“Lefkoşa’yı domatese boğarız!” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Kıbrıs

“Lefkoşa’yı domatese boğarız!”

“Lefkoşa’yı domatese boğarız!”

“AMAÇ İTHALATIN ÖNÜNÜ AÇMAK”: Doğancı’da domates üreticileri, fiyatların bazı tüccarlar tarafından ithal domatesin önünü açmak amacı ile bilinçli olarak yükseltildiğini iddia etti. Havadis’e konuşan üreticiler, “Tüccarın amacı, piyasada domates yok gibi gösterip ithalin önünü açmak. Böylece Türkiye’den ucuza ithal ettiği domatesi KKTC’de 4-5 TL’ye satarak vurgun yapacak” dedi

“BU KEZ SUSMAYACAĞIZ”:Domates üreticileri, hükümeti, ülkede yeterli miktarda domates bulunduğu sürece ithal izni vermemesi konusunda uyardı. “Her yıl aynı oyun oynanıyor. Tüccar piyasada domates yok gibi gösteriyor. Hükümet ithal izni veriyor. Yine aynısı olursa tepkimizi en sert şekilde göstereceğiz. Bu kez susmayacağız” diye konuştu


Duygu ALAN-Gürsel KARAGÖZLÜ
Havadis’in geçen hafta yayımladığı, “Domates el yakıyor” başlıklı haberi ülkede yankı uyandırdı. Havadis’e konuşan üreticiler, “Market fiyatlarını tüccarlar belirliyor. Tüccar, üreticiden 2.5-3 TL arasında satın aldığı domatesi markete 4-5 TL’ye satıyor. Market karı da üzerine eklenince domates tüketicinin sofrasına 6-7 TL’den ulaşıyor” dedi.
Tüccarın fiyatları arttırarak ithalatın önünü açmayı hedeflediğini ileri süren domates üreticileri, hükümeti, ülkede yeterli domates bulunduğu sürece ithal izni vermemesi konusunda uyardı.
“Bu kez de domatesimiz elimizde kalırsa tepkimizi en sert şekilde ortaya koyacağız” diyen Doğancı’da domates üreticileri, “Gerekirse tüm üreticiler birlik olacağız ve elimizde kalan tonlarca domatesi gelip bakanlığın önüne boşaltacağız” şeklinde konuştu.

Bicen: Tüccar cebini doldurur, olan tüketiciye üreticiye olur
Doğancı Üreticiler Birliği Başkanı Mehmet Bicen, hem tüketicinin hem de üreticinin büyük bir oyun ile karşı karşıya olduğunu savunarak, fiyatlardaki artışın asıl amacının ithalatın önünü açmak olduğunu savundu.
Mehmet Bicen, şöyle konuştu:
“Tüccar, her yıl askeri ihaleler alır ve domatesi gerçek fiyatından yüzde 50-yüzde 45 daha düşük fiyata vereceğini taahhüt eder. Eğer taahhüt ettiği fiyatın üzerinde fiyata ürünü verirse de teminatını yakmış olur. Tüccar, üretimi olmadığı için domatesi üreticiden satın alır ve satın aldığı domatesi bir süre depoda tutar, suni şekilde fiyatları yükseltir. Bu şekilde piyasada domates yok gibi gösterir ve ithalatın önünü açar. İthal izni alınca da Türkiye’den çok ucuza mal ettiği domatesi askere verir. Piyasaya da hem ithal ürünü hem de depodakileri sürer. Yani tüccar her türlü cebini doldurur, olan yine tüketiciye ve üreticiye olur. Üretici elindeki domatesi satamaz, tüketici ucuza mal edilen domatesi yine pahalıya yer.”

“Bu ülke üretim ile kurtulacak”
Mehmet Bicen, yerli üreticinin elinde yeteri miktarda domates olduğunu söyleyerek, mevcut durumda ithale gerek olmadığını savundu.
Mehmet Bicen, ayrıca, “Şu anda tarlalarda açık üretim yapılmaktadır. Bir ay sonra da seralar, örtü altı üretim devreye girecek. Bizim amacımız, tüketiciye pahalı ve kalitesiz ürün değil, aksine ucuz ama kaliteli ürün verebilmektir. Ancak, siyasiler de kusura bakmasın. Tarım girdi maliyetlerini bu kadar yukarı çeken bizler değiliz. Bugün 5 gram domates tohumu 250 TL ve içerisinde bin 200 adet çekirdek var. Tohumun yanında diğer tüm girdiler dövize endekslidir. Her hafta mazota zam yapılır. Maalesef, devletimiz bizi dünyanın en pahalı üretimini yapanlar pozisyonuna getirdi. Hükümet bunlarının çözümü için çalışmalı. Liberal ekonomi serbest piyasa oyunları ile gerçek anlamda ülkeye katma değer kazandıran üreticileri cezalandırmamalıdır” diye konuştu.
Yerli üreticinin korunmasını isteyen Mehmet Bicen, “Hükümet domates, patates fiyatlarını sorgulayacağına üretimin önündeki engelleri kaldırsın” dedi.

“Yeni hükümete inanıyoruz”
Doğancı Üreticiler Birliği Başkanı Mehmet Bicen,  yeni oluşturulan hükümet ile birlikte yerli üretimin önündeki engellerin kaldırılacağına inanç belirtti.
Mehmet Bicen, “Tarım Bakanı’nın da bir üretici olmasından ötürü, yeni hükümet, topuzu üreticinin ensesine vuranların karşısında olmalıdır. Umarım üreticinin çağrı ve taleplerine kulak verilir. Aksi halde tepkimizi sert dille ifade ederiz. Eğer hükümet ithal izni verirse Lefkoşa’yı domatese boğarız” diyerek, ellerinde kalacak olan ürünü Lefkoşa sokaklarına taşıyacakları uyarısında bulundu.

Alpay Kavaz: Tüccar vurgun peşinde
“Toptancı, üreticiden 3 TL’ye aldığı domatesi, markete 4 TL’nin üzerinde veriyor. Market de üzerine 3 TL ekleyerek,  7 TL’ye satıyor. Yani, üreticinin domatesin market ve manavlardaki fiyatlarıyla hiçbir ilgisi yok. Yaz da 20 kuruşa domates sattık. Ancak şuan üretimin en masraflı dönemidir. Domates, kurtlanıp sineklenmemesi için her hafta lazer ilacı kullanmak gerekiyor. İlacın şişesi 115 TL. Bugün 1 ton su için 5 şişe ilaç gerek bu da üreticinin cebinden her hafta sadece ilaç için 575 TL çıkıyor demektir. Daha tohum, işçilik mazot gibi daha birçok masrafı var. Dolayısıyla şuan da üretici, zarar etmemek için domatesini en az 2.5 TL’ye toptancıya satmak zorunda. Tüccarın marketlere domatesi pahalıya satmasının nedeni ise ülkede yeterli domates yok havası yaratıp ithalatın önünü açmaktır. Böylece hazır bayram gelmişken büyük vurgun yapacak.”

Salih Efendi: Market fiyatları ile ilgimiz yok

“Tüccar, üreticiden 3 TL’ye bazımızdan da 2.5 TL’ye aldığı domatesin üzerine kat kat koyup markete veriyor. Market ve manav da kendi karını dilediği gibi üzerine koyuyor. Tüketici bugün bir kilo domatese 6-7 TL para veriyor. Market ve manav fiyatlarının bizim cebimize hiçbir getirisi yok. Aksine bizden o kadar ucuza alınan domatesin bu kadar yüksek fiyatlara satılması bizi de şaşırtıyor. Burada düğüm tüccarda. Tüccarın amacı, bayram üzeri piyasada domates yok gibi gösterip, ithalatın önünü açmaktır. Böylece domatesi Türkiye’den çok daha ucuza mal edecek ve KKTC’de 4 TL’den satıp cebini dolduracak. Kısacası olan yine hem üreticiye hem de tüketiciye olacak. Üreticinin domatesi elinde kalacak tüketici ise hem ne kadar sağlıklı olduğu tartışmaya açık bir ürün yiyecek hem e yine Aynı parayı ödeyecek. Bu ne vicdana sığar ne de insanlığa. Umudumuz hükümetimizin bu birkaç tüccarın oyununa gelememesidir.”

Oğuz Mullaaziz: İthalatın önünün açılmasını istemiyoruz

“İthalatın önünün açılması demek tüccarın artık ihtiyacı olan tüm miktarı Türkiye’den getirecek, yerli üreticiden bir kilo bile domates almayacak demektir. Bu da yerli üreticinin iflasını getirir. Eğer ithalata izin verirlerse bizim ürünlerimizi kim alacak. Öte yandan zaten üreticinin elinde tüm ülke ihtiyacını karşılayacak kadar domates var. Bir iki güne kadar sadece Doğancı’da 150 dönümden fazla domates çıkacak bu da günde 20 ton üretim demektir. Bugün hükümet, ithal izni verirse sadece Doğancı’da günde 20 ton domates çöpe gidecek demektir. Dolayısıyla bizim hükümetten talebimiz ithalata onay vermeden önce ülke ihtiyacını ve mevcut üretimi araştırıp analizini yapsın ve önce yerli üretimin tüketilmesini sağlasın.”

Gazi Güney: Dünyada ürettikçe üzülen tek toplum biziz

“İthal izninin verilmesi için önce piyasada domatesin tükenmesi gerek. Oysa üreticinin elinde henüz tonlarca domates var. Hükümet, şu anda ülkede domates ihtiyacının istatistiğini yaptı mı ve yerli üretici de ne kadar domates var biliyor mu? Tüm bunların araştırması yapılmadan nasıl olur da ithal konusu gündeme gelir anlamıyorum.  Kamuoyunu hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmayan bilgilerle yanıltmasınlar. Bizler ne üreticinin ne tüketicinin mağdur olmasını istemiyoruz. Yazın içinde 20 kuruşa domates sattık. Girdi maliyetleri tavan yaparken 20 kuruşa domates satıyorsunuz. Nasıl geçiniyorsunuz diye hükümet o zaman neden gelip halimizi sormadı da şimdi üreticinin önüne taş koyulmaya çalışılıyor ve hükümette çıkıp ithale izin vermeyeceğini söylemiyor. Bence bu ülkede öncelikle artık bir an evvel Hal Yasası’nın olması sonra da tüm üreticilerin birlik olması lazımdır. Herhalde dünyada ürettikçe üzülen tek topluluk biziz.”

Muharrem Bilsin: Her yıl aynı oyun oynanıyor

“Ben 20 yıldır geçimimi üretim yaparak sağlıyorum. KKTC’de oynanan oyun zannederim dünyanın hiçbir ülkesinde oynanmıyor. Her yıl, hasat zamanı birkaç tüccar çıkıyor ve sırf daha fazla kazanç sağlasın diye piyasada o üründen yokmuş gibi gösterip, üreticiden oldukça düşük paraya satın aldığı ürünü market ve manavlara fahiş fiyatlarda satıyor ve günün sonunda ithalatın önünü açıyor. İthalat iznini aldıktan sonra da Türkiye’den çok ucuza ithal ettiği ürünü KKTC’de yine en az yüzde 200 kar ile market ve manavlara satıyor. Üretici ise elinde ürünü boynu bükük, beli kırık cebinde kuruş olmadan ortada kalıyor. Ne yazık ki, hükümetimiz de ne gariptir ki, her defasında bu oyunun oynanmasına müsaade ediyor.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar