Covid-19’dan başımızı kaldırabilirsek memlekette başka sorunların da olduğunu göreceğiz aslında… Başımızı kaldıramıyoruz çünkü 75 gün covid vakasının görünmediği bir ortamdan neredeyse her gün yeni vakanın göründüğü bir ortamda yaşıyoruz bu günlerde… Ancak zaman ilerliyor, sorunlar yerinde duruyor. Yeni öğretim yılı 1 Eylül’de başlayacakmış… Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı öyle diyor. Sağlık Bakanlığı’ndan hangi koşullarda başlanacağının ya da başlanıp başlanmayacağının cevabını vermesini bekliyoruz. Biz bir şekilde eğitimin başlayacağını düşünüyoruz. Ancak ortada ciddi bir öğretmen sorunu olacağı kesin. Temmuz ayı bitti bitiyor. Eksik öğretmenlerin nasıl atanacağı ile ilgili resmi bir açıklama yok. Ortaöğretimde 115, ilköğretimde 80 civarında eksik öğretmen var. Kamu Hizmeti Komisyonu seçim yasaklarının başlayacağı 11 Ağustos’dan önce sınavı yapamayacağını 10 Temmuz’da Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na yazdığı yazı ile bildirdi.
Bu yazıda görebildiğimiz iki önemli gerekçe sunuyor KHK… Birincisi “yeteri kadar duyuru yapacak zamanım yok” diyor. İkincisi de “elimde yeterince soru yok” diyerek bu sınavları Ocak 2021’de yapabileceğini ifade ediyor.
KHK diyor ki “biz pandemi dolayısı ile çalışamadık, ofiste çalışmaya 18 Mayıs’ta başladık”. Ben da diyorum ki 18 Mayıs’tan seçim yasaklarının başlayacağı 11 Ağustos’a kadar neredeyse üç ay var. Üç ayda eksik olan sorular temin edilemez miydi? Kaldı ki eldeki sorunların tamamının kullanılması da mümkün değil. Sorulacak soruların 5 katı soru isteniyorsa, ihtiyaç kadar soru bulunur ve istenirse bu sınav yapılabilirdi.
Gelelim KHK’nın Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na yazdığı mektupta beni en rahatsız eden noktaya… KHK diyor ki; “ yurt dışından hiçbir yerde daha önce kullanılmamış soru temin edilememesi durumunda, yalnızca yurt içinden temin edilecek sorularla şaibeden uzak soru ve sınav güvenliği sağlamak mümkün değildir”.
Bu ülkede 20’nin üzerinde faaliyette olan üniversite var. Yüzlerce çok değerli akademisyen var. KHK’nın bu açıklaması hem ülkedeki üniversitelere hem de akademisyenlere hakarettir. Ne demek “sadece KKTC’den temin edilen sorular şaibeli olur”? Soruları yapan kurumlar ve kişiler soruları mı sızdırır? KHK’nın bu ifadesi kabul edilebilir değildir. Ya da daha net bir açıklama yapsın da biz de anlayalım ne demek istediğini…
*****
Peki öğretmenlik sınavı yapılmazsa ne olacak? Elbette geçici öğretmen atanacak. Bu ülkede geçici öğretmenlik atamaları her zaman sancılı olmuştur. Konu ile ilgili olarak Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada öğretmenlik sınavların gecikmesinin Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı kaynaklı olmadığını söylemişti. Ancak bu geçici öğretmenlik atamalarında başının ağrıyacağını bilen Çavuşoğlu, “hükümetin geçici öğretmenlerle ilgili oy açısından kar sağlamak gibi basit bir düşünceye sahip olmadığını, eğitim söz konusu olduğunda, bu tip şeylerin devre dışı kaldığını” sözlerine eklemişti. Açıkçası bu atamaların nasıl olacağını yakında hep birlikte göreceğiz.
Bu konuda geçmişte “Geçici Öğretmenlik Sınavı” yapıldığını ve bu sınava göre atamaların olduğunu da biliyoruz. Bu yöntem hiç sınav yapmadan geçici öğretmen atanmasından bir nebze daha iyidir. Ancak KHK’nın da Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na yazdığı mektupta, bu konuda bakanlığa bir önerisi vardır. KHK diyor ki; Geçen yıl yapılan sınavlarda oluşan bekleme listesini dikkate alarak atama yapabilirsiniz. Bakalım bu öneriyi Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı dikkate alacak mı? Hep birlikte göreceğiz.
