“Tabu değil!” denildiğinde, kıyamet kopmuştu.
Vatan sevgisini, nemalanma sevgisi ile karıştıranlar, coştukça coşmuş ve artık can kayıpları yaşanmaması için çaba sarf edenleri, hainlikle suçlamışlardı.
Şimdi yüzlerinden utanıyorlar mı? Çok merak ediyorum…
Konu büyütülmedi, hatta sessiz sedasız geçiştirildi. Adeta üzeri örtüldü. Vesayet çağırıcılar, sütten bir türlü kesilmeyenler, kendi kendini yönetme sevdalısı olmayanlar, hazır yiyiciler, ortalarda yok!
Kayboldular!
Barış yanlılarına her gün sövüp sayanlar, hakaret edenler, aşağılayanlar; Türkiye ile Yunanistan’ın “Garantiler” konusunu görüşmeye başladığını duymadılar, görmediler!
Olsun!
Maskeniz düştü, çirkin yüzünüz görüldü!
Artık gerçeği saklayamazsınız.
“Seçim öncesi” vaatlerinizi, çiğneyip yutmaya devam ediyorsunuz. Hayal dünyasında yaşayıp, harikalar yaratıp, devrim yapacağınızı düşlüyorsunuz hala…
Sanki de Hükümet Programında öncelikler ya da tarihler varmış gibi işinize geleni önemli, işinize gelmeyeni önemsiz diye nitelendiriyorsunuz. Henüz halk yararına hiçbir başarınız yok. Sadece kendinizi kandırıyorsunuz.
Nüfusumuz bilinmiyor. Hala artmaya devam ediyor. Laf ebeliği gırla. Bilimsel hiçbir açıklama yapılmıyor.
Görevden son aldığınız müşavirler de evlerinde oturup maaş almaya devam ediyor.
İptal edeceğiz, diye böbürlendiğiniz “haksız alınan vatandaşlıklar” geri tepmiş vaziyette karşınıza dikiliyor. Eliniz kolunuz bağlı vaziyette, yargının kararını bekliyorsunuz. Duyan da onbinlerce vatandaşlığı sorgulayacağınızı sanmıştı.
Arazi peşkeşlerini geri alacaktınız güya… Bırakın geri almayı, süre uzatımlarına katkıda bulunmaya devam ediyorsunuz.
Kapalı gruplarınızda şov yapıp, paylaştığınız ve tu kaka dediğiniz işe yaramaz insanların sözleşmelerini uzatıp, vergilerimizi kirli siyasi amaçlarınız için kullanıyorsunuz.
Kriz bahane, sermayenin karı şahane! Aldığınız her tedbir, onlara yarıyor. Onlar zenginleşirken halk fakirleşiyor.
Umurunuzda mı?
Değil elbet!
Hidrokarbon, kablo, zam, hamaset, nutuk, laf salatası, hayal, şovenizm, sosyalizm, sosyal demokrasi, liberalizm, serbest pazar, alay, aşağılama, yazıp-silme, Rum-Yunan ikilisi, anti-federalizm, yalan-dolan en çok kullandığınız, söylediğiniz ve yaptığınız şeyler.
Yol iyi yol değil…
Kendinize gelin!
