Ankara’da oturup da KKTC’nin siyaseti ve hükümetini dizayn etmek isteyenler muratlarına erdiler.
Sucuoğlu geri çekildi, parti başkanlığına razı oldu ve Ünal Üstel Başbakan oldu.
Ünal Üstel’in işi zor.
Bir yanda UBP’lilerin bile onaylamadığı müdahalelerle Başbakan oldu, diğer yanda muhalefet O’nu bekliyor.
Mecliste veya meclis dışında muhalefetin sert ve yıpratıcı olacağı aşikardır.
Ama Ünal Üstel’in zorluğu sadece bunlardan ibaret değildir.
Belki de daha dehşetengizi ekonomide ve sosyal yaşamın kendisindedir.
Ankara’da oturup da KKTC’nin siyasetini ve hükümetini dizayn edenler eğer kesenin ağzını açmazlarsa Ünsal Üstel’e biçilen süre bu yaz çıkışına kadardır.
***
Hayvancılar, üretmenin batmak olduğunu söylüyorlar ve sektöre para akıtılmamasını istiyorlar.
Kıb-Tek batmış durumdadır ve milyarları yutacak durumda.
Çiftçiler ve narenciyeciler teşvik bekliyorlar.
Binlercesinin kapısına kilit vurduğu esnafın hali perişan.
Haziran’da kamu çalışanlarına en az yüzde 40 artış yapılmak zorunda.
Zaten maaşlar borçlanarak ödeniyordu, bu denli artış nerden bulunacak.
İş dünyasının ve yerli üreticilerin önemli ve de acil beklentileri var.
Ve bu liste böyle uzar gider.
Uzadıkça da ihtiyaç duyulan paranın miktarı artar.
***
Türkiye ile Kıbrıs Türkü arasındaki ilişki bu düzeye düşürüldü.
Ta cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinden başlayarak “Türkiye’nin istediklerini seçelim ki kesenin ağzını açsın” şeklindeki son derece sakat düşünce tedavüle sürüldü.
Sonuçta istedikleri de oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde de oldu milletvekilliği seçiminde de.
Ama gördük ve yaşadık ki UBP içinde de istenmeyenler varmış.
Şimdi onlar da bir kenara itildiler.
Peki bundan sonra ne olacak?
Geçmişte olduğu gibi uçak dolusu balya balya para mı yollayacaklar yoksa ne haliniz varsa görün mü diyecekler.
Doğrusu izlemenin keyif vereceği yeni bir tiyatro sahnesi açılıyor.
Pasatempoları hazır ettim bile…
