Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Mustafa es-Serrac, Sputnik’e özel röportajında, savaşın hangi koşullarda sona ereceği anlattı. Serrac ayrıca uzun zamandır beklenen seçimlerle ilgili planları, Trablus halkının yaşam koşullarını ve mevcut krizin çözümünde Rusya’nın oynayabileceği rolü değerlendirdi.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Mustafa es-Serrac, uzun zamandır beklenen seçimlerle ilgili planları, Trablus halkının yaşam koşullarını ve mevcut krizin çözümünde Rusya’nın oynayabileceği rolü değerlendirdi.
Serrac’ın açıklamaları şöyle:
Trablus yakınlarındaki çatışmalar 4 aydır devam ediyor. Etkili ülkelerden, bu krizin çözümünde arabulucu olmayı teklif edenler oldu mu? Savaşın sona ereceğine dair işaretler var mı?
– Evet, savaş 4 aydır devam ediyor, 4 Nisan’da, darbe girişimi, iktidarı ele geçirme girişimi ile başlamıştı.
– Saldırgan (Hafter güçleri), yıllar boyunca çok büyük miktarda silah edinerek savaşın kolay bir yürüyüş olacağı, militanların 24 saat içinde Trablus’a gireceği hayaline kapıldı.
– Savaşı bitirmeye yönelik hiçbir arabuluculuk çabası yok. Bazı liderlerin açıklamaları var. Çatışmaları durdurup politik çözüm yoluna geri dönme çağrıları var.
Biz kimseye saldırmadık ve çatışmaya son verme çağrısı saldırgana yöneltilmeli.
– Biz, ülkemizi ve şehrimizi, Libyalıların sivil ve demokratik bir devlet kurma umudunu korumaya yönelik meşru ve egemen hakkımızı, asılsız saldırganlığı püskürtme hakkımızı kullanıyoruz. Bu saldırganlık sırasında, uluslararası hukuk tarafından savaş suçları olarak sınıflandırılan suçlar işleniyor. Hukuka göre savaşı bitiren biz olmamalıyız. Saldırgan, ilerlemeye başladığı mevzilere geri dönmeli.
– Savaşın sona ereceğine dair işaretler, güçlerimiz ilerledikçe şekilleniyor. Savaş, saldırgan güçler bozguna uğradıktan sonra bitecek. Libyalılar, saldırganın zarar vermek istediği uzlaşı yoluna dönebilecek. Bu bağlamda, Libya’nın tüm bölgelerinden vatandaşlar, mevcut krizden çıkmak ve politik istikrarı elde etmek için bir girişimde bulundu, bu girişim 7 maddeden oluşuyor.
– Öncelikle, Birleşmiş Milletler misyonu ile koordinasyon içinde ulusal forumun toplanması. Foruma katılmanın şartı, barışçıl ve demokratik çözüme, sivil devlete ve militarist devletin kabul edilemez olduğuna inançtır. Bu forum, bu yılın sonuna kadar parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasına katkıda bulunmalı.
Özellikle Geryan şehri tekrar Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kontrolüne döndükten sonra, Trablus çevresindeki çatışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm yönlerde durum çok iyi. Güçlerimiz, komutanlık tarafından geliştirilen planlara göre kararlı bir şekilde ilerliyor.
– Geryan’ın kurtarılmasının, güçlerimiz üzerinde olumlu bir moral etkisi oldu, aynı zamanda saldırganın saflarında karışıklığa ve kargaşaya neden oldu, özellikle şu nedenden ötürü ki Geryan, bu güçlerin emir ve tedarik merkeziydi.
– Bu yenilgi, saldırgan güçlerin Trablus’a yönelik rastgele hava saldırılarını artırmasına yol açtı. Bu da siviller arasında kayıplara ve yıkımlara yol açtı. Ayrıca evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısında artışa da neden oldu.
Hafter ordusu temsilcileri sizi, Türkiye’den destek almakla suçluyor. Bu gerçek mi?
– Öncelikle, BM misyonu temsilcilerinin açıklamaları ve diğer sayısız haberlere göre, saldırgan güçler son 3 yıldır farklı, şimdi herkesin bildiği ülkelerden türlü silah aldı. Bu dev cephanelik, Trablus’a saldırıyı teşvik etti.
– Bu, BM’nin uyguladığı ambargonun ihlalidir. Biz bu konuda, katıldığımız tüm uluslararası platformlarda defalarca uyarıda bulunduk, bu ihlale son verilmesini ya da bize silahlanma izni verilmesini talep ettik.
– Halihazırda biz kendimizi koruyoruz, dost ülkelerle işbirliği yapıyoruz, halkımızı ve meşru ulusal mutabakat hükümetini korumak için gerekli gördüğümüz gibi hareket ediyoruz.
Trablus sakinleri şimdi nasıl yaşıyor? Savaş şehirde insani krize neden oldu mu?
– Başkent her zamanki hayatını yaşıyor. İçişleri Bakanlığı, vatandaşları, kamu ve özel mülkiyeti koruma planını başarıyla hayata geçiriyor. Ancak Trablus çevresindeki yerleşimlerden, çatışmaların yaşandığı yerlerden insanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Devlet kurumları, yerinden olmuş kişilerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.
Medya, temmuz başlarında, Trablus’ta iki Rusya vatandaşının, gelecek seçimlere müdahale çabası suçlamasıyla gözaltına alındığını duyurmuştu. Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu konuda Libyalı meslektaşlarından herhangi bilgi almadığını açıkladı. Rus vatandaşların neden gözaltına alındığını anlatabilir misiniz? Onları neler bekliyor?
– Bu konuda bize bilgi verildi ve şimdi ilgili kurumlar soruşturma yürütüyor, soruşturmanın sona ermesini bekliyoruz.
– Eğer suçlandığı şeylere karışmadıkları kanıtlanırsa serbest bırakılacaklar. Ama eğer suçsuz değillerse adil mahkeme önüne çıkarılacaklar. Her halükarda çağrımız, sanıklara iyi ve insani davranılması yönünde. Suçları kanıtlanana kadar masumlar.
Libyalı yetkililerin önümüzdeki dönemde Moskova ziyareti planlanıyor mu ya da siz, Rus diplomatların ziyaretini bekliyor musunuz?
– Libyalı yetkililerin Rusya ziyaretleri aralıksız devam ediyor. Rusya ile aramızda dostluk ve işbirliği bağları var. Biz, ilişkileri geliştirmeye ve daha önce yapılan anlaşmaları uygulamaya ve mevcut ihtiyaçlara göre yenilemeye çalışıyoruz.
– Rusya’nın, ülkemizdeki krizin çözümünde olumlu rol oynamasını umuyoruz. Rusya, büyük bir ülke. Büyük ülkeler ise gezegenin genelinde barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu. Bu sorumluluk, Rusya’yı her türlü saldırganlığa karşı koymaya ve adil bir barış sağlamak için müdahaleye hazır olmaya zorluyor.
