Mağusa Surları’nın etrafını çevreleyen yüzlerce metrelik alanın çimle kaplanması planlanıyor. Bu karar Mağusalıların tepkisine neden oldu. Ulaş Gökçe sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile bu tür alanlarda çim zemin uygulamasının yanlış olduğunu anlattı. Gökçe açıklamasının sonunda ise Anıtlar Yüksel Kurulu’nu nihai kararını vermeden önce bir kez daha düşünmeye davet etti.
Gökçe: Özel bir çakıl taşı tercih edilebilir
Ulaş Gökçe’nin sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle: Mağusa Surları’nın tam dibindeki yüzlerce metrelik alanın çimle kaplanması planlanıyor. Bu çimlere her gün yüzlerce ton su verilecek. Bu suyun hendeğe zararlı olduğunu düşünüyorum. Bu yoğun suyun sur temellerini nasıl etkileyeceği bir muamma. Ayrıca nemin surları olumsuz etkileyeceği de bir çekince. Anıtlar Yüksek Kurulu burada kullanılacak çimin az su isteyen türden olmasını tavsiye etti. Anladığım kadarıyla çim bir ulusal gelenek, yasal zorunluluk ve manevi haz unsuru. Anıtlar YK yine hayal kırıklığı yarattı.
Nedense suyu bu kadar az olan bir ülkede her olmadık yere çim yapmak bir gelişim ve medenileşme olarak algılanıyor. Neden buraya çim düşünüldü? Çimsiz olmaz mı? Fransa’da başta Versailles Sarayı olmak üzere pek çok şatonun bahçesinde, Rusya’dan Britanya’ya pek çok yerde, görkemli veya tarihi yerlerdeki zeminde özel bir çakıl taşı kullanılıyor. Surların karşısına çim belki konuşulabilir. Ancak tam surların dibine çim ekmek nasıl bir mantık? Bin senelik bir sarayı bize verseler içine odun sobası kuracağız. Her işimizde sonradan görme zengin gibi davranmak zorunda mıyız? Umarım Anıtlar Yüksel Kurulu nihai kararını vermeden önce bir kez daha düşünür.
Dağlı: Dikkate alınmalı
Dr. Okan Dağlı: Mağusa’da 2.5 km uzunluğunda, 50 metre genişliğindeki hendeğin doğal bitki örtüsünün dışında çim yapılması konusunda kullanıcılarının ve uygulayıcılarının da görüş koydukları ve henüz çok geç olmadan dikkate alınması gereken bir tartışma…
