Kıbrıs’ta yaşanan gaz arama, Navtex ve hemen ardından, Türkiye tarafından bölgeye gönderilen Barbaros gemisi krizleri yavaş yavaş aşılıyor. Baharla birlikte, Kıbrıs’ta yeniden hareketlenmenin ilk işaretleri gelmeye başladı. BM Genel Sekreteri’nin özel danışmanı Espen Eide, salı günü gerek Anastasiadis ve gerekse Eroğlu ile önemli görüşmeler yaptı. Her iki tarafın toplum liderleriyle yapılan görüşmelerden hemen sonra, Eide’nin yaptığı açıklamalarda çok dikkat edici ifadeler var: Eide, hem liderlerin, hem de kendisinin hidrokarbon krizinin aşılmak üzere olduğuyla ilgili ortak bir his içerisinde olduklarını, koşulların kısa süre içinde yeniden şekilleneceğini ve o zaman müzakerelerin yeniden başladığını duyurabileceklerini VURGULADI. Müzakerelerin sadece yeniden başlamayacağını, görüşmeleri gerçekte planlanandan daha hızlı bir şekilde gerçekleştireceklerini açıklayan Eide, “Tekrar vurgulamak istiyorum, bunun onaylanması ve deklere edilmesi gerekiyor, ancak ben her iki tarafta da bunu mümkün kılacak bir istek olduğunu hissediyorum. Bu birkaç hafta gibi kısa bir süre içerinde olur, birkaç ay değil…” şeklinde konuştu.
Eide’nin zaman üzerinde yaptığı vurgu, perde arkasından birçok önemli çalışmanın yapıldığını ve Rum tarafı ile Türkiye arasında açıklanmayan bir uzlaşma olduğunu göstermektedir. Hidrokarbon krizinin nasıl aşılacağının sorulması üzerine ise Eide, Kıbrıs Türk tarafınca bazı aktivitelere karşılık olarak yayımlanan Navtex’in süresinin 6 Nisan’da sona ereceğini hatırlattı ve birkaç hafta içinde görüşmelerin tarafların baştaki pozisyonları temelinde başlamasının mümkün olacağına dair genel bir resim olduğunu ifade etti…
Müzakereler başladıktan sonra birkaç ay içerisinde “geldiğimiz nokta bu ve mümkün olan şunlardır” şeklinde bir durum değerlendirmesi yapılacağını kaydeden Espen Barth Eide, ilgili tarafların ciddi bir uluslararası desteğinin söz konusu olduğunu da açıkladı. Görülen o ki, Türkiye, 6 Nisan’da süresi bitecek NAVTEX’i uzatmayacak, Rum tarafı da, gaz arama konusunda yeni adımlar atmayacak.
Amerika’nın son olarak, Esad rejimiyle ilişkilerini gözden geçirebileceği ve Esad yandaşlarıyla muhatap olabileceği şeklindeki açıklamalar, İran’ın Irak ordusuyla birlikte, IŞİD’ne yönelik ortak operasyonlar yapması, Orta Doğu’da yeni bir mevzilenmenin başladığının işaretleridir. Amerika ve İran’ın bu hamleleri yanında, Türkiye’nin yıllardır süren Kürt sorununda, çözüm yönünde iyice hareketlenmesi ve PKK’nın silah bırakmaya hazırlanması, bölgemiz için çok önemli gelişmelerdir. Tüm Orta Doğu yeniden şekillenme sürecine girerken, Kıbrıs’ta durgunluğun devam etmesi, tüm bölge için tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Bunu ise hiç istemeyecek olan en önemli güç Amerika’dır. BM’nin Kıbrıs’ta hareketlenmesinin arkasında kesinlikle Amerika’nın bölgesel çıkarları yatmaktadır. Türkiye’nin Navtex’i, uzatmamasının arkasında da, Amerika’nın bölgesel çıkarları vardır. Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarının içinde bulundukları ekonomik çöküntü de, bu iki gücün Türkiye ile dalaşmasına fırsat vermemektedir. 6 Nisan’la birlikte uzatılmayacak NAVTEX, arkasından Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra, çok canlı, dinamik ve sonuç alıcı bir görüşme temposuna şahit olacağımız kesindir.
