İşte o açıklama
“Asrın Projesi” olarak nitelendirilen KKTC Su Temin Projesi 07 Mart 2011 tarihinde Türkiye’de Alaköprü Barajı’nın temeli atılarak fiilen başlatılmış, 17 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen açılış töreni ile hizmete alınmıştır. 07 Mart 2011 tarihinden bugüne kadar geçen beş yıllık sürede TC Hükümeti ile KKTC Hükümetleri arasında gerçekleştirilmesi gereken müzakereler göz ardı edilerek suyun yönetimi konusunda antlaşmaya varılamamış bu nedenle 1,6 milyar TL. yatırımla gerçekleştirilen “Asrın Projesi” hayata geçirilememiştir.
Bu denli büyük ve uluslararası projelerde atılacak her adım önceden planlanarak taraflar arasında istişare edilmesi gerekirken “5 yıl” sonunda projenin bitimi ile su yönetimi konusunda hareketlenme yaşanmış aradan geçen dört aylık zamana rağmen KKTC Hükümeti kendi arasında ortak bir karar alamamıştır. 22 Temmuz 2015 tarihli Hükümet Programı’nda Su Yönetimi konusunda atılması gereken adımlar sıralanırken bugün konu hükümet krizi haline dönüşmüştür.
Hükümetler arası müzakerelerde gerek TC Hükümeti’nin KKTC Hükümeti’ne bakış açısı, gerekse KKTC Hükümeti’nin karar alma konusundaki beceriksizliğinin devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını gözlemlemekteyiz. KKTC Hükümeti’nin zamanında hazırlık yapmaması ve her şeyi son güne bırakması, toplumsal hassasiyetleri göz önünde bulunduran bir anlaşmada pazarlık payını azaltmış, dayatmalara boyun eğmek veya mali yardımların kesilmesi sonucuna katlanmak tehditleriyle karşı karşıya kalınması sonucunu ortaya çıkarmıştır.
Hazine Çalışanları Sendikası olarak KKTC Su Yönetimi meselesinin aşağıdaki ilkelere bağlı kalmak koşulu ile bir bütün olarak çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünmekteyiz.
Şöyle ki;
1. Belediyelerin dışlanmadığı, Kamu – Özel ortaklığında,
2. Tekelleşmeyi önleyecek piyasa şartlarının korunduğu,
3. Devletin denetim mekanizmasının başında olduğu, bu bağlamda su ücretleri konusunda KKTC Devleti tarafından bir üst limit belirlenecek yapının oluşturulduğu,
4. Yerli istihdamın belirlenecek oranlarla zorunlu hale getirildiği,
5. Proje ile ilgili KKTC’ne çalışmak üzere gelecek özel sektör çalışanlarına diplomatik ayrıcalıkların tanınmadığı,
6. Alım garantisinin ve zorlamasının olmadığı,
7. KKTC’de elde edilecek gelirin vergisinin yine KKTC Devleti’ne ödenmesini sağlayacak,
8. İlgili proje kapsamında kamulaştırılan alanların mülkiyetinin ve yerel su kaynaklarının yönetiminin KKTC Devleti’nde olduğu,
9. İlgili proje üzerinden 3. Ülkelere su temin edilmesi, KKTC topraklarında yer alan altyapının kullanılması durumunda KKTC Devleti’nin onay şartı aranması ve bu durumda elde edilecek gelirin vergisinin yine KKTC Devleti’ne ödenmesini sağlayacak,
ilkeler çerçevesinde bir antlaşma yapılmasının ülkemiz ve halkımız adına daha hayırlı olacağı kanaatindeyiz.
KKTC Hükümeti, tüm kesimlerin görüşlerini alarak halkın hassasiyetlerini göz önünde bulunduran bir antlaşma yapmak zorundadır. TC Hükümeti ise KKTC’ne su temini konusunda gösterdiği iyi niyeti KKTC Halkı’nın hassasiyetlerini anlama konusunda da göstermelidir.
Tüm ülkenin, emekçinin, çiftçinin, hayvancının, üreticinin çözülmesi gereken yığınla sorunları dururken daha fazla zaman kaybedilmemelidir. Su konusundaki sıkıntılar ivedi şekilde çözüme kavuşturularak ülke için atılması gerekli adımlar hızlı bir şekilde atılmaya başlanmalıdır. KKTC’nin yeni bir siyasi krize tahammülü yoktur. Hazine Çalışanları Sendikası olarak Hükümet’in su konusunda ve reformlar konusunda atacağı adımları yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
Hazine Çalışanları Sendikası
Yönetim Kurulu
