Bostancı’da, Lefkoşa’ya dönüş kavşağında bulunan UBP Bostancı Örgüt binasının dış duvarında 2 tane büyük seçim afişi asılıdır.
Güney’e bakan duvarda mutluluk içinde gülümseyen Ersin Tatar ve “geleceğe yürüyoruz” sloganı.
Batıya bakan duvarda ise kararlı bir yüz ifadesiyle Faiz Sucuoğlu ve “icraat bizim işimizdir” sloganının yer aldığı afiş.
Bostancıdaki UBP’liler belli ki o zamanlarda kaldılar.
Tatar’ın ve Sucuoğlu’nun durumu henüz oralara ulaşmadı.
Veya ironi olsun diye o afişleri indirmediler.
Belki de tepkilerini bu şekilde gösteriyorlar.
***
Aslında “o zamanlar” ifadesi, çok uzun yıllar öncesine dayanan bir tarihi anlatmıyor.
Çünkü, “icraat bizim işimizdir” diyerek seçime giren ve vatandaşın yüzde 40’ını ikna eden Faiz Sucuoğlu’nun kurduğu ikinci hükümet sadece 59 gün sürmüştü. Üçüncü hükümet denemesi ise 4 gün.
O afişin asılmasından 2 ay sonra Sucuoğlu UBP’nin Başbakanı olmaktan çıkarıldı. UBP’nin Genel Başkan ı kalacağı ise meçhuldür.
Bu sürede işi olduğu iddia edilen icraat ise tarihin en kötü günlerinden geçti.
Geleceğe yürüyeceğimizi vaat eden Tatar ise Sucuoğlu’na yürüdü, O’nu başbakanlıktan etti. UBP’yi ise ciddi şekilde darp etti.
***
UBP’yi yönetenlerin değil de UBP’yi destekleyenlerin ruh hallerini çok merak ediyorum bu günlerde.
Mesela Bostancı örgüt binasına girip “ne düşündüklerini” sormak isterdim.
“Başkanı biz seçtik yedirmeyiz” mi diyeceklerdi yoksa “Erdoğan ile iyi geçinmek lazım” mı diyeceklerdi.
Seçim sandığı kurulduğunda iradelerine sahip çıkan ve Sucuoğlu’na yüzde 60 oy veren UBP üyeleri “saray darbesini” savuşturmak için harekete geçerler mi?
Bence aslında meselenin önemli ve kritik bölümü buradadır.
Sol partilere üye olanlar başlarına vurula vurula iradelerine sahip çıkmayı öğrendiler.
UBP gibi büyük sağ bir partinin üyeleri başlarına gelene boyun eğecekler mi?
***
UBP üyelerinin yüzde 60’ının, seçmenin ise yüzde 40’ının oyunu alan Faiz Sucuoğlu boyun eğdi ve kendisine karşı yapılan darbenin ikinci kısmına geçilmesine izin verdi.
Dolayısı ile iradeye sahip çıkacak UBP üyelerine liderlik yapacak biri de kalmadı.
Şimdi darbenin ikinci sahnesini izleyeceğiz.
Üstel mi, Taçoy mu yoksa Çavuşoğlu mu olsun tartışmalarıyla Çarşamba’ya varacağız.
Çarşamba ne mi olacak?
Darbecilerin başbakan adayı UBP Parti Meclisi’nde belirlenecek.
Darbeci başbakan ve darbeci ortaklarının oluşturduğu nur topu gibi bir hükümetimiz olacak.
Bu günleri de böylece yaşamış olacağız.
Hem de kurucuları tarafından KKTC’nin dibelik batırıldığını göre göre…
