Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs ziyaretinde ortaya attığı Maraş açılımı görüşü, birçok çevrelerce farklı farklı yorumlandı.
Rum Ulusal Konseyine göre,Maraş’ın yerleşime açılması konusu, Türkiye’nin bir oyunudur. Bundan Türkiye’nin hedeflediği ise, Türk yönetimi altında Maraş’ı yerleşime açarak, orayı bir nevi kolonize etmektir. Bu nedenle Maraş’ın sakinlerinin, bu plana göre kendi evlerine dönmesi, Maraş’ın kaybolmasından başka bir şeye hızmet etmeyecektir.
Rumların Kıbrıs görüşmesi Mavroyannis ise, Maraşlı Rumların bu çağrıya uyarak yerlerine dönmesi, Kıbrıs Sorununda durağanlığı yıkacak bir hamledir. Yeter ki, bu dönüşlerde, özel mülkiyet üzerinde belirli sapmaların yaratılmasına fırsat verilmesin.
Rumların Türkiye’ye karşı açtığı mülkiyet davalarında, Türkiye’yi birçok kez tazminat ödemeye zorlayan Avukat Lellos Dimitriyadis ise, tüm Maraşlı Rumların, Mal Tazmin Komisyonuna baş vurarak mülklerini geri istemelerini savunmaktadır.
Dimitriyadis’e göre bu hamle karşısında, Türkiye ödemek zorunda kalacağı tazminatları ödeyemeyeceği için, Maraş konusunda daha ileri açılımlar yapmak zorunda kalacak, bu da Kıbrıs Sorununda sonun başlangıcı olacaktır.
Erdoğan’ın Maraş açılımına karşı çıkan BM, ana itirazını Türk yönetimi altındaki açılımda yoğunlaştırmakta ve bunun BM prensiplerine aykırı olduğunu savunmaktadır.
Kuzey Kıbrıs’taki sol cephe de aynı görüşte yer almakta ve Maraş’ın BM kontrolünde açılımını dillendirmektedir.
Sağ Cephede de Maraş konusunda büyük bir dağınıklık görülmektedir.
Sağ Cephe kendi aralarındaki konuşmalarda, Tayyip’in Maraşlı Rumları kendi mallarına dönüşe davet etmesiyle, Maraşın Evkaf malı nolduğu tezinin çöktüğünü, ve bu açılımla tüm Maraşın Rumlara iade edileceğini düşünmekte, ancak bunu yüksek sesle DİLLENDİREMEMEKTEDİR.
Gerçekte Maraş açılımı, Ekim’de Maraş’ın İnsan Hakları Mahkemesine gidişini engelleyecek bir hamle olarak düşünülmelidir.
Bu hamlenin, her cephede büyük tartışmalara yol açması, hamlenin etkili bir hamle olduğunu göstermektedir.
Ekim ayına yaklaşırken, bu açılımın sonuçları daha da belirgin olarak ortaya çıkacaktır.
Durgunluk,Kıbrıs Sorununda en istenmeyen durumdur.
Maraş açılımı, çeşitli kuvvetleri yeniden pozisyon almaya zorladığı için, durgunluğu bozduğu için, tarihi bir adımdır.
