Mağusa Belediyesi’nde istihdamlar devam ediyor.
Sanırım Haziran 2014’ten bugüne, istihdam edilenlerin sayısı 50’ye geldi.
İstihdamlara baktığımız zaman, tümünün de “kamu mantığı” ile yapıldığını görüyoruz.
Nedir kamuda düzen…
Partili…
Delege…
Oy veren…
Oy verme eğiliminde olan…
Tümünde de “yeterlilik” şartı yok.
Partiliyse, “yeter”…
İşe göre adam değil…
Adam olsun yeter…
Aynı mantığı Mağusa Belediyesi’nde de gördük.
Üstelik, Cemal Bulutoğluları’nın LTB’de yaptığı hataları, şimdi İsmail Arter Mağusa’da tekrarlıyor.
Bulutoğluları da “UBP- DP destekli” gelmişti.
Hem UBP hem de DP bitip tükenmek bilmeyen “istihdam baskısı” ile kendisini bunaltmıştı.
Direnemedi.
Önümüzdeki 15 yıl LTB’yi kilitleyecek kadar istihdam yapıldı.
UBP ve DP merkezlerinde çalışan ne kadar “parti profesyoneli varsa” LTB’ye alındı.
“Nasıl olsa maaşlar ödenir” mantığı ile hareket edildi.
Durum ortada.
Mağusa’da da durum farklı değil.
Geçtiğimiz günlerde 30’a yakın istihdam yapılmıştı.
Eş, dost, partili…
Dün de işe altı kişi başladı…
Özgü Milli…
Özder Fidaner…
Nazmi Şahan…
Buse Alptekin…
Salih Avcıerler…
Hasan Atalay…
İçlerinden birisi UBP Mağusa İlçesi İdare Amiri…
Bir diğer, mevcut belediye meclis üyesi Ahmet Öztenay’ın yakını.
Bir diğeri, uzun yıllar Mağusa Belediyesi’nde DP’den meclis üyeliği yapan bir kişinin oğlu…
İstihdam baskısı
Maalesef üzülerek görüyorum ki, İsmail Arter işe “diyet ödeyerek” başladı.
Hem UBP, hem de DP’den gelen istihdam baskıları karşısında “boynu kıldan ince”…
Bu gidişat, sadece Arter’i değil, Mağusa’yı da uçuruma sürüklüyor.
Sayın Arter, altı ayda, “en çok istihdam yapan belediye başkanı” oldu.
Yetmedi, Mağusalının gözünde de, “acaba bu işi yapabilecek mi” şüphesi uyandırdı.
Sayın Arter, seçimde kendisine destek veren UBP ve DP ileri gelenlerinin etkisi altından çıkmadı, çıkamadı.
“Bu kenti ben yönetirim” diyemedi.
Sadece Mağusa’dan değil, Lefkoşa’dan da yönetiliyor olması da bir başka handikap…
Alınan isimler, tamamen “siyasi yakınlıklara” ve “seçimde verdikleri oylara” göre seçiliyor.
Nitelik aranmıyor.
Yetenek aranmıyor…
“Bizim çocukların da bir garanti işi olsun” mantığı var.
Bakın Lefkoşa’ya…
Cemal Bulutoğluları evine gitti.
İşe aldıkları ise büyük bir belirsizlik içerisinde halen çalışıyor.
Ama ya Lefkoşa?
O maaşlar ödensin diye, halen daha sokaklar sefalet içerisinde.
Parkları karanlık…
Yolları çukur…
Uğraş Harmancı uğraş…
Harmancı, bu tabloda “bir danışman” almaktan aciz…
Etrafında “gönüllülük esasına göre” bir çalışma grubu var…
Mağusa, batmadı diye…
Kaynaklarının bu kadar pervasızca harcanması da doğal değil.
Sayın Arter, bu kadar istihdam yaratacak bir kaynak yaratmışsa, bence bunu Mağusa’nın gelişimi için kullanmalı.
Mağusa Belediyesi de dahil, hiçbir belediye, bu toplumun istihdam sorununu çözsün diye varlığını sürdürmüyor.
Umarım, Sayın Arter bunu anladığında çok geç olmaz…
***
Çavuşoğlu “ikna olmadı”
Ahmet Kaşif, “UBP daha çok para alabilsin” diye, formülünü açıkladı Havadis’e…
“20 Aralık’a kadar ya UBP bizi alacak, ya da biz yeni parti kuracağız. Aksi takdirde, milletvekilinden partilerin elde ettiği gelirden mahrum kalacak…”
Ben de dün üşenmedim, vekil başına hangi partinin kaç para aldığını araştırdım.
8 bin 475 TL…
Yuvarladım, 4 bin 500 TL yaptım.
25 bin 425 TL’yi de yuvarladım, 25 bin 500 TL yaptım.
UBP İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, DP’den kopan üç milletvekilinin…
Ahmet Kaşif…
Ergün Serdaroğlu…
Ve Hamit Bakırcı’nın…
UBP’ye gelmesine karşı.
Dün, kendisine sormuştum, “Bu para da mı fikrinizi değiştirmeyecek?” diye…
Cevap verdi: UBP’den böyle paralar, çok geldi geçti. UBP bu kaynağı her halükarda güçlü tabanı sayesinde yaratır. Asla ve asla para siyasete yön veremez. Siyaset paraya yön verebilir ama…
Velhasıl…
İkna olmadı Çavuşoğlu…
