DİSİ Başkanı Averof Neofitu ile AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Brüksel temaslarına devam ettiği belirtildi.
Fileleftheros ve diğer gazeteler, Neofitu ve Kiprianu’nun Brüskel’de ayrı ayrı sürdürdüğü temaslara geniş bir şekilde yer verdi.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun, temaslarında, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti Münhasır Ekonomik Bölge içerisindeki “tahrikleri” ile doğrudan ticaret konusunun dondurulmuş şekilde kalmaya devam etmesi gibi iki esas olgu üzerinde durduğunu yazan gazete, Neofitu’nun, dün, Avrupa Halk Partisi siyasi grup toplantısında konuşma fırsatını da yakaladığını belirtti.
Habere göre, Neofitu, “Türk saldırganlığından” ve Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin yeniden başlaması çabalarından söz etti.
Neofitu, konuşmasında “karşınızda basit bir Kıbrıslı olarak değil, Avrupalı vatandaş olarak duruyorum” ifadesini kullanarak, Doğu Akdeniz’de yaşanılan “provokasyonlar” döneminden bahsederek, enerji güvenliği açısından bunların sadece Güney Kıbrıs’ı değil, Avrupa’yı da ilgilendirdiğini savundu.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Doğu Akdeniz’deki işbirlikleri aracılığıyla barış ve istikrar koşullarının yaratılması amacını taşıdığını belirten Neofitu, Türkiye’nin “artan saldırganlığının” ciddi bir istikrarsızlık tehdidini oluşturduğunu ileri sürdü.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini “yasa dışı” olarak nitelendirirken, bu faaliyetlerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının ihlalini teşkil ettiğini ileri sürdü.
Neofitu, Maraş açılmasına ilişkin planlamalar konusunda ise, bu planlamaların, BM’nin ilgili kararlarına karşı gelerek, “işgali” genişletmeye yönelik saldırganlık girişimi olduğunu iddia etti.
Neofitu, bu saldırganlığın, Kıbrıs sorununa yaşayabilir bir çözüm bulunması amacıyla müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik yeni çabaların ortasında yer aldığını da savundu.
KKTC ile doğrudan ticaretin sağlanması konusunda ise Neofitu, bunun, Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB için kritik olduğunu belirtti ve bu konunun, kapalı kalması, geri çekilmesi veya çoğunluğun sağlanamaması durumunda dondurulmuş şekilde kalması gerektiğini ifade etti.
Neofitu, konuşmasında ayrıca Avrupa Halk Partisi Grup Başkanı Manfred Weber’den Türk faaliyetlerinin kınanması ve Avrupa Halk Partisi’nin, doğrudan ticareti herhangi bir şekilde desteklemesinin söz konusu olmadığı teyidini de aldıklarını belirtti.
Kıbrıslı Türklere de mesaj gönderen Neofitu, onların (Kıbrıslı Türklerin) geleceğinin, AB içerisindeki süreçlerinin, iki kesimli iki toplumlu federasyon içerisinde Kıbrıs sorununun doğru ve adil çözümünden geçtiğini savundu.
KİPRİANU
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise Brüksel’den, partisinin “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin geleceğine dair duyduğu kaygıyı dile getirdi.
Fileleftheros gazetesine göre, Avrupa Sol’un gerçekleştirdiği etkinliğe katılan Kiprianu, burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin, Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi gerektiğini, aksi takdirde, nihai bölünmüşlük kabusunun, gerek Kıbrıslı, Türk, gerekse Kıbrıslı Rum, tüm Kıbrıs halkı için acı verici ve çok ağır bir gerçeklik haline dönüşeceğini belirtti.
Kiprianu, bir an evvel, referans şartları üzerinde anlaşmaya varılmasında fayda bulunduğunu da söyledi.
Kıbrıs sorununun çözümü sayesinde, Türk “saldırganlığının” etkili bir şekilde göğüslenmesinin mümkün olacağını savunan Kiprianu, doğal kaynaklara ilişkin olarak ise AKEL’in, her zaman için, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de raporunda tespit ettiği gibi, doğal kaynaklardan iki toplumun faydalanması gerektiğini belirtti. Kiprianu, ayrıca bunun çözüm için güçlü bir teşvik olabileceğini düşündüğünü ifade etti.
Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin yeniden başlamasının, sadece Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına karşı Deniz Hukuku’nun çiğnenmesiyle ilgili değil, Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararlarına karşın Maraş’ın iskanına ilişkin metotlara yönelik herhangi bir “provokasyonun” sonlandırılmasını önkoşula bağladığını ifade eden Kiprianu, Türkiye’nin, Kıbrıslı Türklerin çıkarlarıyla ilgilenmediğini, sadece kendi çıkarlarıyla ilgilendiğini de iddia etti.
Kiprianu, konuşmasında, AKEL’in, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’e sunduğu doğal gaz ile ilgili bütünlüklü bir önerinin hazırlanması konusu üzerinde de durdu.
Kiprianu, partisinin, Kıbrıs sorununun görüşme zemininde herhangi bir değişikliği de kabul etmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Politis gazetesine göre Kiprianu, doğrudan ticaret konusunun dondurulmuş kalmasını ve dikkatlerin şu anda Kıbrıs sorununun çözümüne verilmesi gerektiğini de ifade etti.
Haravgi gazetesi Kiprianu’nun,Avrupa Birleşik Solu/Nordik Yeşil Sol (GUE/NGL) tarafından düzenlene “Kıbrıs Sorunu, Federal Çözüm ve Avrupa Uzantıları” konulu etkinlikte konuştuğunu yazdı.
Habere göre, etkinliğe, AKEL Avrupa Parlamentosu üyeleri Niyazi Kızılyürek, Yorgos Georgiu, Yunanistan ve Portekiz Komünist Parti üyeleri, GUE/NGL Eş Başkanı Martin Schirdewan, DİSİ, DİKO ve EDEK AP üyeleri, AKEL heyeti ile bazı Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar da katıldı.
KİPRİANU-MOGHERİNİ GÖRÜŞMESİ
Haravgi gazetesi, bir başka haberinde, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüştüğünü yazdı.
Gazete, görüşmede, durumun en iyi şekilde göğüslenmesi yönteminin, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması olduğu mesajının gönderildiğini belirtti.
Habere görüşmede, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki ve Maraş’taki “provokasyonları” da ele alındı.
Kiprianu, Mogherini dışında, Portekiz Komünist Parti ile Belçika İşçi Partisi temsilcileriyle de bir araya geldi.
