Koleji kazanamayan çocuklardan hangi üst düzey yönetici çıkıp özür dileyecek? Onların küçücük bedenlerinde ve psikolojilerinde açtıkları yaralardan ve travmalardan onlar sorumludurlar çünkü. Kolej giriş sınavı ve bu tür kolej olgusu büyük bir hatadır.
Genelde bu tür önermelerime yanıt verenler de bu düzenden faydalanan ve bir yerlere gelmiş olanlar ve çocukları da oralarda okuyan, orta düzeyin biraz üstü ile üst sosyal tabakada yer alan aile üyeleridirler. Eleştirileri bizler için hiç sorun değil yine eleştiri yapabilirler. Eleştiriler bu çarpık ve üst tabakaya hizmet eden KKTC Sistemi’nin yıkılmasını sağlayacak argümanların oluşması için dataları oluşturur.
En çok kolej olgusunun bu şekli ile devam etmesini isteyenler de onlardır. KKTC denilen çarpık yapı sistemini üst tabaka için kurgulamıştır: kim ne derse desin. Tarihsel olarak KKTC’nin öncesi 1950’li yıllara gider. Tarih kitaplarında mevcut; 1950’li yıllarda ‘Türkten Türke kampanyası’ vardı ekonomik yapıda. Leymosun’da buzdolabı alacaksanız Türk tüccardan alacaktınız. Türk tüccar 1 Kıbrıs Lirasına Rum tüccardan aldığı buzdolabını Türk Mahallesinde kendi dükkanında Türk kardeşine 10 Kıbrıs Lirasına satıyordu. Eğer bir Türk, Rum Tüccardan alırsa başı çok ağrırdı; tarih kitaplarında devamını okuyabilirsiniz…
Bu sistem yani üst tabaka kendi çocuklarının sıradan okullarda okumaması için İngiliz döneminde açılan English School’un devamını 1974 sonrası KKTC’ye taşır. Genelde o yıllarda kimlerin çocuklarının bu okula devam ettiği araştırılabilir; istisnalar kaideyi bozmaz.
Kolej denilen bu sosyal ayrımcılık okulları hala daha devam ediyor. Çocuklara daha 11 yaşında ‘sen bu okulu okuyamazsın başka kapıya’ deniliyor. On bir yaşında daha kişilik tam anlamı ile oturmamış. Erikson’a göre bu dönemdeki başarısızlık çocukların psikolojilerine ‘aşağılık duygusu’ yerleştirmelerine neden olur. Anlayacağınız ya başarılı olacak ya da aşağılık duygusunu yıllarca kişiliğinde taşıyacak. Çocuklara bunu yaşatmanın ne gereği var?
Bu yıl kolej giriş sınavı rezaletine 1833 küçücük çocuk ve psikolojileri travmaya çok müsait olan bedenler girdi. Bunlar arasından 595 kişisi kolejli oldu; 1236 çocuk beden ise travmaya itildi. Hem de devlet eliyle. O devlet ki Milli Eğitim Yasası’ndaki 18 ilkeden bir tanesi ‘Fırsat ve Olanak Eşitliği’ olan devlet.
Önerimiz şu; ya 18 ilkeden ‘Fırsat ve Olanak Eşitliği’ ilkesini çıkarın ya da gerçekten buralara hiç uğratmadığınız eşitliğini sağlayın. Buraları yalnızca ‘üst sosyal tabaka’ aileleri için değildir. Tam aksine vergilerimizi alt sosyal tabaka ailelerinin çocukları için harcayın. Onların da en azından ailelerinin şu anda içinde olduğu kötü yaşam koşullarından, bir üst tabakaya dikey hareketlilik yapacakları bir sistem kurun. Ama biliyoruz asla bu olmaz olamaz, yaptırılmaz. Nice sol ideolojiye inanmış partiler bile bunu yapmadı; çünkü oraya dokundukları anda koltuk altlarından kayardı, kaydırılırdı.
Kolej giriş sınavının ölçme-değerlendirme literatürüne de çok ters bir uygulama olduğu ortada. Kolej giriş sınavı ucubesi ölçme-değerlendirmede bir ‘yordama’ sınavı niteliğindedir. Bu sınav tıpkı Türkiye Cumhuriyeti’ndeki üniversiteye giriş sınavları gibidir. Bir öğrencinin aldığı nota bakarak 4 yıl sonra o bölümü bitirip, mezun olup olamayacağını söyler. O nedenle bir taban puan meselesi var.
Anlayacağınız taban puanı alamazsan bu bölüme gelme diyor üniversite çünkü ne yaparsan yap geçmişteki tecrübelere göre taban puanın altında bir puan alırsan bu bölümü bitiremezsin.
Şimdi 2021 kolej sınavı sonuçlarına göre; 19 Mayıs TMK 80 puanla buraya gel diyor, Güzelyurt TMK ise hayır bize 70 puan alan da gelebilir ve yedi sene sonra da mezun olabilir diyor. İskele Evkaf TMK ise 62 bile alsan buradan mezun olabilirsin derken, Lefke Gazi Lisesi TMK yok bizden 51 bile alsan merak etme bu okuldan yedi yıl sonra mezun olursun diyor.
Şimdi TMK’lar arasındaki bu taban puan farkı neyi yansıtıyor veya nasıl okunmalı? Biz bu farkı şöyle okuyoruz: bu sınav asla bir öğrencinin TMK’da okuyup okumayacağını tespit etmiyor. Etseydi eğer tüm TMK’lar aynı taban puan ile öğrenci alırdı. Öyleyse bu sınavın amacı ne?
BU SINAV VE DOLAYISIYLA KOLEJ OLGUSU ALT SOSYAL TABAKA AİLELERİ İÇİN DEĞİL; ONLAR KOLEJİ UNUTSUNLAR. Zaten kolejli olmak için ilkokul 4. Sınıftan hem özel derse hem dershanelere gitmeyi gerektiriyor. Parası olan aileler koleji satın alıyor olmayanlar da uzaktan bakıyor.
Keşke bu fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak için ailelerin gelir düzeylerine göre sadece alt sosyal tabaka ailelerinin çocuklarının gideceği kolejler de açılsaydı. Ama onlar özellikle KKTC’nin sahibi üst sosyal tabakadakiler için hiç önemli değiller.
