Karamsarlığı Umuda Çevirmek... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Karamsarlığı Umuda Çevirmek…

Hasan Hastürer ile Mehmet Ali Talat’ın UBP Kurultayı üzerine diyaloğunu okudum da şöylesi bir sonuç çıkardım kendi kendime; “UBP Kurultayı toplumun gündemiydi de kurultay sonrası gelişmeler zerre kadar ilgilendirmiyor kimseyi.”
Doğrudur mahkemenin vereceği karara göre yeni bir seçime gidilebilir ve ülkenin Başbakanı değişebilir fakat her ikisi de son şanslarını kullandılar ve şimdi aynı noktadadırlar.
Ahmet Kaşif yaşananlardan sonra “yeni bir başlangıç yapma” şansını yitirdi.
Mahkeme lehine karar verse bile ve ikinci tur seçimi kazansa bile kırık dökük bir UBP’dir alacağı ve yerlerde sürünen bir memleket.
“Birlik-beraberlik” nutuklarının absürt kaçtığı bir sürece girdi artık UBP ve cin şişeden çıktı. Hiçbir güç bunu geri döndüremez artık, hiçbir icraat da.
Zaten UBP’nin icraat yapacak takati kalmadı.
En basitinden İrsen Küçük muhalifleri b planlarının da olduğunu ve yargı sürecini kaybederlerse b planlarını yürürlüğe koyacaklarını söylüyorlar da eğer İrsen Küçük kaybederse b planı yok mu?
Sonuçta az farkla da olsa parti delegelerinin onayını alan birisi tüzük itirazları nedeniyle kaybederse eli-kolu bağlı mı oturacak?
UBP’nin niye hükümet edecek, icraat yapacak takati kalmadığını bilmem anlatabildim mi?

***


Mehmet Ali Talat ile uzun bir aradan sonra buluştuk geçen hafta.
Gazetede mütevazi ve uzun bir öğle yemeğinde konuştuk tüm konuları.
Toplum bizi kendine benzetmiş de Mehmet Ali Talat’ı da öyle.
Yani öylesine pesimist konuşmalardı bizimkisi.
Talat’ın olduğu yerde elbette Kıbrıs sorunu olur sohbetin birinci maddesi. Hem de en teknik konuların detaylarına da girerek.
“Kıbrıs sorununun içine düştüğü karamsar tablodur aslında toplumu karamsarlığa iten” diyor Talat ve ekliyor; “Her gittiğim yerde bana ilk sorulan Kıbrıs sorunu oluyor. Vatandaşın ilgisi var ama karamsar da. Bu karamsarlığı dönüştürecek şeyler yapmak gerekir.”
Şimdiki yapıyla hiçbir şeyin olmayacağı ortada.
Kıbrıs Türkü çoktan devreden çıkarıldı. Türkiye ile Rum tarafının bir oyununa dönüştürüldü Kıbrıs sorunu. Kıbrıslı Türkler haklarını kıdım kıdım kaybeden pasif seyirciler oldu.
Peki bu durumdan nasıl kurtulacağız?
Mehmet Ali Talat belirli hareket planları anlatıyor ama Güney’deki seçimlerin sonucunu beklemek gerektiğini de ekliyor.
Hristofyas’ın artık olmayacağı bir döneme girildiği kesin.
AKEL bu seçimleri kaybedecek gibi görünüyor.
Referandumların evetçisi Anastasiades’in yıldızı yükseliyor ama onun da kurduğu seçim ittifakları endişe vericidir.
Eğer Anastasiades seçilirse Kıbrıs sorununda ciddi bir hareketliliğin olması beklenebilir.
Peki Türk tarafı buna hazır mı?

***

Mehmet Ali Talat fırsat buldukça köy ziyaretlerine çıkıyor.
Bu yeniden aday olacağına yorumlanıyor.
Söylüyorum itiraz ediyor derhal.
“Kimin hangi mevkiye aday olacağını tartışmak yangın yerinde kebap partisi yapmaya benzer” anlamına gelen bir cümle kullanıyor.
Toplumun önünü açacak politikalar ortaya konulmasından bahsediyor.
CTP işe ilişkilerini merak ediyorum.
“Şans tanımak lazım” diyor.
Sohbetten benim çıkardığım sonuç şu oldu; Talat aday değil veya henüz kararını vermedi. CTP’yi izliyor ama müdahil değil.
Ülkenin gidişatı ile ilgili karamsar.
Hangimiz değiliz ki…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar