Rum basını Kıbrıslı Türk müzakereci Özdil Nami ile Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in, liderler arasındaki son görüşme kapsamında liderlerden aldıkları talimat temelinde, yavaş-yavaş çapraz müzakere ufuklarına girmeye başladığını yazdı.
İki müzakerecinin, dün, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de yer aldığı uzun bir görüşme gerçekleştirdiğini yazan gazeteler, elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak müzakerecilerin, derinlere atlayıp zor ile dikenli konuları görüşmeye başladığını belirtti.
BM kaynaklarına dayanarak müzakereciler tarafından hazırlanmakta olan rapor belgenin, Talat-Hristofyas görüş birliklerine ilişkin takviye edilmiş tezlere dayandığını, bunun da Nami ve Mavroyannis tarafından incelendiği belirtiliyor
EIDE: “İKİ MÜZAKERE GRUBUNUN ÇALIŞMALARINDAN ETKİLENDİM”
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, iki toplumun müzakere gruplarının çalıştıkları biçimden etkilendiğini dile getirdi.
Eide, sosyal medya hesabı twitter aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Nami ve Mavroyannis başkanlığında Kıbrıs’ın iki müzakere heyetinin sergilediği cesaret karşılıklı saygı ve yaratıcılıktan etkilendim” ifadesini kullandı.
Ada’dan ayrılan Eide, liderlerin 29 Haziran’da gerçekleştireceği görüşmede yer almak için Kıbrıs’a geri gelecek
ANASTASİADİS
Anastasiadis, konuşmasında, mevcut Kıbrıs Türk liderliğinin, insan haklarının garanti altına alınması gerektiğine anlayış gösterdiğini belirtti.
Anastasaidis, bugünlerde nihai ve barışçıl bir çözüm için ümit ve perspektiflerin yaratıldığını belirterek, çözümün, Kıbrıslı Türklerin beklentileri göz ardı edilmeksizin, Kıbrıslı Rumların beklentilerine de yanıt vermesi gerektiğini ifade etti.
Anastasiadis konuşmasında ayrıca, mevcut statükonun korunmasının hiç kimsenin yararına olmadığını bunun aksine “işgali kalıcı hale getirdiğini, işgal altındaki topraklarını daha da Türkleştirdiğini” belirterek istisnasız tüm Kıbrıslıların insan haklarının garanti altına alınması ve iş birliğinin sağlanmasına olanak sağlayacak koşulların yaratılması için mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Anastasiadis, zihniyeti değiştirmeleri gerektiğini, güven ve geleceğe ilişkin perspektifin temelini iyi işbirliği ve karşılıklı saygının atacağının da anlaşılması gerektiğini ifade etti.
Anastasiadis konuşmasında ayrıca, “işgal ordularından kurtulmanın sağlanması, geçitlerin ve geçitlerin kontrol edilmesine gerek olmaması, kontrol noktalarının bulunmaması amacıyla güvenin yeniden iade edilmesi için Türkiye’nin yardımının gerekli olduğunu” da belirtti.
