Popülizm= Kaos - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Popülizm= Kaos

Adam gibi yasalar, adam gibi bir sistem olmayınca, kaosla birlikte kimin haklı, kimin haksız olduğu da birbirine karıştı. Çalışanlar haklı dedik, ama hem pisliğe boğulduk, hem batağa…
Çünkü bir taraftan da Belediye’nin gelirleri sıfırlandı. Hükümet göreve dedik, bu defa da, hükümet görevden alabilir mi bunu tartışıyoruz.
Yasalar ne içindir? Sistem tıkır tıkır işlesin diye. İşlemediğine göre, demek ki yasalarımızda sorun var. Çalışanlar bir aydır grev yasağını takmıyor.
İçişleri Bakanlığı yasanın verdiği görevi yerine getiremiyor.
Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ha keza…
Hem yürütme, hem yasama yeni yasalar çıkartmakta zorlanıyor… Hükümet mevcut yasaları işletemiyor. Kaosun keyfini süren muhalefetin de bir farkı yok. TDP’yi ayrı tutalım ve hakkını verelim, geç de olsa belediye başkanının görevden alınması için bir yasa önerisi hazırlamışlar. İçeriğini henüz bilmesek de, gösterdikleri bir çaba var.
Lefkoşa Belediyesi’nin durumu en az 2 yıldan beri biliniyor.
Onu geçtim, mahkeme hükümetin kanun emrinde kararnamesini bozalı aylar geçti. Görevini yapmayanın görevden alınmasını sağlayacak yasa, bu kadar sürede hayda hayda geçerdi.
Ama yapılmadı. Neden? Sakın beceriksizlik demeyin. Bence tek sebebi var, o da “POPÜLİZM”…
Bir yasa çıkarılırken avantaj-dezavantaj değerlendirilmesi bir tek şey gözetilerek yapılır; “toplum çıkarları”…
Oysa bizde bırakın yeni yasayı, mevcudun uygulanmasında bile bir tek kriter var; “Bana ne zararı olur”… Tek kaygı bu… Sonuçta belki birileri sorunu öteleyerek bir süre daha o koltuklarda oturuyor ama, olan toplum düzenine oluyor. İşte koca bir kaos kucağımızda duruyor. 
Muhalif belediye meclis üyeleri, çoktan yapmaları gerekeni nihayet yaptılar ve istifa ettiler. Hadi bakalım görelim, zaten elinde çoğunluk olan UBP üyeleri şimdi kimi suçlayacaklar…
Her neyse, kesin olan bir şey var; Kıbrıs’ın Kuzey’inde yaşayan insanlar olarak,  her şeyden önce, cesur yüreklere ihtiyacımız var.   

                                      *****


YERİN KULAĞI VAR
BUNLAR DİSİPLİN SUÇU DEĞİL Mİ:
“Hitler… Adam mısın… Yalan söylüyorsun… Divana baskı yaptın….”…  Bunlar UBP içinde tarafların birbirlerine söyledikleri. Geçmişte Tahsin Ertuğruloğlu’nun UBP Genel Başkanı için “kötü sözler söylediği” gerekçesiyle üyeliğini düşürenlerin, bu işledikleri disiplin suçu oluşturmuyor mu? Bunu da merak ettim… Gerçi o zaman da Disiplin Kurulu’nu toplamamışlardı ya…
DEMOKRASİYE BAKIN DA ÖRNEK ALIN:  İngiltere Başbakanı David Cameron’un özel davetler için 100 sterline frak ve papyon kiralaması, basının tepkisini çekti. İngiliz basını vergi mükelleflerinin cebinden yapılan bu harcama yerine, yeni bir frak alınarak tasarruf sağlanabileceğini savundu. Emin olun ki bu tepkiler yanıt bulacak ve Başbakan yeni bir frak almak zorunda kalacak. Olaya bakar mısınız…. Devlet kesesinden eş dost gruplarıyla dünyayı gezen bizimkilerle mukayese etmek bile abes olur değil mi..?
CEHENNEME GİDEN YOL…: “Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir” diye bir söz var. Sanki de tam da Cemal başkan için söylenmiş… Çünkü her fırsatta, belediyeyi fakir fukara için borçlandırdığını söylüyor. Bunu yaparken de, tüm kent halkına, devlete yasalara karşı sorumluluğunu unutuyor. Bir de, halkın cebinden oynadığı Robin Hood’culuğun ödüllendirilmesini bekliyor. Hukuk düzeni, ekonomik akıl bu ülkeye öyle uzak ki…
ETİK NEREDE: Başbakan’ın imzasını sahtelemekten, sınava şaibe karıştırmaya kadar hakkında dava süreci devam eden Mustafa Tokay göreve dönmüş. Kendisine isnat edilen suçun binde birini işleyen başka bir kurum çalışanı, en azından dava bitene kadar izinli sayılırken, sırf çalıştığı kurumun yasasında bir madde eksik diye bay Tokay, çekinmeden işbaşı yapıyor. Yasa yoksa vicdan var, etik var değil mi? Demek ki ikisi de yokmuş. En azından mahkeme, davanın selameti açısından kendisini o kurumdan uzak tutabilirdi. Maalesef o da yok…
VAH KKTC VAH: Muhtarlar Birliği Başkanı ve Dikmen UBP Kurultay Delegesi Hüseyin Barbet kendi gibi pek çok delegenin de İrsen Bey tarafından iş vaadi ile kandırıldığını açıklamış. Ne günlere kaldık, Hüseyin Barbet benzeri bin 400 kişi, bu ülkeyi yönetecek Başbakanı seçiyor. Tek kriter “Benim istediğimi yapacak mı, yapmayacak mı”…. Bu kadar… Ötesi yok!
SIRA BULUTOĞLULARI’NDA: CTP ve DP Belediye Meclis Üyeleri bir bir istifalarını sundular. UBP’li Belediye Meclis üyeleri ise biraz da parti içi dengelerden dolayı şimdilik beklemede. Kurultay süresince ses çıkarılmayan Cemal Bulutoğluları ise hala baş ağrısı olmayı sürdürüyor. Hükümet açık açık seslendirmese de, Cemal’ın biletini kesmiş gibi. Geçmişe hürmet, bir kez daha istifasını kendisinin vermesini bekliyor. Bulutoğluları için artık yolun sonu geldi, işi daha fazla büyütmeden istifasını vermesi hem kendisi, hem de Lefkoşalı için en hayırlısı olacak…
KİMİN UMURUNDA: Memleket pislik içinde, her yanı b.k götürmüş ama kimin umurunda. Son bir kaç aydır kuzeye gelen turistler tarihi yerler yerine çöp yığınlarının resimlerini çekiyorlar ama bizim Turizm Bakanımız İsveç senin, Danimarka, Londra benim, devletin kesesinden aile boyu geziyor. Bu ne yaman çelişki. Bir şeyler yapsalar yüreğim yanmayacak ama okuyoruz, gittikleri yerlerde etraflarına 10-15 kişi toplayıp, kendileri çalıp yine kendileri oynuyorlar…

ZİRVEDEKİLER
Reha Arar: “Turizm ülkesi olduğumuza inanıyorsak, okullarımızda turizm bilinci dersi koymak zorundayız. Tanrı burayı yaratırken, turizm ülkesi olması için yaratmış. Turizm ülkesiyiz diyorsak, bunu devlet politikası haline getirmek de en öncelikli görevimiz olmalı…”. Yoruma gerek var mı?
Yeni Araca Fon Desteği: Eski aracını devlete teslim edene, yeni alacağı araç için 3 bin liraya kadar fon indirimi sağlayan yasa yürürlüğe girdi. Böylece bir taraftan miadı dolmuş araçların trafikten çıkması sağlanacak, diğer taraftan da “arabalar elimizde kaldı” diye feryat eden galerici memnun olacak…

DİPTEKİLER
Cemal Bulutoğluları: Tüm bir halkın hep bir ağızdan istifasını istediği Cemal başkanın istifa etmemekte direnmesini anlamak mümkün değil. Kendinden o kadar eminse, yeni bir seçimin önünü açar ve Lefkoşalıdan tekrar onay talep eder…
Fare Hamamböceği İstilası: Sineklerden geçtik. Alıştık onlara… Elimizden geldiği kadar tedbir de aldık. Ama fareler ve hamamböcekleriyle baş etmemiz mümkün görünmüyor. Ya bu mahlukatın yaratacağı tehlike… Bu işten anlayanlar, olup bitenlerin Lefkoşa’nın doğal düzenini kesinlikle bozduğunu, eski dengenin geri gelmesinin ise bizim baştan savma yöntemlerimizle çok uzun yıllar alacağı görüşünde. Yapılacak ilaçlamanın havaya, suya ve bitki örtüsüne vereceği kalıcı zarar da cabası.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar