Kıbrıs görüşmelerinde nihayet iki güçlü karakter devreye girmeye çabalıyor.
Bunlardan Birincisi, Recep Tayyip Erdoğandır.
Diğer güçlü karakterse, BM genel sekreterinin görevlendirdiği , Kıbrıs Sorunundaki duranlığı araştıracak olan JANE Holl Lute’dir.
Tayyip Erdoğan Türkiye içinde elde ettiği EZİCİ ÇOĞUNLUKLA, DIŞ DÜNYA’da da kendi pozisyonunu güçlendirmiştir.
Türkiye’nin gelişen sanayisi, teknolojik açıdan AB’YE OLAN BAĞIMLILIK NEDENİYLE, AB sermayesine muhtaçtır.
Üstelik Rum tarafı uluslar arası sularda GAZ aramaya hazırlanırken,Türkiye’nin görüşmeleri başlatıp, AB ile olan ekonomik ilişkilerini, canlı tutması Türk ekonomisi için bir zorunluluktur.
Amerika ise, tüm ülkelerle olan ilişkilerde problemler yaşamaktadır.
BM Genel Sekreteri , June’u buraya büyükelçi olarak
Görevlendirirken,bu görevlendirmede, JANE cinsiyet farklılıklarını çok iyi bilen bir müzakereci olaraki 1974 teki savaşın yanında, Savaşta kadınlara karşı işlenen cinsiyeçi politikaları da da gündeme getirerek, yeni bir MANEVRA ALANI AÇABİLİR.
Anastasiadis’in MAÇO erkek tavırları, Jane sayesinde törpülenebilir.
Tayyip Erdoğan’a gelince, seçimlerden hemen sonra, Kıbrıs’ı ziyaret ederek, Kıbrıs sorununa verdiği önemi bir kez daha hatırlatma ihtiyacını hissettirmiştir.
Tayyip Erdoğan, 2023 yılına kadar olan süreçte , Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun YÜZÜNCÜ YILINDA, daha da güçlü bir Türkiye HEDEFLEMEKTEDİR.
Tayyip’in bu hedefine varabilmesi için, özellikle AB ile olan çelişmeleri azaltılması ve AB teknolojisi ile AB sermayesinin Türkiye’ye daha hızlı bir şekilde girmesini sağlaması gerekmektedir.
Tayyip’in YENİ İKTİDAR döneminde, DIŞİŞLERİNDE Mevlut Çavuşoğlu’nun yerini koruması çok anlamlıdır.
Mevlut Çavuşoğlu, Gerek Yunanistan, gerekse Kıbrıs Rum tarafındaki iş adamlarıyla eskiden beri güçlü ilişkileri olan bir politikacıdır.
AB ile olan toplantılarda, Çavuşoğlu’nun, ortaya çıkan problemlerde, dengeli ve uzlaşıcı bir yol izlediği ise bilinmektedir.
Bir yanda, Erdoğan, bir yanda Jane ve Dış Politikada Mevlu Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta başlıyacak yeni süreçte, çok etkili roller oynayabilirler.
Erdoğan ve Kıbrıs Türk tarafı, görüşme sürecinin çok kısa bir zaman aralığında, özlü konularda ilerleme sağlayacak şekilde yapılmasını talep etmektedirler.
Amerika, Jane gibi önemli bir yetkilisini BM emrinde en belirleyici konumda tutma adımını attığına göre, Jane’in adaya gelişinden sonra çok hareketli günlerin yaşanacağı kesindir.
Görüşmelerin bu yeni sürecinde, ya bir sonuca varılır veya ada kesinlikle ikiye bölünür.Bunun dışında, mevcut durumu korumak olacak olan ÜÇÜNCÜ BİR YOL artık ortadan kalkacaktır.