Ekonomi,kıymetli evrak ve varlık yaratma,kullanma ve satma sanatıdır.Kıymetli evrakları ve varlıkları da kıymetli insanlar yaratır.Kıymetli evrakları ve varlıkları güçlü,yaratıcı ve fazla olan ekonomilerin refah ve istihdam üretme kabiliyeti daha fazladır.
Çünkü,ekonomik büyüme ile yarattığınız finansman ve sermaye açılımları-enstrümanları(şirket dahil) arasında direkt ilinti vardır.Ekonomide yaratacağınız kıymetli finansman ve sermaye enstrümanları (menkul kıymetleştirme) ile yatırım çarpanı arasında çok güçlü bir ilişki vardır.
Yerimiz dar ve bu anlattıklarımı anlamak için biraz ekonomi-finans birikimi lazım. Anlatacaklarımı 30 yıllık teorik bilgi ve pratik saha tecrübesiyle kabul edin lütfen. Türkiye, anlayan için bir taşla onlarca kuş vuracağı MUHTEŞEM bir adım attı ve ortaya dev bir kamusal varlık çıkardı.
Türkiye,yarattığı 200 milyarlık dev varlıkla en az(6 katı) 1.2 trilyon dolarlık kaldıraç yapma potansiyelini sağladı ve 2030 yılında 3 trilyon dolarlık ekonomi ile dünyanın en büyük 12.ekonomisi olma yolunda hızla ilerliyor.
Zaten, bir çok gelişmiş ülkenin, ya petrol-gaz zenginliğini en etkili bir şekilde kullanma, ya da Türkiye’nin yapmak istedikleri gibi ekonomide çok yönlü sinerjiler yaratmak amacıyla varlık fonu var.
Türkiye,sermaye-finansman yaratma,teminat yaratma,menkul kıymetleştirme,kaldıraç yapma, çapa etkisi,mali piyasalara merkez bankasından sonra ikinci topuz olma,stratejik sektörlere ve mega projelere kaynak yaratma..vs bir sürü avantajı olacak bir enstrüman-varlık yarattı.
….Ne yazık,gerek uluslararası hukuk ve finans dışında olmamız, gerekse beceriksiz yönetimlerimizden dolayı KKTC de finans ve sermaye yaratma enstrümanları açısından son derece ilkel ve yetersiz bir ortam vardır. Ve sırf bundan dolayı da bastırılmış potansiyeller üzerinde oturuyoruz ve yetersiz-düşük büyüyoruz.
Yıllardır zaten Türkiye’nin şimdilerde yaptığını KKTC’de savunan biriyim. Yıllardır,özellikle özelleştireceğimiz varlıkları-işletmeleri(deniz limanlarını,elektrik kurumunu,telefon dairesini,vs yani daha çok işletmeci-üretici kimlikli kamusal varlıkları)hatta devlet üniversitelerimizi dahil ve hazine arazilerimizin-emlaklarımızın tümünü, hatta daha önce havalimanı ve Telekom gibi özelleştirme yapılan lisan gelirlerimizin veya haklarımızın olduğu faaliyetleri dahil topyekun kuracağımız KKTC VARLIK FONUNA devretmemiz gerektiğini savunuyorum.
Hem daha iyi özelleştirme yapma(daha iyi fiyata satma ve halkla gelirini paylaşma vs dahil) hem de fonda olan varlıkları tüm KKTC halkının refahını,istihdamını ve yaşam kalitesini artıracak şekilde kullanacağız.Hatta,KKTC VARLIK FONU’nu Istanbul borsasına bile açarız,hisselerini orada dünya piyasasına sunarız…Bunlar hayal değil,yapılabilir şeylerdir..
Düşünün onbinlerce hazine arazisini-binasını çoğu zaman fırsat eşitliği sunmadan ve yetersiz gelir yaratarak kullanıyoruz. Bu yaratacağımız fonla yapabileceklerimizi saymaya kalksam inanın sayfalar yetmez..
… Elbette,bu işi adam gibi yapacağız ve yaratacağımız bu varlık fonu ile tıpkı Türkiye’nin ekonomide yaratacağı sinerjilerin önemli bir kısmını biz de ortaya çıkaracağız.Elbette,çok güçlü bir yasa ve kurgu ile yapacağız,yönetişimi-denetimi de uluslararası denetime de açık olacak. Başına da gerekirse performans sistemi ile bu işlerden anlayan,hatta mutlaka yurt dışında bu alanda tecrübesi olan bir Kıbrıslı Türkü koyacağız.
Son tahlilde, yeter ki vizyon ve niyet olsun diyorum….
