Federasyona hayal diyenlere düşündürtülmemesi gereken - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Federasyona hayal diyenlere düşündürtülmemesi gereken

Cenk UzunoğluCenk Uzunoğlu

Amaç AB çatısı altında iki devlet mi, yoksa iki yıl önce Anastasiades’in otel odasında Çavuşoğlu’na söyledikleri dışında hala daha altı boş olan bu öneriyi öne sürerek Akıncı’nın ekarte edilmesi mi?

 


Amaç federasyondan sonra ‘’iki devletli çözüm de kabul görmedi’’ diye oldu bittiye zemin hazırlamak ve doğalgazın paylaşımı noktasında Kıbrıs Türkünü ne olur ne olmaz diye kendine tam olarak bağımlı kılmak mı?

 

Olur da o günün ekonomik ve sosyal yaşama yönelik emrivakilerinin birikimi karşısında istemeyerek de olsa arkasına dönüp bakmadan federasyona yürümek Kıbrıs Türk toplumunda ansızın ağır basarsa mı tüm bunlar yapılıyor diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

 

Federasyonun gerçek bir hayal olarak tescillendiği görüşünde olan biri olarak bunları ifade ediyorum.

 

Federasyona karşı çıkarken ortaya gelen ama içi boş olan öneriyi de ucu nereye varabileceğini düşünmeden körü körüne savunacak halimiz yok.

 

Bir sonraki nihai hedefe ulaşmak için ara hamleler mi bunlar sorusunu federasyonun hayal olduğunu düşünenlere düşündürtmemek lazım.

 

‘’Bunlar’’ diye atıfta bulunulan da altı boş bırakılan iki devletli çözüm önerisinin gölgesinde o iki ayrı devletin birinin Cumhurbaşkanlığı makamının devre dışı bırakılarak Rum lider ile görüşülmesini kastediyorum.

 

Cumhurbaşkanı makamının ekarte edilmesine yönelik Türkiye’den de destek göreceği bilinerek motive olup atılan doğru adımlar değildir bunlar.

 

Doğru çıkış noktasını yanlış yöne çeker.

 

Konunun özünü tartışmaktan uzaklaşır başka duyguların esiri oluruz.

 

Cevabı olumsuz olacak ‘’niye Akıncı’’ sorusunu arka plana itip, ‘’herkes olur ama Özersay olmaz’’ cephesine katkı yapar?

 

Mesele birçok konuda ön plana çıktığı gibi AB çatısı altında iki ayrı devlet değil de bu aralar Türkiye’deki iktidara yakın kesimlerden sık sık okuyup duyduğumuz Kıbrıs Türkü’nün ‘’müslümanlık’’ ve ‘’Türklük’’ anlayışına olan güvensizlik mi sorusunu akıllara getirir.

 

Kıbrıs Türküne olan bu güvensizliği de, Crans Montana öncesinde yarattığı doğru beklentiden sonrasında büyük yanlış yaparak çark eden Akıncı üzerinden konuşuyoruz da haberimiz mi yok?

 

Bunun için AB çatısı altında iki devletli modele ulaşmak için Özersay’ın ve Çavuşoğlu’nun kafalarındaki yol haritasının tümünü değilse bile belli konu başlıklarında iki devletli çözüm karşılığında federasyona göre nerelerde farklı bir yaklaşım gösterebileceğimizin ipuçlarının açıklaması gerekmez mi?

 

Madem ki Anastasiades ile ortak bir hareket noktası yakalandı ve Allah’ı var adam iki devleti bir şekilde telaffuz ederek siyasi risk de aldı buna karşılık açıklama yapma sırası bizde değil mi?

 

Bu yeni çözüm modelinin hayal olmayabileceğine bir açıklık getirmek için bunu hem Türkiye’nin hem de bizim yapmamız tam da bu günlerde yerinde olmaz mı?

 

AKP’nin de artık nostalji arayışında olduğu ilk iktidar günlerindeki  ‘’bir adım ileride olacağız’’ ile ‘’kazan-kazan’’ Kıbrıs politika ve söyleminin de gereği değil mi bu yaklaşım?

 

Şu andaki haliyle AB çatısı altında iki devlet önerisi akademik bir öneri gibi duruyor ama inandırılmak istendiğimiz konunun aslında arka planda yürüyen siyasi bir boyutunun da olduğu yönünde.

 

Bayramın ilk günü sosyal içerikli yenilen malum yemek de bunun sembolüdür. Verilmek istenen esas mesaj budur.

 

Diğeri de hem Türkiye’nin hem de Rum liderin Akıncı ile bu yolu yürümek istememesi ve bunun için Özersay’ın işaret edilmesidir.

 

Bunun akademik değil de siyasi bir boyutunun olduğuna inancı sosyal içerikli yemeklerin ötesine geçerek yaymak için bu yeni öneriyle ilgili tabiri caizse ‘’kemiğin üzerine et koyarak’’ açıklık getirmek lazım.

 

Yapılacak açıklama da yalnızca bize yönelik değil tüm bunların bir oyalama taktiği olmadığını anlamamız için empati ile düşünerek Rum kamuoyuna ve AB’ye de yönelik mesajları da içermelidir.

 

Rum ve AB’nin iki devletli çözüm modelini niye kabul etmesi gerektiği sorusunun cevabının verilmesi denenmelidir.

 

Aksi takdirde Akıncı birbirinden farklı Rum ve Türkiye hedeflerinin önündeki ortak engel diye ‘’efe’’ rolünde ‘’ağalara’’ karşı mücadele veren konuma geçecektir.

 

İçinden geçtiğimiz şartlarda AB çatısı altında iki devletli çözüm modeli ile ilgili düşüncelerimizi ‘’bekleyelim, sorulunca cevaplarız’’ diye geçiştirmek bizim oyun planımız olmamalıdır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar