiyi Seren Şirince’den beklemekteyim. Elbette biraz daha PR çalışması, birkaç dergi kapağı, biraz daha iddialı bir stil şart!
Cumartesi akşamı evdeyseniz, karşısında da tercih edeceğiniz başka bir şey yoksa İlişki Durumu: Karışık’a bir göz atabilirsiniz, sakıncası yok. Gerisine de siz karar verirsiniz artık.
