Haftalarca önce duyurmuştuk bu zammı.
O zaman kimsenin sesi çıkmamıştı.
Şimdi herkes hep bir ağızdan bağırmaya başladı.
“Elektriğe bu kadar zam olur mu” diye söylenip duruyor millet.
Olur.
Bu zam sadece batsi batsi gitmesine yarayacak kurumun.
Dövizde, mazotta veya faizdeki en küçük bir artışta yine zarar etmeye başlayacak.
Sory, zaten sürekli zarardadır, yani yine mazot olamayacak duruma düşecek.
Mazot alınmadı mı da santraller susacak.
Hükümet, “kırk katır mı kırk satır mı” ikileminde kaldı, katırları tercih etti.
Umuyor ki katırların elinden kurtulacak.
Zor kurtulur.
Çünkü ilk büyük tepki oluştu.
Birçok zihne hükümetin olumsuz profili yerleşti.
Bundan sonrası hep negatif gidecek.
***
Bu ahali Sibel Siber’in Başbakan olduğu dönemde öğrenmişti fedakarlıkta bulunmayı.
Başbakan’ın pozitif halleri istenildiğinde hükümetle birlikte vatandaşın da fedakarlıkta bulunabileceğini göstermişti herkese.
“Maaşların sadece yüzde altmışını kazanıyoruz” sözü bir birçok kesimde maaşlarda indirim yapmaya hazırız duygusu yaratmıştı.
Yeni hükümet bu duyguyu çoktan törpüledi.
Baksanıza müdür/müsteşar atamaları haberleriyle elektrik zammı aynı güne denk düşürüldü.
Birileri kasıtlı yapsaydı ancak bu kadar olurdu.
Kadrolaşmak için bürokrat kıyımı yapan, elektrik sorununu çözmek için elini halkın cebine sokan bir hükümet.
Görüntü bu.
Bu görüntüyü bozacak liderlik de yok orta yerde.
***
El-Sen, “Alacaklar tahsil edilseydi kurum bu hale düşmezdi” diyor.
Vatandaş da haklı olarak soruyor;
“Niye tahsil edilmiyor” diye.
Devletin elektrik borcu öne sürülüyor ama her ay faturasını kuzu kuzu ödeyen on binlerce aileye karşı kuruş ödemeyip de Kıb-Tek’e milyonlarca borç takanlar ne olacak?
Detaylandırıp konuları kişiselleştirmek istemiyorum da artık kanıma dokunuyor bu adaletsizlik.
3 yüz liralık, 5 yüz liralık faturaları ödemek için çırpınan 10 binlerce emekçi bir yanda zevki sefa içinde yaşayıp da elektrik kurumuna milyonlarca borç takan mutlu bir azınlık diğer yanda.
Hükümet hangi taraftadır çok merak ediyorum…
