Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay partinin yükseliş trendinde olduğunu söyledi ve “seçimden anahtar parti olarak çıkacağız” dedi.
Milletvekilleri Jale Refik Rogers, Ayşegül Baybars ve Gülşah Sanver Manavoğlu ile birlikte Havadis’in geleneksel fasulye sofrasına konuk olan ve Havadis yazarlarının sorularını yanıtlayan HP Genel Başkanı Kudret Özersay önemli açıklamalarda bulundu.
Özersay, sorulara şu yanıtları verdi:
Bu seçimde oy oranı olarak ne bekliyorsunuz ?
İçinde bulunduğumuz durumla birlikte değerlendirmemiz lazım bu durumu. Bizim 6 vekilimiz var ve memleketin siyaseti alt üst edilmiş durumdadır. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertesinde ilk müdahaleye uğrayan parti Halkın Partisidir.Bütün bu olup bitenlere rağmen duruşumuz değişmedi. Eğer bana bunu bir yıl önce sormuş olsaydınız çok olumlu şeyler söyleyemeyebilirdim. Yıpranmamıza neden olacak hükümet dönemlerimiz oldu. Biz bir bedel ödedik, zor dönemde hükümet görevi üstlendik. Hükümetten çıktığımızda böyle sıkıntılar vardı ama özellikle bir yıl içerisinde yapıcı muhalefet ortaya koyduk. Bizden koparılanlarla kurulan yapı demokrasimiz açısında kara bir lekeydi ama o hükümetlere bile memleket sıkıntıya girmesinler diye bazı konularda yardımcı olduk. Toplum menfaatinde olan konularda muhalefet olmamıza rağmen yapıcı bir tavır ortaya koyduk. Seçmenin burada Halkın Partisi’ne daha olumlu bir bakış geliştirmesine etkisini olduğunu gördük biz. Yapılan anketlere bakıldığında ortak noktası Halkın Partisi’nin üçüncü olduğudur. Bir diğeri de yükseliş trendinde olmasıdır Halkın Partisi’nin. Diğer siyasi partilerin aday belirleme sürecinin ertesinde yaşanılan tartışmaları takip ederseniz, HP’de böyle şeyler yaşanmadığını görürsünüz. 2018’den biz bazı dersler çıkardık. Hem aday belirleme konusunda, hem de bazı konularda. Bunları da çıkıp kamuoyunda öz eleştirisini yapıp paylaştık. Olumlu geri dönüşünü aldık biz bunun. O yüzden hükümetin kurulmasında belirleyici bir yerde olacağımıza inanıyoruz.
Olası bir hükümet formülünde UBP önceliğiniz olur mu ?
Herhangi bir siyasi parti önceliğimizdir gibi bir yaklaşımımız yoktur. Yakın geçmişte yaşadıklarımızdan ders almamız gerekir. İki tane azınlık hükümeti kuruldu son bir yıl içerisinde, yamalı bohça. Her bir milletvekili bir başbakan gibi gördü kendisini bu hükümetlerde. Bu tür hükümetlerde siyasi istikrar sağlamak mümkün değildir. Seçimin ertesinde mümkünse böyle bir hükümet kurulmaması gerekir. Bir gerçek var HP’nin içinde bulunduğu iki hükümet modelinde de mecliste bir kez bile nisap sorunu yaşanmamıştır. Güvenilir bir koalisyon ortağıdır Halkın Partisi. Koalisyonların sona erdirilmesi duruşu sergilemiştir doğrudur, tartışılabilir bu. O tarihte yapılmalımıydı, o olay üzerine mi yapılmalıydı, bunlar tartışılabilir ama verdiği sözler doğrultusunda hareket eden bir ortaktır Halkın Partisi. Belli bir siyasi partiden ziyade kurulacak hükümetin, uzun ömürlü bir hükümet olması bizim için önemlidir. Seçimin ardından memleketin menfaati için UBP-CTP hükümeti kurulması gerekliyse o kurulmalıdır. Önemli olan ille bizim orda olmamız değil. Dörtlü koalisyon döneminde sorun yaşadığımız ortak dışında diğer siyasi partilerle de sıkıntılar yaşadık. Bunlardan edindiğimiz tecrübeler de var. Kiminle kurulursa kurulsun hükümet, madem ki topluca bütün olarak sonuç alamıyoruz bazı şeylerden, parça parça da yapmak için ısrarcı olmalıyız. Bu seçim Halkın Partisi açısından varoluşsal bir seçimdir.
HP kilit parti mi olacak diyorsunuz?
HP anahtar parti olacak.
Halkı Partisi’nin önceliği nedir ?
Ekonomi çok can yakan bir noktaya geldi. Sosyal yardım alan insanlar bitmiş durumdadır. Ekonomik ve sosyal durumlardır önceliğimiz. Ama pandemi de önemli. Bu travmayı bu nesle yaşattık bir kere. Eğer hakikaten bira organize olabilirseler ve sorumluluk alabilselerdi, bu konuda kolaya kaçmayıp zorlasalardı, bu çocuklar bu kadar zaman evde kapalı kalmazlardı. Bu çocuklar çok büyük sıkıntı yaşıyorlar şuan bu konuda. Bundan sonraki süreçte biz eğitimde,ekonomi de ve sağlıkta ısrarcı olacağız. Devlet gelirlerini artırarak gerek özel sektörde, gerek kamuda insanların alım gücünü artırmak mümkündür. Devlet gelirlerini artırmak bağlamında da aslında orta vadede bizim kamu özel ortaklıklarını da devreye koymamız gereklidir. Hem kalitesini artıracak, hem de kamu özel ortaklığından devletin cebinden çıkmadan, devletinde elinden o kurum çıkmadan ortaklık kurulması önemli.
