Uzun süredir yazma moduna girememiştim. İşlerinin yoğunluğu, beynimin yorgunluğu beni bir türlü yazma moduna koyamamıştı. Herkesten özür diliyorum.
Döviz kurları tekrar konuşulmaya başlandı. Kurların yukarı çıkması bir sorun aşağı inmesi başka bir sorun. Döviz kurları çıktığı zaman enflasyon yükseliyor. Ekonomi daralıyor. Döviz borcu olanlar batıyor.
Döviz kurları inse de çıksa da hep birilerine suç buluyoruz. Sorunun esas kaynağı küresel ya da Türkiye’ye göreli risk algısının değişmesiyle sermaye hareketlerinde yaşanan oynaklıklar.
Döviz kurlarının inişi ve çıkışında tahribatlar yaratılıyor. Yaratılan tahribat fiyat istikrarının sağlanamaması Türk Lirası’nın ana yurdu Türkiye’de % 7-12 enflasyon ile fiyat istikrarı sağlanamaz. Dolayısıyla KKTC’de de sağlanamaz. Türkiye’de enflasyon % 3 civarlarına çekilmeden kurlarla ilgili istikrar çözülemez.
Çok iyi hatırlıyorum 2001 yılında Türkiye’de yine ekonomik kriz çıkmıştı. Döviz kurları astronomik rakamlara ulaşmış enflasyon % 120-150 civarlarında. Para politikası enflasyona odaklanmıştı. O zaman ki otoritenin tek amacı fiyat istikrarını sağlamaktı. Dört sene sonra enflasyon düşmüş fakat fiyat istikrarı yine sağlanamamıştı.
Döviz kurlarında istikrar oluşturulamadı. Türkiye uluslar arası sermaye girişlerine ihtiyacı olan bir ülke. Uluslar arası sermaye hareketleri Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin makro ekonomi politikalarında zorluklar yaratıyor. Bunun bilinmiş olmasına rağmen dalgalı kur rejimi tercih edildi. Fiyat istikrarı sağlandı mı? Hayır. Bence tercih müdahaleli dalgalı kur sistemi olmalıydı.
Kurlar yükselirken para politikası göreli olarak sıkılaşır. Kurların çıkışı rahatsızlık boyutuna gelirse para politikası gevşek demektir.
Kurlar inerken para politikası göreli olarak gevşer. Kurların inişi rahatsızlık yaratıyorsa para politikası sıkı demektir.
Bu iki faktörün en belirgin görüldüğü ekonomi 2008 krizinden sonra Amerika Birleşik Devletleri ekonomisi ve FED’in aldığı kararlardır.
Müdahaleli dalgalı kur sistemi gelişmekte olan ekonomilerde yaratılan bazı tahribatların önüne geçebilecek bir sistem. Bunun tek şartı fiyat istikrarını oluşturmak. Bu da enflasyonun kalıcı olarak düşmesini sağlamakla olur.
