“Tüzük eksiklerle dolu” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Kıbrıs

“Tüzük eksiklerle dolu”

“Tüzük eksiklerle dolu”

NET İFADELER YOK:  Çevre ve Doğal Kaynaklar eski Bakanlarından Hakan Dinçyürek ve Hamit Bakırcı Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü”mü değerlendirdi. Her iki eski bakanda bu tüzüğü yetersiz buldu

KRİTERLER NET DEĞİL: Çevre ve Doğal Kaynaklar eski bakanlarından DP-UG Gazimağusa Milletvekili Hakan Dinçyürek hazırlanan yeni tüzüğün net ifadelerden yoksun olduğunu söyledi. Dinçyürek bu tüzükte işletme ruhsatlarının neye göre uzatılıp uzatılmayacağının belirtilmediğini anlattı


KOOPERATİF KURULMALI: Çevre ve Doğal Kaynaklar eski Bakanlarından UBP İskele milletvekili Hamit Bakırcı, ülkede şuanda 16-17 tane taş ocağı olduğunu söyledi. Bakırcı, bu işletmelerin ayrı ayrı çalışması durumunda çevre felaketinin asla önüne geçilemeyeceğini belirtti

Taş ocağı işletmelerinin Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı olduğu dönemde Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı yapan Hakan Dinçyürek ve Hamit Bakırcı, taş ocaklarının çevreye verdiği felaketin önüne geçilmesi yaptıkları çalışmaları anlattı. Eski bakanlar ayrıca hayata geçirmek isteyip görevden alınmaları nedeniyle gerçekleştiremedikleri projeler hakkında bilgi verdi.
Hem Dinçyürek hem de Bakırcı, “Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü”nü yetersiz buldu. Eski bakanlara göre bu tüzükte işletme izinlerini  ve cezaları belirleyen kriterler net değil.

Dinçyürek: Komisyon kuruldu
Çevre ve Doğal Kaynaklar eski bakanlarından DP-UG Gazimağusa Milletvekili Hakan Dinçyürek, kedisinin Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı görevine geldiğinde taş ocakları konusunda gerçekleştirdiği ilk icraatın taş ocaklarının işletmesini denetleyen bir komisyon kurmak olduğunu hatırlattı. Ayrıca buna ek olarak denetleme ve işletme kriterlerini objektif olarak düzenlediklerini kaydeden Dinçyürek bu denetimlerin ve işletme kriterlerini belli kişilerin iki dudağı arasında olmaktan çıkarıldığını anlattı.

“Eşit ağırlıkta kriterler yaptık”
Kriterler hazırlanırken çalışanların ve çevrenin nasıl korunacağı konusunda eşit kriterler koyduklarını ifade eden Dinçyürek, patlama esnasında çıkan gürültüden tutun, havadaki toz oranının çevre ile nasıl etkileneceğine kadar dikkate aldıklarını söyledi. Dinçyürek bunları denetleyecek komisyonda ise ilgili her merciden kişilerin bulunmasına özen gösterdiklerini anlattı.

“Olmazsa olmaz 13 kriter”

Dinçyürek, kendisinin bakanlık yaptığı dönemde taş ocağı izinlerinin uzatılması için 13 maddelik olmazsa olmazlar kriterler uyguladıklarını ve bunlardan tek bir tanesine uyulmaması durumunda bile izinlerin iptal edilmesi için yeterli olduğunu ifade etti. Bu olmazsa olmazlar arasında mali denetimlerin olup  mali denetim işletmenin devlete borcu olmamasını içerdiğini belirten Dinçyürek,  “Yani bir taş ocağı işletmecisinin devlete kira, KDV, vergi borcu olmayacak ve ayrıca çalışanlarının sosyal güvencelerini yatırmış olacak. Aksi taktirde izin verilemeyecekti” dedi.

“Maden mühendisi tarafından proje hazırlanacak”
Her taş ocağının maden mühendisi tarafından hazırlanacak bir projesinin olmasının zorunlu kılındığını söyleyen Dinçyürek hangi noktaya gidecekse onu önceden proje haline getirip, her ay o projeye uygun işletme faaliyetini bakanlığa bildirmesi gerektiğini anlattı. Dinçyürek bu nedenle de işletmecinin kendine uygun istediği gibi daha ucuz maliyetli patlatmalar yaparak taş ve ona benzer üretim yapıp alıp satma imkanı olmadığını söyledi.

“Teminat mektubu zorunluluğu”
Dinçyürek, 13 zorunlu kriterin işletmeciye devlete teminat mektubu yazma zorunluluğu getirdiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“Bu teminat mektubunu taş ocağı sahibi herhangi bir şekilde yanlış uygulama yaparsa ya da ocağı rehabilite etmeden ben battım deyip giderse kullanılacak. Teminatla gerekli rehabilitasyon yapılabilecek ve işletmecinin ben battım deyip kaçmaya çalışması önlenecek.”

“Ton başına 50 kuruş yatırım”
Dinçyürek, ayrıca taş ocağı işletmecilerinden ürettikleri ton başına 50 kuruş alınıp bunun maliye yatırılacağını anlattı ve yılda 2 buçuk milyon ton üretim yapıldığı düşünüldüğünde bunun bir yılda bir buçuk milyon TL’ye geldiğini belirtti. Bu paranın da Çevre Koruma Dairesi tarafından çevre için kullanılacağını kaydeden Dinçyürek, “Çevre için de bir kaynak yaratmış olmuştuk” dedi.

“Ton başına yatırım kaldırıldı”
Dinçyürek, CTP-UBP hükümetinin hükümet programında taş ocağı işletmecilerinin çıkarttıkları malzeme başına devlete çevre korumasının sağlanması amacıyla yatıracağı belli bir miktar para uygulamasının da kaldırıldığına işaret etti. Maliye Bakanlığı’na yatırılacak bu para ile taş ocaklarının rehabilite edilmesinin ve çevreye verdiği zararın tazmin edilmesin hesaplandığını kaydeden Dinçyürek, “Bu uygulamada bu tüzükle ortadan kaldırılmış oldu” dedi.

 

“Yeni düzenleme net ifadelerden yoksundur”
Dinçyürek, hazırlanan yeni tüzüğün net ifadelerden yoksun olduğunu söyledi ve bu tüzükte işletme ruhsatlarının neye göre uzatılıp uzatılmayacağının belirtilmediğini anlattı. Kendi döneminde açıkça belirtilen 13 kriter olduğunu ve işletme izinlerinin bu kriterler doğrultusunda uzatıldığını anlatan Dinçyürek, tüzüğün sadece ilgili yasaya atıf yaptığını söyledi. Dinçyürek ayrıca tüzükte çevreye aşırı zarar veren bir işletmenin kapatılacağına dair bir maddenin ye almadığının altını çizdi.

“Sorun yaşanacak”
Eski bakan Dinçyürek, tüzükte denetçilik sisteminden söz edildiğine vurgu yaptı ve şu ifadeleri kullandı:
Ülkede yaklaşık 50 kusur taş ocağı var ve buna karşılık maden mühendisi sayısı bir elin beş parmağını geçmiyor. Bu kişiler denetleme mi yapacak, düzenlememi yapacak, gerekli evrakları mı toplayacak. Bu şekilde bir sistem çok sağlıklı bir sistem değildir. Hukuk sisteminde düşünün yargıç ayni kişi, savcı ayni kişi, iddia makamı ayni, kişi olursa bu sistem nasıl çalışır. Tabi ki sektörün denetim altına alınması gerekir ve ama daha şeffaf olunmalıdır.

Bakırcı: Kooperatif kurulmalı
Çevre ve Doğal Kaynaklar eski Bakanlarından Hamit Bakırcı, taş ocakları ile ilgili yaşana sorunların çözülmesinin şart olduğunu söyledi ancak taş ocaklarının da ülkenin ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı. İnşaatta ihtiyaç duyulan kum, çakıl gibi malzemelerin taş ocaklarından elde edildiğine dikkati çeken Bakırcı, bu nedenle yaşanan çevre sorunlarının da önüne geçmek için kooperatifleşmeye gidilmesi gerektiğini anlattı. Bakırcı şu anda ülkede aktif olarak çalışan 15-16 tane taş ocağı olduğunu söyleyerek, bunların ayrı ayrı çalışmasının ciddi bir çevre felaketine kapı açtığını belirtti.

“Kantar konulmalı, vergi alınmalı”
Bakırcı, taş ocaklarından çıkan ve normal yükün üzerinde yük taşıyan kamyonların ve tırların yollarda da ciddi tahribata neden olduğunu hatırlatarak bu nedenle taş ocağı çıkışlarına kantar konulması ve taşıdıkları yük miktarlarının ölçülmesi gerektiğini anlattı. Bununla birlikte işletmecilerden taş ocaklarından çıkan kamyonların taşıdıkları orana bağlı olarak vergi alınması gerektiğini kaydeden Bakırcı, bu verginin d bozulan yolların tamir edilmesi için kullanılabileceğinin altını çizdi. Bakırcı, “Gün geliyor, tahribatı düzeltmek için devlet para bulamıyor. Böyle bir fon olması durumunda bu sıkıntı da ortadan kalkacaktır” dedi. 

“Kontrollü patlamalar yapılmalı”
Yerleşim yerleri ile taş ocaklarının bir birine yaklaştığına dikkati çeken Bakırcı, “Yerleşim yerlerini başka alanlara taşımak mümkün değildir. Bu nedenle patlamalar kontrol altına alınmalıdır. Patlamalarda çıkan toz ve duman ve duman hesaplanmalıdır. Ben bunu kendi dönemimde denedim. Sadece bir şirket kabul etti. Tam anlamıyla da uygulamaya fırsat bulunamadan görevden alındım” şeklinde konuştu.

“Dünyada yılladır yapılıyor”
Taş ocaklarının doğru işletilmesin Avrupa Biriliği ülkelerinde yıllardır yapıldığını ve Türkiye’de de yapılmaya başlandığını kaydeden Bakırcı, bizim ülkemizde ise böyle bir uygulamaya haşla geçilemediğini belirtti. Bakırcı, bu ülkelerdeki sistemi gidip görmenin zor olmadığının altını çizerek bu konuda herkese görev düştüğünü ifade etti. Bakırcı, “Bu konu sadece Çevre ya da Tarım Bakanlığı’nın görevi değildir. Bir yasal düzenleme yapılacaksa mecliste yapılacaktır. Bu nedenle de tüm milletvekillerine görev düşüyor” dedi.

Fotoğraflar: BAHADIR AYNA

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar